Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sabahattin AliBÖLÜM 15
Minho eve gelip hızlı bir şekilde duş aldıktan sonra gece giyeceği pijamasını ve sabah okula giderken giyeceği kıyafetlerini çantasına koyduktan sonra evden çıkmak için hazırdı. Daha alışveriş yapacaktı.
Merdivenlerden inerken onu gören annesi aşağından "Minho nereye gidiyorsun?" Diye sordu.
"Bir arkadaşıma gidiyorum." dedi ve merdivenden indiğinde elindeki kepçeyle onünü kesen annesiyle birlikte irkilip bir adım geriledi.
"Kimmiş bu arkadaş?" Dedi annesi kepeçeyi suratına doğru tatarak. Gelen kepçeyle kafasını biraz geriye attı. Kendini sorguda gibi hissediyordu.
Yaşanan olaydan haberi olan Lee hanım sadece oğlunun üstüne düşmek istiyordu.
"N-neden soruyosun anne kaç yaşındayım ben on mu?"
Annesi kepçeyi daha da suratına yakınlaştırmasıyla "Jisung'a gidiyorum hani gelmişti ya bir kere bizde kalmıştı."
Duyduğu isimle kepçeyi indiren Lee hanım "Aah öyle mi bir daha gelmedi daha sık gelsin bize." Dedi ve sırtındaki çantayı görünce "Bu ne?" Diye sordu
"Geç olursa orda kalmayı düşünuyorum?"
Annesi kafa hareketiyle kapıyı gösterdi. Minho gülümseyip annesini öptü ve evden çıktı.
🍷 🍷 🍷
"Ay yok artık Jisung evlendiğinizde haber verseydin bari!"
"Ne saçmalıyorsun Hyunjin sadece yemek yiyeceğiz."
Muhteşem üçlü okuldan sonra Jisung'un evine gelmesiyle yaşanan olayların kısaca bir özetini geçip bu akşam Minho'nun geleceğini haber vermişti onlara Jisung.
"Her şeyin çözülmesine ve aranızın düzelmesine sevindim Jisung." Dedi Changbin ve Jisung'a takıldı. "Bak yine dediğim yere geldiniz ben biliyorum oğlum üçüncü gözüm açık benim"
Jisung acıtmayacak sekilde koluna vurdu. "Yükselmeyin belki ben kafamda kurdum olanları ayrıca sevgilisinden ayrılalı çok olmadı. Ben sadece eğer bir şey olacaksa denemek istiyorum"
"Kafanda kurması mı var besbelli kıskanmış seni işte. Hem Minho'ya o çocuğu korumak için rol yapacağını söyledin mi?" dedi Hyunjin.
Jisung boynunu kaşıyarak "O kadar ayrıntıya inmemiş olabilirim." Dedi.
"Minho duyarsa delirir bence. Bunu duyduğunda yanında olmak istiyorum." Dedi Hyunjin oturduğu koltukta zıplayarak.
Yine araya giren Changbin "Dur bi Hyunjin. Yalnız anlattığın kadarıyla benim gözüm Min Seo'yu hiç tutmadı. Dikkat et ona bir sorun çıkarmasın."
"Sen böyle konuşunca benim içim ürperiyor kapar mısın artık çeneni?" dedi Hyunjin.
"Tamam artık gidin benim de hazırlanmam lazım." Jisung'un konuşmasıyla iki yüz de ona dönmüştü. Karşılıklı anlamsız bakışmadan sonra Hyunjin "Ne hazırlığı bu Han Jisung?" dedi imayla.
Jisung bir süre daha bakıp imayı anladıktan sonra "Ne kadar fesat insanlarla arkadaşım nefret ediyorum sizden gidin artık evimden." Deyip ikisini de koltuktan kaldırıp kapıya doğru götürdü. "Sizin işiniz gücünüz yok mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sway me more | minsung
Fanfiction"siktir" dedi sessizce "siktir bunu görmemeliydim." Merdivenleri ses çıkarmadan aceleyle indi. Şimdi ne yapacaktı. Gördüklerini ona bahsetmeli miydi?