seni çok sevdiğin biri aldatsa

2.9K 332 44
                                    

Çok şey vardı anlatılacak, o yüzden sustum. Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı. Sen duydun mu sustuklarımı?
                              Oğuz Atay

BÖLÜM 9

Eve kadar sessiz bir yolculuk geçirdiler. Jisung biraz olsun sakinlemişti fakat odasında gördüğü görüntüler zihninden çıkmıyordu. Kafası o kadar doluydu ki işin içinden nasıl çıkacağını bilmiyordu. Gördüğünden beri Minho'dan kaçmak istiyordu fakat yine de sığındığı kişi oydu.

Evin kapısına vardıklarında Minho zile bastı. Jisung dönüp ona bakınca "Ailemle yaşıyorum." dedi.

"Anladım. Rahatsız olmasınlar bir anda çat kapı geldim" Minho'nun yanıt vermesine gerek kalmadan kapı açıldı. "Oğlum sen miydin erken geldin." Yanındaki genç oğlanı görünce "Misafirin varmış gelin içeri."dedi. İçeri girdiler. Jisung biraz çekinmişti. "Erken gelmek zorunda kaldım ve evet misafirimiz var Jisung." Dedi Minho Jisung'u göstererek.

"Merhaba." Dedi Jisung gülümsemeye çalışarak.
"Merhaba canım. Yalnız bu ne hal. İkiniz de incecik giyinmişsiniz. Hadi Minho odana gidin de sizi sıcak tutacak bir şeyler giyinin. Ben de size birer kahve yapayım." Tabi ikisi de yaşanan kaostan dolayı ceket falan giymeyi akıllarına getirmemişti.

"Tamam anne"dedi Minho ve Jisung'a döndü. "Hadi beni takip et."

Üst kata çıkarlarken Minho'nun mutfaktan elinde mısır çerezi tabağıyla çıkan babasıyla karşılaştılar. "Selam gençler gece erken bitmiş. Oh! Seni ilk defa görüyorum genç adam."
Minho babasına da Jisung'u tanıttı. "Baba jisung o. Birkaç ay önce tanıştık." Anladığını belirtir şekilde kafasını salladı adam. "Madem erken geldiniz bize katılın annenle film gecesi yapıyoruz." elindeki mısır tabağını işaret ederek "biraz zorlansam da mısır bile yaptım." dedi

"Yok baba biz almayalım size iyi eğlenceler."deyip Jisung'u da çekip merdivenlerden çıkmaya başladılar. "Kaçırdınız eğlenceyi." dedi adam .
Bu halleri bir nebze de olsa Jisung'u güldürmüştü. Merdivenlerden çıkarken "Ne kadar zorlanmış olabilir ki mısır yaparken?"dedi. "Sen babama bakma Hyunjin gibi o da."

Odaya girdiklerinde Minho dolaba yöneldi ve ikisine de birer kazak ve eşofman çıkardı. Tekini Jisung'a uzattı. "Sen burada giyin tamam mı? Ben de diğer odada olacağım hem kahveleri de alıp gelirim." Dedi ve odadan çıktı.

Jisung bir süre elindekilere baktıktan sonra yatağın üstüne bırakıp üstündekileri çıkardı ve giyindi. Minho'nun gelmesini beklerken yatağa oturdu. Sırtını yatak başlığına yaslayıp bacaklarını kendine doğru çekti. Düşündü bir süre. Gördüklerini Minho'dan saklayamazdı ama nasıl bahsedeceğini de bilmiyordu. Farkında olmadan ağlama başlamıştı. Kapının tıklatıldığını duyunca irkildi hemen yaşlarını koluna sildi. "Jisung giyindin mi?"

"Evet." dedi. Minho odaya girip elindeki kahvelerden birini Jisung'a uzattı ve yatağın bir ucuna oturdu. Kızaran gözlerinden ağladığını anlayan Minho iç çekti. Kapı tıklandı ve içeri Minho'nun annesi girdi. "Minho telefonunu yan odada bırkmışsın birileri arayıp duruyor bir bak istersen." Telefonu Minho'nun eline bırakıp çıktı.

"Bizimkiler aramış baya."

"Beni de aramışlardır ama ben telefonumu almadım çıkarken odamdaydı."

"Merak etmişlerdir ben bir arayayım bir şeyler uydururum." Kafa salladı Jisung. Minho en son arayan Hyunjin'in ismine bastı ve aradı.
Hemen açılan telefondan gelen ses Minho'nun yüzünü buruşturup telefonu kulağından uzaklaştırmasına neden oldu.

"Nerdesiniz lan siz! Görmüşler biriniz önde diğeriniz arkada koşa koşa çıkıp gitmişsiniz evden. Sikeyim sizi ne kadar endişelendik. Jisung'da telefonunu odasında bırakmış. Öldürecek misiniz oğlum siz bizi!"
Hyunjin'in sarhoşluğundan dolayı kurmakta zorlandığı cümleleriyle bağırma seansı bitince telefonu yeniden kulağına götürdü. "Tamam sakin ol bir sorun yok. Biz.. Yani benim arabayı yanlış park etmişim ben. Çekmişler arabamı da onun haberi gelince telaş yaptık biz."

sway me more | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin