-
-Özlem-
''Akın, bunu sevdin mi? Alalım mı sana?'' Caner'in kendisine hitaben soru sorması üzerine Akın bakışlarını Caner'in elinde tuttuğu küçük akvaryuma çevirdi. İçerisi süslenmiş ve olabildiğince dekoratif hale getirilmişti.
Fanusun içinde bulunan küçük ev ve süslenmiş bahçesi göze çarpıyordu.Güzeldi ancak Akın bununla ne yapacağını anlamamıştı. Odasında yeterince ıvır zıvır vardı. Fazla ilgilenmedi ve ilerisinde duran ev eşyalarına baktı.O sırada gözüne çarpan ahşap süs çok hoşuna gitmişti.İnce uzun bir iskelete sahipti ve hayat ağacını andırıyordu dalları.Dallarını süsleyen ince işçilik ayrı bir hava katmıştı.
Caner'e bakmak için döndüğünde bir dünya eşya ile ona baktığını gördü.Eve birkaç yeni süs almak istemişlerdi ancak Caner fazla abartmıştı.Akın göz devirmeden edemedi ve Caner'in elinde tuttuğu saçma sapan süslere uzattı elini.
"Hey ne yapıyorsun?Akın alacağım ben onları."
"Söyler misin 12 kişilik yemek takımı seti ne işimize yarayacak?Ayrıca o bir süs değil."
"Deseni çok hoş.Aslan da beğenir.Almak istiyorum."
"Bazen bu ilişkide bebek olanın kim olduğunu sorguluyorum."
"Sensin."
"Akıl yaşı 0-3 yaş arası olan sen dururken mi?"
"Akın!"
"Haklıyım bir kere.Yürü kasaya gidelim."
"Aldın mı her şeyi?"
"Aldım ama lazım olanları."
"Ben sanki ıvır zıvır aldım."Akın daha fazla tartışmadan kasaya ilerlemeye koyuldu.Caner bazen yaşlı teyzelere dönüyordu.O halleri fazlasıyla çekilmez olsa bile Akın alışmıştı.
İşlemleri halledip dışarı çıktıklarında mağazanın girişinde kendilerini bekleyen ikiliye doğru yürümeye başladılar.Aslan ve Mirza bizi bu kargaşaya sokmak yerine siz halledin demişlerdi.Tabi bunda Aslan'ın payı daha fazlaydı.Bu sefer evi siz halledin demeye getiriyordu.Geçen sefer yaptığı dekorasyon eleştirilince bu sefer ben karışmam moduna girmişti.
Akın Mirza ile göz göze gelmekten kaçınarak bagaja doğru ilerledi.Başlarına gelen hadiselerden sonra Akın içinde yaşıyordu bazı şeyleri.Mesela kabullenemediği şeyleri dışa vurarak huzur kaçırmıyordu.Karşısındakilere bunu yapmak istemiyordu.Mirza ise ondan bakışlarını kaçırmalarını,daha az iletişim kurduklarının bilincindeydi.Ancak üstüne gitmek ters tepecekti bunun farkındaydı.Akın patlamaya hazır bir bomba gibiydi ellerinde.Kabul etmeye çalışıyordu.Bunu biliyordu hepsi ama kabul edemediği noktalar olduğu ortadaydı.Üzerine gitmeyerek doğru olanı yaptıklarına inanıyorlardı.
Mirza bagajı açtığında Akın kısaca bir teşekkür mırıldandı ve eşyaları yerleştirdi.Minicik canıyla ağır poşetleri taşımaya çalışması parmaklarında poşet izi çıkmasına sebep olmuştu.Parmak boğumları beyazlamıştı.Mirza eline uzandı .
"Yoruldun,geç otur arabaya ben hallederim güzelim." Akın itiraz etmeden poşetleri yere koydu. Aklına bir şey gelmiş gibi Mirza'ya baktı ama bir şey demeden arabaya bindi.Aslan ve Caner sohbet ediyordu.Akın'ın gelmesiyle birlikte bakışları birkaç saniyeliğine ona döndü.Ardından Caner alamadıklarını büyük bir özen ve detaylarına inerek anlatmaya devam etti.Akın ise o sırada mağazaya girip çıkanları izliyordu.Yarın terapi günüydü.Uzun bir aradan sonra almayı kendi istemişti.Yoksa bunalıyordu ve içten içe hislerinin esiri oluyordu.
