Smutun başına işaret koyarım aşkolar🤍
Keyifli okumalar dilerimmm❤️❤️
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın
da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.Sabahattin Ali
BÖLÜM 31
Yaklaşık bir ay sonra...
"Minho hadi uyan." diyerek şiddetli bir şekilde dürttüm onu. Beraber yaşamaya başladığımızda fark ettim ki Minho uyanamıyor. Yani tatlı bir şekilde onu uyandırmaya çalışsam bir hafta daha uyur "güzelim senin o sesin bana ninni gibi" diyerek.
Hastaneden çıkalı neredeyse bir ay olacaktı ve gayet iyiydim bir sorunum yoktu. Lee teyze diğer bir değişle kayınvalidem annemi aratmadan bana prensesler gibi bakmıştı. Onlarda kaldığım bu süre zarfında kendimi buraya hiç yabancı hissetmedim.
Haftaya Fransa'ya gideceğiz biletlerimiz hazır herkes bizi destekliyor. Hazır hissettiğinizde dönersiniz diyorlar ister iki ay ister iki yıl diyerekten. Minho bir aydır Fransızca çalışıyor günlük dili kavramakla meşgül ve çok da iyi gidiyor benim sevgilim.
Gitmemizin bu kadar uzama nedeni benim tamamen iyileşmem. Annemin durumu çakmaması için.
"Hmmm birazdan uyanacağım." dedi yorganı kafasına çekerek.
"Of Minho of." Onu orda bırakıp odanın içindeki lavaboya girdim. Dış fırcasına macunu gezdirdikten sonra açık bıraktığım kapıdan yarınlar yokmuş gibi uyumaya devam eden Minho'yu gördüm.
"Minho eğer kalkmazsan beni öpemezsin." dememle birden oturur vaziyete gelmişti.
"Uyumuyordum ki zaten."
İki yana kafamı salladım. Bu taktiği neden daha önce faaliyete geçirmemiştim ki. Kalkıp o da yanıma geldi ve omzumu öptü.
"Günaydın güzelim." deyip o da kendi diş fırçasını aldı. "Günaydın sevgilim."
Tatlı tatlı atışarak dişlerimizi fırçaladıktan sonra musluğa eğildim yüzümü yıkadım ve yandan havluyu aldım. Minho da kendi yüzünü yıkıyordu o ara. Havluyla yüzümü güzelce kuruladıktan sonra havluyu yüzümden çekince aynada kendimle karşılaştım. Gözlerim aynadaki saçlarımın yansımasına gitti.
Hyung saçların çok güzel
Hyung mavi renk en çok sana yakışıyor
Ben de mi saçlarımı maviye boyasam hyung ama ya bana yakışmazsa daha önce hiç saçlarımı boyatmadım.
Kafama dolan seslerle banyoyu terk ettim hemen. Hayır ben iyiyim. Unuttum bile sorun yok. Sadece küçük bir anımsamaydı. Herkesin aklına gelebilir bu. O da iyiye gidiyor zaten. Psikolojik desteğini güzelce alıyor ve her şey düzelecek.
Çok boktan bir şey. Ne kadar saklamaya çalışsam da ara sıra sıra bir yerleden geçmiş kafama üşüşüyordu. Umarım bunlar onun başına gelmiyordur. Sadece psikolojik yardımı kabul ettiğini duydum. Bildiğim tek şey buydu onun hakkında.
Minho da arkamdan aceleyle geldi.
"Bir şey mi oldu Jisung?"
Hemen gidip sarıldım ona. "Seni çok seviyorum Minho. Çok çok çok."
Hiçbir zaman beni bırakmayan elleri kalbi ve ruhu sanki şurda onu ilk gördüğüm beş ay önceyi kaplayan zaman diliminden beri yoktu yanımda. Sanki asırlardır biz birlikteymişiz gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sway me more | minsung
Fanfiction"siktir" dedi sessizce "siktir bunu görmemeliydim." Merdivenleri ses çıkarmadan aceleyle indi. Şimdi ne yapacaktı. Gördüklerini ona bahsetmeli miydi?