19. Bölüm: Özgürlük

13.6K 1K 320
                                    



Keyifli okumalar 🍃🥰

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum 🥰


🍂🍃

Selvi Hanım dizine yatırdığı kızıyla beraber orta yolu bularak kahvaltılarını oda da yapma kararı almışlardı. Kızını teşvik edebilmek adına Oyuncaklar filmini telefonundan açmış, hemen öncesinde ise Dilber Hanım'a kahvaltı getirmesini, eşine de durumu anlatan bir mesaj çekmişti.

Barut Dağlı torununu ve evladı saydığı adamı sakinleştirip oturmalarını buyur etmişken Cihan Bey telefonunun sesi ile masanın dikkatini çekmişti.

"Selvi, Aşkım ile beraber film izleyerek kahvaltı yapacaklarmış. Kahvaltıya gelmeye ikna edememiş." Cihan Bey sıkıntı ile nefes verirken, tüm Dağlı kardeşlerin odağında Ferzat vardı.

"Aşkım kızıma iki lokma bir şey almaya geldim. Kim küstürdü nur yüzlümü benim? Siz mi bir halt ettiniz kıza?" Söylene söylene gelen Dilber Hanım'ın odağında evlatları yerine koyduğu Ateş ve Alparslan vardı. İkili aynı anda ellerini havaya kaldırarak konuştu.

"Valla bizim bir kabahatimiz yok!"

"Hepsi şu puştun suçu!" Ateş'in sözü üzerine Ferzat öldürücü bakışlarını atarken Dağlı kardeşler de kendisine aynı sert bakışları gönderiyordu. Barut Dağlı daha fazla bu duruma katlanamayarak ayaklandı.

"Sen bu sofradan bir ekmek dahi götürmüyorsun, sizde ağzınıza ayar çektirmeyin bana! Ben torunumu alıp geliyorum!" Herkes onun gidişini izlerken Cengiz Bey ortamdaki gerginliği azaltmak adına Ferzat'a döndü.

"Aşkım, biraz fazla hassas bir kızdır. Sende anlamış olmalısın sabah olanlardan sonra."

"Valla amca ben bir şey anlamadım ki. Her şey bir anda olup bitti." Ferzat'ın araya girmesiyle elini kaldırarak durmasını işaret etmişti Cengiz Bey.

"Yeğenim, seni bilirim fevrisindir ama Aşkım'ın olduğu yerde ya kendine çeki düzen vereceksin yada onun sınırlarında dolaşmayacaksın." Şahin Bey'in araya girmesiyle Ferzat söylediklerinden çok herkesin bu kıza Aşkım demesine takılmıştı. Niye kimse bu kıza adıyla seslenmiyordu? Güzelliğine yaraşır bir ismi vardır diye düşünmeden edemedi.

—— AŞKIM'DAN——

"Çok komik değil mi? Sıkılmadın, sevdin mi?" Başımı hafifçe yattığım dizinde çevirerek yüzüne bakmaya çalıştım.

"Eveeet, çok sevdim. Hemde kızımla beraber film günü yapıyoruz, nasıl sevmem ki?" Üzerime doğru eğilerek yanağıma öpücük kondurmuştu. Çok güzel seviyordu beni, bende onu sevmek için tam başını kaldıracağı sırada yanağına öpücük kondurdum.

Kapının tıklatılması ile ikimizde gülerek kapıya doğru seslenmiştik. Sesimizle aralanan kapıdan Barut Dedem başını uzatmıştı. Yerimde doğrularak annemin yanına doğru yanaştım.

"Buyur baba?" Annem, dedeme doğru dönerken ben tamamıyla arkasında kalmıştım.

"Arkanda saklanan kedi için geldim. Öyle sofraya küsüp köşeye çekilmek olur mu bizim evimizde gelin hanım?"

"Yok baba, küsmek ne demek, estağfirullah. Biz anne kız vakit geçirmek istemiştik."

"Bende güzel torunumla beraber bahçemde kahvaltı yapmak istemiştim ama torunum beni istememiş demek ki." Dedemin durgun çıkan sesiyle annemin omzunun üzerinden kafamı kaldırdım. Göz göze gelmemiz ile çatık kaşlarının altında gülümseyen yüzünü görünce bende gülümsedim.

AŞKIM'IN NEFESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin