Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.🎨⚕️🌷🤍
21. Bölüm: DANTELLİ HAYALLER MAHALLESİ
*Belkıs Özener – Sevemedim Kara Gözlüm*
İnsan yalnızlığa alıştıkça kendisiyle barışmayı öğrenir.
Issız yerlerde kendin için bir evren ol, demiş bilgeler.
Ya bilgeler yanılıyor ya da ben bir istisnayım. Çünkü yalnızlaştığımda kendime dönüp kendime yetmeyi değil, kendimle savaşmayı öğrendim. En büyük savaşı bir karanlığa, bir de kendime karşı verdim bu hayatta. Görünüşe bakılırsa her iki cephede de ağır yaralar almış, mağlup ayrılmışım.
Yine baş başa kaldık Engin, dedi içimden bir ses. Yine ıssız yerlerde kendin için bir evren olmak zorundasın. Sen hep kendine yetmek zorundasın Engin.
Gözlerimi kapattığımda karşımda hayali bir ayna, aynaya vuran bir çocuğun silueti belirdi. Öylece durdu, gözlerini benim yetişkin gözlerime dikti. Aynada o da beni görüyordu.
Yine yalnız kaldın Engin, dedi içimden bir ses.
Başımı iki yana salladım.
Odadan çıktım hızla, koridordaki aydınlık içimi ferahlattı. Merdivenlerden duyduğum valizin tekerlek sesi harekete geçirdi beni.
Hayır, bir daha karanlıkta kalamazdım. Hayır, bir daha yalnız da kalamazdım.
"Renan dur," diye seslendim arkasından. Bu defa çekip gitmesini izlemeyecektim.
İnsan yalnızlığı sevmez, yalnızlık erdemli bir davranış değildir, kabul edilmesi, alışılması gereken, insanın mahkum olduğu bir zorunluluktur. Yalnızlığı güzellememek gerek, insan yalnızlaşmak için yaratılmamış. Eğer öyle olsaydı dev gibi boyumuz, köprü gibi kollarımız, robotik bir beynimiz olurdu ve bir kalp de taşımazdık. Şüphesiz insan birlikte yaşamak, sevmek, sevilmek için yaratılmıştır. Yalnızlığı güzelleyenlere aldırmamak gerek, yalnızlık hoş bir şey değildir. Eğer yeterince yalnız kaldıysanız, sokakta yürüyen bir dilenciyle bile sohbet etmek istersiniz.
"Gelme peşimden," dedi öfkeyle. Bir yandan da hızlı hızlı inmeye çalışıyordu basamakları ama valiz onun süratini kesiyordu.
"Bir dakika bekle beni," dedim yine, şans benden yanaydı. Atik adımlarla basamakları üçer beşer indim. Aksiyon filmlerindeki üçüncü sınıf beceriksiz oyuncular gibi dengemi kaybede kaybede yetiştim ona, hemen önüne geçtim.
"N'olur gitme," dedim telaşla, elini tuttum. "N'olur beni dinle, böyle gidemezsin, böyle gitmene asla izin vermem."
"Senden izin alacağımı mı sanıyorsun," derken gözlerini kıstı, ufak yüzüne öfkeli bir alay yayıldı. "Bitti Engin," dedi sertçe. "Bir daha yüzümü göremeyeceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR FELAKETİN PORTRESİ
Fiksi RemajaHiçbir portre tek bir fırça darbesiyle mahvolmaz. Kendi hayatımın portresinde geçmişimin ve hatalarımın fırça darbelerini görüyorum. Ve görmemek için gözlerimi kapatıyorum.