1.3

3.7K 88 19
                                    

                            -Gerçekler-

-

Caner elindeki çilek ile önünde duran evrakları inceliyordu. Mirza ise kravatını bağlayarak merdivenleri indi. Mutfağa adımladığında Caner'i çilek yerken görmeyi beklemiyordu. Son derece güzel ve bebek gibi duruyordu şu an gözünde. Yanına ilerleyip yanağından öptü. Caner tebessüm edip dosyayla ilgilenmeye devam etmişti. Önündeki evraklar önemli duruyordu. Muhasabe işlerine önem verirdi. Mirza onu es geçip hala hazır olmayan kahvaltı ile iç çekti. Caner başka zaman olsa hazırlamak için can atarken şu an oralı bile olmuyordu.

Aslan'dan yediği azarlar etki ediyor gibiydi anlaşılan. Mirza

''Aslan nerede?''

''Akın'ı yıkadı, sen uyurken rahatsız etmemek için diğer banyoyu kullandılar. Oradadır.''

Kafa salladıktan sonra dolaptaki kahvaltılıkları dışarı çıkarmaya başlamıştı. Saatine baktığında işe gitmesine daha zamanı olduğu için acele etmeden hazırlıyordu.

O ara Aslan Akın'ın saçlarını kurularken diğer yandan  geçen gördüğü kabus hakkında konuşuyordu. Ufak ufak konusunu  açmak  istiyordu.

''Sonra ne gördün güzelim?'' diye devam etti kaldıkları yerden, en son sırtının çok acıdığını anlatmıştı dolu gözleriyle.

''Abim anneme silah doğrulttu...''

''Para mı istedi yine hm?...''

''Evet...''

''Verdi mi annen?...''

''Verdi. Kendinde gibi değildi pek...''

''Sen ne yapıyordun o sırada?''

''Bitmesi için bekliyordum... Aslan, ben acıktım. Başka zamana kalsın...''

Karşısında zorlanan çocuğa fazla yüklenmek istememişti. Bu olaylar onun için kolay değildi. Bunun farkındaydı kafa sallayıp alnından öptükten sonra  yeni yıkadığı bebeğini kucağına aldı ve merdivenlere doğru ilerlediler. Kahvaltı daha hazır değildi.

Mutfağa girdiklerinde burunlarına dolan sucuk kokusuyla Akın'ın gözleri açılmıştı. Mirza'nın yumurta çırparken o sırada sucuğu pişirmesi evin güzel kokmasını sağlamıştı.

Aslan Akın'ı güzelce yerine bıraktıktan sonra Mirza'ya yardım etmek için yanına gitti. Domatesleri ve salatalıkları kısa bir sürede halletti.

Her şey hazır olduğunda dördü de sonunda beraber kahvaltı masasındaki yerini almıştı.

Kahvaltı alışılanın aksine sessiz geçmişti. Aslan ve Caner atışmamış, Akın ise pek konuşmamıştı. Aralarında geçen tek konuşma Caner'in iş yerine gelen asistanın fazlasıyla beceriksiz olması olmuştu. Bu durum diğerlerinin pek ilgisini çekmiş olmasa da birkaç bir şey diyerek ifadesiz durmamışlardı.

Akın huzursuz bir şekilde kahvaltısını yedikten sonra bakışlarını Mirza ve diğer ikili de gezdirdi. İçten içe Mirza'nın neden erken geldiğini merak ediyordu. Üstelik Caner ve Aslan'ın buna pek şaşırmamış olduğunu fark etmişti. Anlaşılan kendisi hariç herkes olay her neyse farkındaydı. Bir açıklama bekliyordu. Diğerlerinin bunun bilincinde olmasına rağmen sessiz kalışı içten içe sinirini bozmaya başlamıştı. Elindeki çatalı masaya biraz sert bir şekilde bıraktığında sessiz ortamda büyük bir ses çıkmasına sebep olmuştu. Bakışlar kendisine döndüğünde az önceki huzursuz  duruşunun yerini açıklama beklediğini gösteren bakışlar almıştı.

''Dinliyorum. Mirza neden ortadan kayboldu?'' bakışlarını Caner ve Aslan'a döndürmüş ardından sorusunu tamamlamıştı.''Ve siz ikiniz neden benden bir şeyler saklıyorsunuz?''

ELEZZ-GAY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin