BÖLÜM 19"Ne demek kayıtlar yok!"
"Bilmiyorum sanırım birisi özel olarak yapmış kamera sistemini de bozmuş büyük bir yükün altındayız şu anda."
"Şaka mısınız siz?? bana ne sizin kaybınızdan nasıl iş yapıyorsunuz daha bi kamera kayıtlarını elinizde tutamıyorsunyz bir de özel üniversiteyiz diye övünürsünüz!"
Hyunjin kafayı yiyecekti. Hala Jeongin'e bunu kim yaptı öğrenememişti. En büyük kanıt olacak olan kamera kayıtları ortada yoktu.
Görevliden sinirini çıkarırken kapının önünden geçen Changbin içeriden gelen sesleri duyunca odaya yöneldi tam da aradığı kişi bir görevliye çatıyordu.
"Hyunjin ne oluyor burada?" diyerek içeri girdi. Hyunjin'in karşısındaki adam yerine sinmiş korkuyla Hyunjin'e bakıyordu. Biliyordu bu olayı üstlerden biri duyarsa işinden olacaktı.
"Kamera kayıtları yok. Yapan kişi sistemi de bozup gitmiş."
"Tamam abi sakin ol çıkalım şurdan." dedi Hyunjin'e. Çıktıktan sonra "Resmen kasıtlı olarak yapılmış Changbin ve kim bilmiyoruz tahminimiz bile yok."
"Ben de düşünüyorum ama kimse gelmiyor aklıma oğlum Jeongin ile kimin derdi olabilir ki?"
🍷 🍷 🍷
Jisung okula gitmek için evden çıktığında karşısında gördüğü beden ile içinde kelebekler uçarken ona doğru koşarak sarıldı.
"Günaydın.... sevgilim." dedi Minho Jisung'un kokusunu içine çekip boynuna öpücük bıraktıktan sonra.
"Günaydın sevgilim." Kıkırdadı Jisung. "Gelmene gerek yoktu." dedi ama gelmesini istiyor ve hoşuna gidiyordu. Minho geri çekilip güldü. "Jisung ehliyetim varmış senin."
Jisung "Ay evet doğru." dedi ve kaçar gibi arabaya bindi. Minho'da arkasından bindiği ve arabayı çalıştırıp yola çıktı. "Ehliyetin varsa neden araba almıyorsun?"
"Bilmem alırım belki."
Almayacaktı tabii ki de. :)
Tanrı aşkına her sabah Minho'nun onu almasını ve her sabah ilk yüzünü görecek insan olmasını engelleyecek bir şey yapar mıydı?
"Biliyor musun bu aramızın açıldığı zamanlar almayı düşünmüştüm ama eğer o arabayı alsaydım sanki tek dayanağım da elimden gidecek gibiydi Minho. Senin beni bırakmaların her sabah günaydınların her gün sonu yarın yine görüşürüz demelerin tamamen geride kalacakmış gibiydi."
Minho gülümsedi. "Benden uzaklaştığın zamanlar tamamen boşluktaydım. Kendini etrafımda olmana o kadar alıştırdın ki bir anda uzaklaşınca çok hırçınlaştım." Sonra göz ucuyla Jisung'a bakıp yine yola döndü. "Ve kediciğimin her zaman özel şöförü olurum." dedi.
"Ya Minho kapa şu konuyu çok utanıyorum." Minho boştaki eliyle Jisung'un yanağını okşadı. "Bir daha miyavlasana."
🍷 🍷 🍷
Perfect couplemiz kampüse giriş yapıp konuşarak, daha çok Minho'nun dördüncü kedisine takılarak, fakültelerine giriş yaptıklarında yanlarından geçen insanlar onlara bakarak aralarında fısıldaşıp geçiyordu.
"İnanamıyorum duydun mu?" dedi bir kız yanındaki çocuğa yanlarından geçerken. Sesi sanki onlar duysun diye yüksek çıkarken.
"Bu ne şimdi?" diye sordu Minho anlam vermeyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sway me more | minsung
Fanfiction"siktir" dedi sessizce "siktir bunu görmemeliydim." Merdivenleri ses çıkarmadan aceleyle indi. Şimdi ne yapacaktı. Gördüklerini ona bahsetmeli miydi?