-TATLI--
Dikiz aynasından baktığı beden kendisine bakmamakta kararlıydı. Akşama kadar burnundan solumuş, bir köşede öylece beklemişti. Arada sırada gözleri dolsa bile Mirza insafa gelmemişti. Acımasız adam diye mırıldanarak aklını dağıtabildiği kadar dağıtmaya çalışmıştı.
Mirza ise onun bu haline arada bakıp sırıtmakla yetinmişti. Kızarmış gözleri ve ağlamaya hazır duruşu fazlasıyla güzeldi ona göre. Aralarındaki bu sessizliği bozan çalan telefon olmuştu. Arayan Aslandı. Mirza hoparlöre aldıktan sonra arkadaki bebeğe kısa bir bakış atmakla yetinmişti.
''Nerede kaldınız? Sizi bekliyoruz.'' dedi Aslan sitemle.
''Geliyoruz yavrum.'' dedi, o sırada arkadan Caner'in huysuz sesi geliyordu. Yine neye huysuzlandığını merak etmişti.
''Caner yine neden huysuz?'' dedi. Aslan bu sorunun sorulmasını bekler gibi eteğindeki taşları anında dökmüştü.
''Delirtti beni. Tatlı yapalım deyip duruyor, bu hafta yedi yiyeceği kadar tatlı.'' Aslan'ın neden tatlı yapmadığını bildiğinden hak vermişti. Akın dikkatle onları dinliyordu ama sesi çıkmıyordu.
''Ben size tatlı getireceğim. Hem de en sevdiğinizden. Esmer güzeli tatlısından.'' dedi, Akın ise ona bakmasıyla kafasını yola çevirmişti. Aslan'ın gülme sesi geldiğinden Caner'inde sesi kesilmişti. Bir eksik olup olmadığını sorduktan sonra telefonu kapatmıştı.
Eve vardıklarında Akın hızla arabanın kapısını açmış, kapıyı sertçe kapatmıştı. Mirza arkasından sabır çekerken üzerine fazla gitmemeye karar verdi. Akın anahtarıyla içeri girdiğimde onun eve girmesine izin vermeden yüzüne kapamıştı kapıyı.
Arkasından gelen adam pekte umrumda değildi. Aleti acıyordu ve artık dayanamıyordu. Kendisine bakan Aslan'ın kucağına çıktı ve sarıldı. Onu çok özlemişti. Aslan saçlarını öpüp severken Caner bebeğinin elinden tutmuş ne olduğunu soruyordu. Kimsenin aklına kapıda kalan Mirza'nın geldiği yoktu.
''Bebeğim, Mirza nerede?'' dedi Caner. Akın ise omuz silkip''Kapıda.'' dedi, Aslan Caner'e kapıyı aç dediğinde Caner omuz silkti.''Kalsın kapıda, ne olacak.'' diye umarsız bakışlar attı. Aslan ise ters bakışlar atarak sonunda Caner'i kaldırmış ve birkaç dakikadır kapıda bekleyen adamı içeri almasını sağlamıştı. Mirza kendisine kapıyı açan ve pas vermeyen adamın derdini bildiğinden sırıtmakla yetinmişti.
Salona girdiğinde Akın'ın Aslan'a olanları masum masum anlattığını gördü. Caner de merakla dinliyor ve arada kendisine sövüyordu. Caner yine ağzını açıp kendisine söveceği sırada belinden kavradı ve şaşkınca bakan huysuz çocuğun dudaklarından öptü. Bugün gözüne bir başka güzel gelmişti. Caner uzun zamandır kendisiyle ilgilenmeyen Mirza'nın bu ilgisi karşısında gardını indirmiş ve bu sefer dudaklarından o öpmüştü. İkisi öpüşmeye başladığında Aslan boğazını temizlemiş hemen ardından
''Yeter yiyiştiğiniz. Açım ben.'' diye isyan etmişti. Kıskandığı anlaşılıyordu. Her ikisi de gülümseyip masaya geçtiklerinde Akın ortalarda görünmüyordu.Kaybolmuştu. Mirza çattığı kaşları ile Akın'ı sorduğunda Aslan bıyık altından gülümsemiş''Baxerını değiştirip gelecek.'' diye yanıt vermişti. Mirza kıstığı gözleri ile bir süre Aslan'a bakmış, ardından yemeğine dönmüştü. Bu çocuk sözlerini asla dinlemiyordu.
Akın rahatlamış bir şekilde mutfağa girdiğinde Aslan'ı ve Caner'i öpmüş, hemen ardından yemeğine başlamıştı. Mirza ise onun hala trip attığını bildiğinden
''Bana yok mu öpücük?'' demişti. Akın ters bakışlar atıp yemeğine döndüğünde masadaki hemen herkes gülmemek için zor duruyordu. Sonunda ilk pes eden Caner olmuş ve''Oğlum bu bebeğe nasıl kıydın?'' diye sormuştu. Mirza ise omuz silkip''Cezalıyken bir başka güzel oluyor.'' demişti. Akın ise büzdüğü dudakları ile Aslan'ın kendisiyle eğlenen ikiliden yana olmamasını bekliyordu. Aslan ona bakıp
''Nazlı bebeğim benim, bakma sen onlara.'' diye destek çıkmış, ikisini de susturmuştı.Yemeklerini sakince yedikten sonra mutfağı birlikte toplamış salona geçmişlerdi. Aslan aklında olan fesat fikirleri bastırmaya çalışsa bile pekte başarılı olduğu söylenemezdi.
Yeminli gibi hepsi sessizce bir şeylerle uğraşırken Caner''Duş alacağım güzelim, sende gel'' dedi Akın'a bakarak. Akın gülümseyip kalktığında Caner kucağına aldığı Akın'ın boynunu öperek merdivenlere adımladı.
Aslan ve Mirza ise arkalarından bir süre bakmış, ardından birbirlerine bakarak sırıtmaya başlamışlardı.
-
Öhhüm, agalar ne düşünüyonuz.
-Ayaz