Geçen sene biri inşa edilene kadar senin evinin arkasında ev yoktu. Yaşlı bir bayan taşındı ve pek hoş değildi ama onunla nadiren etkileşime girdiniz. İlk dönemin sonunda yeni bir öğrenci olacağını duydunuz. Erkek mi kız mı olduğu hakkında hiçbir fikrin yoktu ama gerçekten sevimli bir boi olmasını umdun.
Nedense öğretmenler senin iyi olduğunu düşünüyor ve yeni çocuk Jisung'la çok benzer bir programa sahipsin, bu yüzden ona etrafı gezdirmek ve ihtiyacı olan her şeye yardım etmekle görevlendirildin.
O gerçekten sevimliydi. Onunla ilk saatine kadar yürüdün ve tüm zaman boyunca kızarmamak için elinden geleni yaptın.
Ne yazık ki, çok yakında okulundaki diğer çocuklarla arkadaş olacağını ve onlar gibi bir pislik olacağını biliyordun. Daha önce her yeni çocukta olmuştu. Güzel başlarlar ama kısa sürede çevreye uyum sağlarlar. Bunun farklı olacağını umuyordun.
O gün, Jisung'un derslerine yürümeniz dışında oldukça tipikti (ki onun yerine Jimnastik dersi aldığı Biyoloji dışında hepsi aynıydı). "Y/n? Neden benimle spor yapmak yerine biyoloji ve kimya alıyorsun?" diye sızlandı. "Spor salonunda olmak için rekabetçi bir yolum var. Herkesi ezerdim" diye yanıtladın basitçe. Bu onun için yeterince iyi bir cevap gibi görünüyordu.
Günün sonunda paltonuzu ve diğer çeşitli eşyalarınızı almak için dolabınıza doğru yürürken, umutsuz bir köpek yavrusu gibi takip etti. Ve sen de ne kadar sevimli olduğunu fark ettin. "Y/n lütfen beni eve bırakır mısın, büyükannem beni eve götüremez ve ben karda yürümek istemiyorum?" diye somurttu. Ve o sevimli küçük somurtkanlığa nasıl karşı koyabilirsin? Yani kabul ettin. "Nerede yaşıyorsun?" "Tam şu mahallede" senin mahalleyi işaret etti. O bölgedeki diğer tüm çocuklar senden ya 10 yaş büyük ya da 10 yaş küçük olduğu için neşeyle doldun. Belki de diğerleri gibi olmayacaktı. Belki o senin arkadaşın olabilir. Yani onu eve sürdün.
Sizi tam arkanızdaki eve yönlendirdi. Kötü yaşlı kadının evi. "İstersen içeri gelebilirsin. Ödev üzerinde çalışabiliriz" diye teklifte bulundu çocuk. Emin değildin ama yine de sevimli ve zeki olduğu için karar verdin ve muhtemelen onun ödevini kopyalayabilirsin. Her nasılsa, bunun yerine Netflix izlemeye başladınız. "Y/n ne izlemek istersin? Ne tür filmlerden hoşlanırsın?""Ah, korkutucu olmadığı sürece umurumda değil." Korku filmlerinden nefret ederdin ve bunu söylediğinde Jisung sana dünyanın en aptal insanıymışsın gibi baktı. "Ah, tahmin edeyim. Bir Noel filmini tercih edersin," dedi dırdır eden bir sesle. "Aklımda bir film var!" Uzaktan kumandayı elinden kaparken heyecanla çığlık attın. "Ve bilgin olsun Jisung, Noel filmlerinin çoğundan ben de nefret ederim."
This is Halloween'in tamamını söylerken Jisung'un gözleri üzerinizdeydi. Bu, Noelden Önce Kabus'u seçtiğiniz doğru bahisler. Gerçek bir klasik. (burayı anlamadım pek olduğu gibi çevirdim)
Karşılığında, What's This şarkısını söylerken gözleriniz hayranlıkla parladı. Vay gerçek otp tam burada uwu. İki ayrı battaniyeyle kanepenin karşı uçlarında başlamıştınız ama artık bir (1) battaniyenin altında, kolları omuzlarınızdaydı. Sarsıldın. Daha önce hiçbir çocuk sana böyle sarılmamıştı ama sen Jisung ile yeni tanışmıştın ve onun senden hoşlanmasına imkan yoktu. Ama sen bu kadar endişeli olmana rağmen kolunu beline sardın. Adrenalin tavan yaptı ve kalbin yarıştı. Duymamasını umuyordun.
Bir noktada Jisung'un omzunda uyuyakalmıştın. Televizyonu kapattı ve seni kanepeye yatırdı ve battaniyeyi dikkatlice üzerine çekti. Jisung uzaklaşırken, daha ağır nefes almaya başladığınızı ve uykunuzda şiddetli bir şekilde yer değiştirdiğinizi fark etti. Seni kontrol etmeye gitti ama sana dokunur dokunmaz kolunu tuttun ve durdun. Tek istediğinin uykundayken bir şeye sarılmak olduğunu anlayınca seninle birlikte tırmandı.
Sonunda uyandığında, tam önünde Jisung'un sevimli küçük yüzünü gördün. Çok çekiciydi ve uyuyordu. Yani biraz burnunu gagaladın. Doğrudan gözünün içine bakarken gözleri faltaşı gibi açıldı. Telefonunuz kapandığında eğilmeye başladı.
Annemden gelen 8 cevapsız aramayı okudu. Evinden sadece 30 saniye uzaktaydın ama o bunu bilmiyordu. Saatin 9 olduğunu görmek için saate baktın. Özür diledin ve tek kelime etmeden gittin. Ama söylemeye gerek yok, yakışıklı yeni çocuk senin kalbini çalmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
çeviri yaparken feels geçirdim :"
eh bundan sonra kimin yılbaşı ficini çevireyim? üyelerin olduğu yere yorum yazarsanız en çok yorumu olan üyeyi bir sonraki bölümde yaparım :3
