Odamın kapısı kırarcasına açıldığında yerimde sıçradım.
Tüm gün Rana'nın peşinde koşmuştum ve çok yorgundum, şimdi kim gelmişti ki?
"Sen kimsin lan? Kim oluyorsun sen çocuk!"Önce tüm tüylerim diken diken oldu. Yavaşça yatakta dikeldim. Ne yaptım ki yine?
"Ne oldu?"
Sesim mi titremişti? Hayır ya, hayal görmüşümdür. Hayal duymuşumdur? Her ne boksa işte.
"BİRDE SORUYOR MUSUN ULAN! BENİ EL ALEME REZİL Mİ EDECEKSİN? BUNLAR NE BUNLAR!?"
Önüme attığı gazeteye baktım. Rana ve ben vardık, emlakçıyla anlaşırken bir fotoğrafımız, mobilya seçerken..
Ben hiç haber değeri taşıyan bir müzisyen olmamıştım, olduğumu düşünmemiştim. Birkaç kez röportaj vermiş, bir iki kere de gösterilerim yayınlanmıştı ama hiç magazine düşmemiştim.
Lan ben ünlü müydüm? Değildim ki?
"Sen beni el aleme rezil mi edeceksin ulan? Bunlar ne?! Biz beyefendiyi çalışıyor zannedelim ama bu herif orada burada sürtsün! Gideceksin bu evden, bu evin yakınlarında gazeteci istemiyorum! Duydun mu beni?"
Yakamdan tutup yere attı birden beni. Gürültüye uyanan ev halkı kapıda belirmişti.
"Sakin ol, Vera geldi."
Fısıldamama karşılık yalnızca daha çok bağırdı."BAŞLARIM ULAN ŞİMDİ KARDEŞİNE! SEN YİNE BENDEN DAYAK MI İSTİYORSUN!?"
Ceylan hızla öne atılıp kolunu tuttu. "Yapma, çocuğun o sesin."
"DEĞİL DİYORUM KADIN!"
Kolunu kendine çekip kurtardı. Yerde emekleyerek Veraya ulaşıp onu götürmeyi amaçlarken bileğimi kavrayan bir el hissettim."SEN NEREYE ULAN? SEN NEREYE?"
"Kızın burada, korkuyor. Yapma."
Beni dinlemeden tekrar tutup ayağa kaldırdı beni. "Seni öldürürüm ulan! Öldürürüm!"
"YA BİR DUR BE ADAM! SEBEBİNİ SÖYLE DE ÖYLE DÖV BARİ! NE YAPTI YA BU ÇOCUK SANA?! YAŞADI SADECE ULAN YAŞADI!"
Hızla Ceylan'a döndü. "Sen karışma Ceylan. Canın sıkılmasın, al kızı da git hadi."
"HAYIR!"
Gözlerini yumdu, biraz daha sakin bir şekilde baktı ona. "Güzelim, lütfen bizi yalnız bırak. Konuşmamız gereken bazı şeyler var. Söz, canı acımayacak."
Son cümlesinde bana attığı bakış, buna olan güvencimi tamamen zedelemişti."Yapma, yalvarırım. Senin değilse bile benim canım o. Lütfen."
Ellerini yakalarımdan çekti. "Yapmayacağım. Aşağı iniyorum hatta."
"Teşekkür ederim."
Odadan çıktı. Ceylan gelip bana sarıldığında ağlıyordu.
Ceylan ağlama, ağlama dik dur. Çünkü şu an benim ağlamaya ihtiyacım var.
"Dayıcım, ne oldu? Yaramazlık mı yaptın?"
Vera ufak adımlarla yanıma geldi. Böyle bir olaya ilk kez şahit oluyordu. Şiddetin ne olduğunu bilmeden getirmiştik onu bu yaşa. Haliyle biraz şaşkındı.
"Birazcık kızdırmışım babanı, ne dersin? Neyse, bir şey olmadı bak."
"Olsaydı çok üzülürdüm, anne sende ağlama bak dayım mis gibiymiş. Hem gülüyor. Canı acısaydı gülemezdi."
Vera, insanlar bazen en çok canı acıdığında güler. Bazen en çok buna ihtiyaç duyarlar. Korkarlar çünkü. Ağlamaktan korkarlar, ağlarlarsa sorgulanırlar ve onların buna gücü yok. Bende ondan gülüyorum ya zaten. Sen sorgulama diye, abicim.
"Bak, kızın doğru söylüyor. Kaldır kafanı artık Ceylan. Ağlama lütfen."
Başını kaldırdı. Göz yaşlarını silerken bana bakamıyordu.
"Bana bakmaktan çekinme Ceylan.""Çok korkuyorum sana bir şey olacak diye."
"Olmayacak, dün hallettim her şeyi. Bu hafta taşınıyorum."
Islak gözleri ile bana baktı. "Çok çabuk?"
Ben daha ona cevap veremeden Vera yanımda bitti. "Dayı, nereye gidiyoruz?"
Gülümsedim. "Ben gidiyorum. Artık kendi evime çıkmalıyım, değil mi?"
"Ben ne olacağım? Bana kim gitar çalmayı öğretecek? Kiminle bambi izleyeceğim? Kim beni gece evden kaçırıp köfte ekmek yemeye götürecek? Dayı, kim benimle oyun oynayacak? Okuldaki çocukları kime şikayet edeceğim sen yokken? Annemden gizli pizza yemeyecek miyiz bir daha?"
Ceylan saydıklarına şaşkınca baktı. Çoğundan haberi yoktu.
"Hâlâ yapacağız bunları, çok uzağa taşınmıyorum canımın içi. Sen dayı de, gelirim yine."
"Hep mi?"
Başımı salladım onaylarcasına. "Hep ulan, senin bana ihtiyaç duyup da beni bulamadığın olmayacak güzelim. Ben hep oralarda bir yerlerde olacağım. Senin arkanda dayın var kızım! Koskaca dayın! Kim sana ne yapıyormuş? Ben yine gece seni kaçırırım, bana gelirsin belki bazen kalırsın. Sabaha kadar bambi izler, pizza yeriz."
Gülümsedi, "beni bırakmayacaksan tamam. Ama sürekli olarak gitme. Gel yine, annem özler. O gelip kalamaz sende, babam kıskanır."
Kıskanır derken yalan söylemişti. Çaktırmadan saçını çekmişti, yalan söylerken bunu yapardı.
O da farkındaydı, babam olacak adamın Ceylanı benim yanıma yollamayacağını.."Herhalde geleceğim. Bu odayı bozmayacağım, piyanomu alırım bir de kitaplarımı. Arada geleceğim yine buraya."
Kollarını bana sardı ve tek bacağı ile dizime basıp üstüme çıktı. "Seni en çok seviyorum dayı." Gülümsedim.
Kulağıma yaklaşıp fısıldadı. "Korkma, ben hep severim seni zaten. Babam sevmese de severim. Onun yerine de severim. Annem ağlasa da severim. Onun yerine de severim. Herkes yerine de severim dayı, sen beni sev bende seni severim."
Gözümden bir damla yaş damladı. Kollarımı sıkılaştırdım, yüzümü saçlarına gömdüm ve orada öylece ağladım.
7 yaşındaki kardeşime sarılıp hıçkırıklarla ağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kemanist'
Short StoryPiyanist'in ikinci kitabıdır.. "Anlamıyorsunuz, sizin yardımınıza ihtiyacım var benim. Sıkıntımı herkese anlatamam. Yalnız bir yahut iki kişi. Sanatçı dünyasında yere düşeni kaldırmazlar Vefa bey. Benim güvenebileceğim bir siz varsınız."