0.2

17.8K 250 15
                                    

-CEZA-

-

Oynadığı oyundan sıkılmıştı ve zaman bir türlü geçmiyordu. Canı sıkıldığı için Mirza'nın iş yerine gelmişti. Oto galeri de ne gibi bir aksiyon olacağını düşünmüştü  pek bir fikri yoktu ancak bu kadar sıkıcı olmasını hiç beklemiyordu.

Bakışlarını önündeki evraklarla ilgilenip bir şeyleri not alan babacığına çevirdi. Bugün onunla hiç ilgilenmemişti. Yoğun olduğunu demesine rağmen geldiğini biliyordu ancak en azından kucağına alıp sevebilirdi. Bu o kadar da zor olmamalıydı.

Dikkatini çekmek için ofladığında hiçbir etkisi olmadığını gördü ve kaşlarını çattı. Bu adam söz konusu iş olduğunda hiçte diğerleri gibi olmuyordu. Caner olsa çoktan öpüp onunla ilgilenirdi. İşlerin ondan önemli olmadığını sürekli söylüyordu ve bu  oldukça güzeldi. Mirza ise işlerini bitirdikten sonra her şeye açık oluyordu. Düzenli ve tertipli yanı bu noktada fazla sıkıcıydı.

Akın aklına gelen fikirle sırıttıktan sonra gülümsedi ve ayağa kalktı. Mirza'nın oturduğu kısma doğru ilerleyip kalçasını özenle masaya yerleştirdi. Mirza bakışlarını ona çevirmiş, kısa sürede olsa ne yaptığına bakmıştı. Ancak pek üstünde durmamayı tercih eder gibi yeniden evraklara dönmüştü. Akın kendi kendine ben sana yapacağımı bilirim diye söyleniyordu. Yere düşen kalemi almak için eğildiğinde planını devreye soktu ve dizleri üzerine çöktü. Mirza dağılan dikkatini toparlamaya çalışsa bile uslu durmayan Akın yüzünden bu pekte mümkün değildi.

Aletinde hissettiği küçük parmaklar ile bakışlarını kağıttan çekti ve duraksadı. Bu esnada Akın masanın altına tamamen girmiş ve küçük bedenini rahatlıkla soktuğu masa altından kendisine el işi yapmaya başlamıştı. El hareketlerinden dahi ne denli istekli olduğunu görmek Mirza'ya pekte iyi gelmemişti.

Masada duran suya uzandığında içeri giren müşteri ile ayağa kalktı. Çocuklar dışarıda duruyordu. Gelen bir kaç adama daha eşlik ediyorlardı anlaşılan. Geriye sadece kendisi kalmıştı. El sıkışmak için uzatılan eli sıkmış, hemen ardından adamla almak istediği araç hakkında konuşmaya başlamışlardı.

Akın ise yüzünde olan sırıtma ile yavaşça fermuarı indirmekle meşguldu. Mirza'nın kendisini kastığını ve adama bir şey yansıtmamak için elinden geleni yaptığını fark ediyordu.

Onlar araba piyasasını konuşurken Akın çıkardığı erkekliğe bakıyor ve  kasılan deliği yüzünden arzuyla inlemek istiyordu. Mirza eliyle elini çekmesi için uğraşsa bile en sonunda orta parmağını ağzına almış ve Mirza'nın daha fazla elini kullanmasına izin vermemişti. Sessizce emdiği orta parmak ve okşadığı kalın uzuv ile daha becerilmeden zevk aldığını hissetti.

Okşadıkça elinde büyüyen organ iyi hissettiriyordu. Çok geçmeden emdiği orta parmağı bırakmkş ve ses çıkarmamaya özen göstererek diliyle belirgin damarlı  yolu yalamaya başlamıştı. Konuşmalar hakkında bir fikri dahi yoktu çünkü umrunda olan tek şey bu güzel penisin sahibinin onu doldurmasıydı.

Adam birkaç şey daha söylemiş ve sormuştu. Gideceği sıra ayağa kalktığında Mirza ayağa kalkamamış, mecburen oturduğu yerden adamın elini sıkmıştı. Garip durduğunun farkında olsa bile şu an halletmesi gereken farklı şeyler vardı.

Dakikalardır sabırla adamın gitmesini bekliyordu ve delirmek üzereydi. Oturduğu koltuğu geriye doğru verdiğinde gözlerini kapamış bir şekilde iştahla aletini yalayan akını gördü. Bu görüntü onu delirtmeye yeterdi.

Ellerini saçına attığında akın ağzını açtı ve aletini tamamen ağzına aldı. Boydan boya emmeye çalıştığı uzuv ağzına sığmıyordu. Mirza daha fazla sabredecek durumda değildi.

''Kalk ve kapımı kapat  Akın.'' dedi. Akın başta huysuzlansa da sonunda tuttuğu organdan ayrılabilmişti. Kapıyı kapatıp geri döndüğünde Mirza ayağa kalktı ve kolundan kavradığı çocuğu masaya dayadı. Hızla üzerindeki pantolonu indirdiğinde Akın derin  nefesler alarak bekliyordu.

İçini dolduran alet ile çığlık atmak istedi . Ancak  ağzını kapatan el buna engel olmuştu. Mirza hiç düşünmeden hızlı bir şekilde içinde gel git yapıyor ve boynundan kavradığı bedeni delirtiyordu.

Zirveye ulaşmasına az kaldığını hissettiğinde kendini kavrayıp çekmeye başlamıştı. Aslan olsa beni sertçe çekerdi diye düşündü ve onun uzun parmaklarını hayal etti.''Geliyorum babacığım.'' diye titreyerek konuştuğunda Mirza durdu ve içinden çıktı.

Ne olduğunu anlamaya çalışırken boşluğa düşmüştü. Arkasını döndüğünde kendisini siyah deri koltuğa atmış ve terlemiş bir halde çeken babacığını görmeyi beklemiyordu.

''Ağzını aç.'' dedi. Akın ikiletmeden çömelip ağzını açtığında Mirza aletinin ucunu dudaklarına doğru hizalamış hemen ardından ağzına attırarak boşalmıştı. Akın ağzındaki beyaz sıvıyı iştahla yuttuğunda Mirza rahatlamış bir şekilde ayaklanmıştı. Çattığı kaşları ile karşısındaki bedeni bir süre süzdü ve bu sırada üzerini tamamen toparlamıştı. Akın ise kendisiyle ilgilenmesini bekliyordu. Çok geçmeden Mirza kendinden emin bir ses ile böyle bir şey olmayacağını açıkça belli etmişti.

''Cezalısın Akın, o şekilde kalacaksın. Akşam eve gidene kadar sabret.'' dedi.

Akın itiraz edecek olmuştu ki gördüğü bakışlar ile sadece kafa sallamıştı. Anlaşılan o ki babacığını kızdırmıştı.

-

Siksene çocuğu ne üzüyon mirzo bey.

-Ayaz

ELEZZ-GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin