BÖLÜM 20
"İki dakikaya kapının önündeyim bebeğim çık istersen"
"Tamam hazırım zaten."
Montunu üstüne giyip son kontrollerini de yaptıktan sonra evden çıktı ve onu almaya gelecek olan Minho'yu beklemeye başladı. Dün barda nasıl içtiyse hala başı ağrıyordu ama gitmemezlik yapmak istemiyordu bugün yarışma sonuçları açıklanacaktı. Bir yanı deli gibi kazanan üç grubun arasında olmak isterken bir yanı da istemiyordu. Minho haklı olarak pek haz etmiyordu Min Seo'yu ve onunla daha fazla iletişim halinde olmak sıkıntı yaratabilirdi. Bazı hareketlerinden Jisung'ta hoşlanmıyordu.
Düşüncelerine dalmışken Minho gelmişti. Önce arabanın kapısı açıldı ve içinde Minho indi. Jisung'un ağzından bir "oha" çıktı. Çünkü Minho şu an takımın içinde muhteşem duruyordu. Sadece siyah bir takımın içinde bile inanılmazdı. Bacaklarını hoş bir şekilde saran siyah kumaş pantolunu ve yine aynı şekil üst vücudunu sarmalayan basit bir beyaz gömlek üstüne giydiği siyah bir ceket ve abartısız düz siyah kıravatı Jisung'un gözlerini ayıramayacak kadar büyüleyiciydi.
"Günaydın sevgilim çok beklettim mi sabah çıkmam biraz uzun sürdü."
"Minho senin bana zorun mu var bu ne böyle." dedi Jisung. Onu ilk defa bu kadar resmi bir kıyafet içinde görüyordu.
Minho verdiği tepkisine güldü. "Pek fazla tercih ettiğim bir giyim değil fakat giymek zorundaydım ve sanırım iltifattı bu teşekkürler."
Arabaya binip yola çıktıklarında "Neden giymek zorundaydın özel bir gün falan mı?" diye sordu.
"Babam şehir dışına gitti ve kolejle alakalı bir toplantı olacak babam da işi az biraz bildiğim için toplantıda onun adına bulunmamı istedi oraya gideceğim."
"Okula gitmeyeceksen niye gelip beni aldın taksiye biner giderdim."
"Sence bunu sorun ediyor muyum. Seni görüyorum işte."
Jisung gülümseyip "Bugün sonuçlar açıklanacak." dedi.
"Evet duydum." Dedi sadece Minho. Aklına yarışma günü olanlar gelmişti. Jisung'a baktığında yüzünün düştüğünü görünce bir eliyle yanağı okşadı. "Kazananlardan biri olacağına eminim."
"Bu durum seni rahatsız eder mi sonuçta kazanmamız demek onunla yeniden vakit geçireceğim anlamına gelir."
"Bu konuyu kapattığımızı düşünüyordum. Aramıza kimse gitmeyecek izin vermem. Bunu düşünüp yorma kendini" dedi emin bir şekilde. "Hem onu boşver dün gece neler yaptın hatırlıyor musun?"
Anlık Jisung'un açılmasını istemediği bir konu açılmıştı. "Ahaha ne yapmışım ben." Onun bu haline Minho kahkaha atıp Jisung'u taklit etmeye başladı "Burda kalsana Minho hem bir şeyler yaparız."
"Offf." Dedi Jisung ve yüzünü utancından ellerinin arasına aldı. Minho'da hala kahkaha atmaya devam ediyordu.
Zaten genel olarak Minho'yu arzuladığını hareketleri ile belli ediyordu. Birbirlerine açılıp bir ilişkiye başlayalı çok olmamıştı fakat aylardır birbirlerinin yanındaydılar ve Minho Eun Mi'den ayrıldığından sonra yaşadıkları samimi flört dönemi yüzünden dün gece sarhoş olunca da içindeki bastırmaya çalıştığı duyguları ortaya çıkmıştı. Minho'yu artık hayal etmek değil hissetmek istiyordu. Kaçamak yakınlaşmalarının da etkisi vardı.
Vardıklarında Jisung artık içinde tutmak istemediğine kanaat getirdi. Arabadan inmeden önce Minho'ya döndü küçük veda öpücüklerinden sonra kulağına yaklaştı ve kıravatıyla oynarken "Bu gece üstündekileri ben çıkaracağım." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sway me more | minsung
Fanfiction"siktir" dedi sessizce "siktir bunu görmemeliydim." Merdivenleri ses çıkarmadan aceleyle indi. Şimdi ne yapacaktı. Gördüklerini ona bahsetmeli miydi?