Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Gözlerimi yavaşça kımıldattım, hertarafım uyuşmuş gibiydi. Sol elimi zorlukla kaldırıp şakaklarımı ovaladım. Gözlerimi tam anlamıyla açtığımda, hastahane odasında olduğumu anladım. Sağ koluma serum takılmıştı, üzerimde hastahene kıyafeti vardı. Ne kadar zamandır uyuduğumu bilmiyorum, hafızamı zorladım en son o lanet geceyi hatırlayıyordum. Yavaşça hafızam yerine gelmeye başladığında, gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu yaşadıklarım. "Seni seviyorum hazan" hayır lanet olsun hayır bağırarak ağlamaya başladım gözyaşlarım akmayı bekliyorlarmış gibi hızlı bir şekilde akın ediyordu. "Bugün benim olacaksın" yeter sus kahrolası pislik sus. Ayağa kalkarak kolumdaki serum iğnesini çıkarttım, o lanet olası yerden nasıl gelmiştim, kim buldu beni, bundan sonra ne olacaktı, hiçbirsey bilmiyordum yattığım yeri dağıtım dizlerimi üzerine bıraktım kendimi elimdeki yastığa sarılarak cenin pozisyonu alarak hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Kapı sert bir şekilde açıldı, içeriye annem ve babam girdi. Endişeli bir halleri vardı yanıma çöktüler, nerden haberleri olmuştu kendilerimi beni bulmuştu. Annemin gözleri dolmuş bir şekilde sessizce konuştu,
"Kızım lütfen sakin ol, herşey geçecek." dedi bir an durup ne dediğini anlamaya çalıştım, kahkaha atmaya başladım, ikisininde gözleri şaşkınlık ve acıyla açıldı delirdiğimi düşünüyorlardı sanırım. Kahkaha atmayı bırakıp konuşmaya başladım,
"Bana kızım demen için bu durumlara düşmem mi lazımdı" dedim annem omuzumdaki elini düşürüp başını eğdi. Babam yüzümü avuçlarının arasına alarak, saçlarımı okşadı, "bak Hazan, olanları biliyoruz çok üzgünüz, herşeyi düzelteceğim konuşmak için erken- devam edecekti ellerini ittirip arakaya kaydım. "Üzgünmüsünüz, anne baba olduğunuzumu hatırladınız" dedim. Babam ayağa kalkarak "ben doktoru çağırmaya gidiyorum"dedi ve çıktı. Gözyaşlarım devamlı akıyordu, anneme dönüp "o şerefsiz nerde" diye bağırdım, cevap vermedi "anne o nerde dedim bunu bana nasıl yapar polisemi verdiniz" diye sordum. Annem başını eğerek ayağa kalktı hâla konuşmuyordu, beni yerden kaldırmak için eğilip elini kolumun altından geçirdi. Zorluk çıkarmadan yerden kalkıp yatağa oturtmasına izin verdim benden birşeyler saklıyorlardı bunu anlayabiliyordum. Annemin yüzüne bakıyordum, bana birşeyler demesini bekliyordum. Anlamış gibi başını kaldırıp konuşmak için önden nefes verdi, "daha sonra konuşucağız önce burdan çıkman lazım" dedi sesi sonlara doğru titremişti. Beklediğim cevap bu değildi neden böyle söylüyordu, boğazımda bir yumru hissettim nefes alamıyordum. Ne yapacağımı bilemez halde etrafıma bakınmaya başladım komidinin üzerindeki bardağı farkettim anneme baktım parmaklarını inceliyordu vakit kaybemeden ayağa kalkıp bardağı alıp duvara fırlattım annem ne olduğunu anlamaya çalışıyordu yerden bir cam parçası alıp boğazıma dayadım ne yaptığımı bilemez haldeydim kendimi kaybetmiştim âdeta, ailemin bu gizemli tavırlarıda bardağı taşıran son damla olmuştu. Annem yanıma adımladı "yaklaşma" diye bağırdım. "Hazan lütfen sakinleş bak herseyi konuşucağız, beraber atlatacağız yalnız değilsin lütfen bırak elindekini" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla odanın kapısı açıldı içeriye babam, doktor ve bir hemşire girdi. Babam "hazan sakin ol yeter" diye bağırdı, doktora dönüp "lütfen müdahele edin" diye ekledi. Doktor "hemşire hemen sakinleştirici getirin" dedi. Başımı sağa sola salladım, "istemiyorum" dedim. Ağlayarak elimdeki camı bıraktım "ölmek istiyorum" dedim gözyaşlarımın arasından. Hemşire ve doktor yanıma gelip yatağa yatmamı sağladılar, koluma sakinleştirici yaptıktan sonra serumumu geri taktılar.10, 9, 8, 7 ve uykuya teslim ettim kendimi...*
Leyla Hanıma olanları ağlayarak anlatmaya devam ediyordum, Leyla Hanım elimi tuttu. "Hazan'cım biraz ara verelim, sonra devam ederiz biraz sakinleş olurmu?"dedi beni yatıştıran ses tonuyla.
"Hayır hayır iyiyim" diyerek ayağa kaltım etrafıma bakarak leyla hanımın yüzünde durakladım, "aslında iyi değilim, hiç bir zaman da iyi olacağımı düşünmüyorum" dedim gözyaşlarımı silerek. Başım dönüyordu elimle başımı tuttum Leyla Hanım bunu anlamış gibi ayağa kaltı "başınmı dönüyor" dedi başımı evet anlamında sallayacaktımki yere yığıldım. Leyla Hanımın sesini duyuyordum "Neslihan" diye bağırıyordu sesini çok derinlerden hissediyordum. "Hemen git bir görevli çağırda revire götürelim bayıldı" dedi. Bir yandanda yüzümü okşuyordu "hazancım beni duyuyormusun" kapı tekrar açıldı adım seslerini duyuyordum. Yerden havalandığımı hissettim, arkamdan Leyla hanımın sesini duyuyorum Neslihan hemşireye bir şeyler söylüyordu. Bir erkek sesi işittim "Leyla Hanım ne oluyor nesi var" dedi. "birşeyi yok Cenk sadece bayıldı revire götürüyoruz." Cenkmiydi sesine ilk defa şahit oluyorum, gerçekten yağmurun yağarken çıkarttığı ses kadar dinlendirici ve güzeldi. Revire geldiğimizi odanın kokusundan seçebiliyordum, sırtım yumuşak zeminle buluştuğunda yatağa yatırıldığımı anladım. Birden fazla ses duyuyordum boğuk ve derinden bir ses tekrar konuştu "hemen müdahale edin" dedi. "Tamam siz dışarda bekleyin" dedi başka bir ses. "kendine geldiğinde haber ver lütfen odamda olacağım" dedi Leyla Hanım sanırım. Koluma serum takıldığını hissettim, yanımda yine o boğuk ses konuştu, kokusunu hissediyordum baharat ve odunsu kokular gerçekten harika kokuyordu "iyi olacaksın" dedi ve karanlığa kayıp gittim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ DELİ BİR KALP
Acakiki yaralı kalbin hikayesi ,yaşadıkları olaylar onları bir akıl hastahanesine sürükler bakalım hasta olan ruhlarını kalpleriyle onarabileceklermi; yoksa kendi karanlıklarında boğulmayımı tercih edecekler. *Ümidi yitirmiş olanın başka kaybedecek bir...