Keyifli okumalar 🍃🥰Satır arası yorumlarınızı bekliyorum 🥰
🍂🍃
Hummalı bir hazırlıktan sonra beş minibüs tarzı araçla çiftliğe doğru yola çıkmıştık. Koccamman, ucu bucağı olmayan bir arazinin üzerine konuşlanmış bissürü çatı görmüştüm. Kimisi birbirine oldukça uzaktı ama dedem bütün bu arazilerin kendisine yani bana ait olduğunu söylemişti. Utançla başımı eğmiştim onun bu sözlerine.
Dedem ve Şahin Amcamın ortasında oturuyordum arabada. Karşımda da Çimen Gözlü adam, Toprak ve Devran abim vardı. Ne kadar onların orada sıkıştığını söylesemde rahat olduklarını söylemişlerdi. Sonunda çiftliğe geldiğimizde ise kimseyi beklemeden arabadan inmiştim.
Burası muhteşemdi.
Kocaman, göğe kadar yükselen ağaçlar vardı. İki katlı bir araziye yayılan büyük bir ev vardı. Onun biraz uzağında tek katlı üç dört tane daha evler vardı. Peşimizden gelen çalışanlar ellerinde ki eşyalarla içeri girerken, evden de bir sürü çalışan çıkmıştı.
"Hadi kızım sana etrafı gezdirsin abinler, bende eşyalarını en güzel odaya yerleştireyim." Selvi Hanım'ın sesiyle irkilip ona dönmüştüm. Gülümseyerek saçımı öpmüştü. Beni sevmesini çok seviyordum. Bende ona kocaman gülümseyerek başımı sallamıştım.
Yanımıza Bulut, Cenk ve Kuzey Abiyi çağırıp beraber etrafı keşfetmemizi söylemişti. Minik pisimi Selvi Hanım'a emanet edip abimlerin peşine takılmıştım. Hemen ardımızdan Alparslan ve Ateş Abimde gelmişti.
"Bak abiciğim bu görmüş olduğun ağaçların hepsinden teker teker düştüm ben." Ateş Abimin cümlesiyle endişeyle ona baktım.
"İyi misin, neden öyle düştün? Canın çok yanmıştır?" Ateş Abim bir yanımdan, Alparslan Abim öbür yanımdan kollarını dolarken yürümeye devam etmiştik.
"Abin boğazının derdine götünün üstüne düştü, o yüzden hiç canı yanmadı. Düştüğü yerde de yemeye devam etti." Cenk Abimin dediklerine gülmeden edemedim. Ben su içerken yoruluyordum ama Ateş ve Alparslan abim nefes almadan sürekli yemek yiyordu.
"Ben hiç çıkmadım ağaca çıkayım mı?" Hepsi bir ağızdan olmaz derken istemsiz bir adım gerilemiştim. Alparslan, Ateş ve Cenk Abim yanıma gelirken, Bulut ve Kuzey Abim konuşmuştu.
"Güzelim biz senin için endişelendik. Korkmana gerek yok, tamam mı?"
"Ateş Abin bile kaç kere düştü, ya sana bir şey olursa?" İstemsizce suratım düşerken konuştum.
"Ama siz varsınız, bir şey olmaz ki. Küçüğe çıkayım olur mu, sizde gösterirsiniz." Hepsine tek tek bakarken sıkıntıyla nefes vermişlerdi.
"Tamam ama sözümden çıkmak yok. Ahududu ağacı var fazla yüksek değil, Alparslan abinle beni dinleyeceksin." Ateş Abimi başımı hevesle sallayarak dinlemiştim.
"Abi bu hiç iyi bir fikir değil." Cenk Abimin konuşmasına Bulut Abimde onay vermişti.
"Bir şey olmaz ki siz varsınız, beni tutarsınız." Cenk Abim yanaklarımı avuçlayıp alnımı öpmüştü.
"Abicim düşmesen bile nefesin tıkanabilir. O gün ki gibi olmanı istemiyorum."
"Hangi gün, ne oldu sana Aşkım? Cenk?" Alparslan Abimin sorusu üzerine Cenk Abime bakmıştım.
"Sadece biraz yorulmuştu, önemli bir şey değil. Neyse, miniğim istiyorsa tırmanalım bakalım gökyüzüne." Cenk Abim elimi tutarak peşinden sürüklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIM'IN NEFESİ
Literatura Feminina- PROFİLİM ÖZELLİKLE DE HİKAYEM SİZİN REKLAM PANONUZ DEĞİL ARKADAŞLAR - 17 senesini bir evde hapis olarak geçirmiş ürkek kız... 17 sene önce karısının gözyaşlarına son vermek adına bir ailenin hayatını karartan adam. En önemlisi ise evine nefes olsu...