1.5

85 9 13
                                    


"Min Yoongi, Jimin'i almaya geldim."

Burada ne işi vardı ve nasıl bulmuştu. Kafamda bir sürü soru şekilleniyordu ama en çok öfkeleniyordum. Çünkü evimin öğrenilmesini istemiyordum. Kapıyı açıp dışarı çıktım ve kapıyı arkamdan kapattım.

"Senin burada ne işin var?"Beni baştan aşağı süzdü. Üzerimde günlük kıyafetlerim vardı o yüzden farklı göründüğümün farkındaydım.

"Jimin'i almaya geldiğimi söylemiştim." Alay eder gibi güldüm.

"Ne bu Jimin sevdası?"

"Onu üzmene izin vermeyeceğimi de söylemiştim Luna!" Sözlerine gözlerimi devirdim.

"Bende sana kendi problemlerim için kimseyi üzmeyeceğimi söylemiştim." Hıhlayarak kapıya yeltendi ama onu önüne geçerek durdurdum. Uyuz biri olduğunu biliyordum, eh karaktersizdi de ama evime girmek için izin almadan geçebilme cesareti fazla özgüvenli göründü gözüme.

"Jimin'e mi aşıksın?" Güldüm, soruma şaşırarak bana baktı. Cevap vermesini bekledim ama tipik Yoongi'ydi, yani onu bara geldiği süreden beri analiz ettiğim kadarıyla söyleyebilirdim ki soğuk ve konuşmayı sevmeyen biriydi. O cevap vermeyince devam ettim.

"Öyle ise ondan vazgeçerim" onunla eğlenmek hoşuma gidiyordu. Sinir olması, şaşırması ve ezilmesi. Söylediklerime cevap veremediğinde daha çok keyif alıyordum. E böyle olunca da iyi olan rol yapma yeteneğim devreye giriyordu.

"Ondan hoşlanıyorsun yani?" Kendimi tutmakta zorlanmıştım çünkü cidden, ciddi olduğumu düşünmüştü. Yani sanırım. Ama daha fazla onunla uğraşmak istemiyordum. Tek istediğim gitmesiydi. Şimdilik anlık eğlence yeterli gelmişti.

"Min Yoongi ondan hoşlanmıyorum tamam mı?" Kaşlarını çatmış bana bakmayı sürdürürken devam ettim. "Şimdi onun için tehlikeli olmadığımı anladığına göre siktir olup gider misin?" Elimi arkasına uzatıp yolu gösterdim.

"Jimin'i çağır. Onu almadan gitmeyeceğim." 

"İşi var içeride, gelemez." Cevabım onu sinirlendirmiş olacak ki bileğimi tutarak üzerime geldi. Erkekler istediklerini yaptırmakta genelde bu tip şeylere başvuruyorlardı işte.

"Sana iyi davranmak istiyorum ama beni sınıyorsun Luna." Üzerime gelince kapı ile onun arasında sıkışmıştım ama bu sefer ben kendimi ona doğru yaklaştırdım. Bu haraketim ile yakınlığımız artmıştı. Nefesi yüzüme vuruyordu ve bende aynısını ona yapıyordum.

"Sana iyi davran diyen olmadı, o yüzden Yoongi, şimdi bileğimi bırak yoksa sonuçlarına karışmam." Sinirlerimi bozuyordu. Ama ona belli etmemekte iyiydim. O kadar yakındık ki bakışları sürekli dudaklarıma kayıyordu.

"Bileğimi bırak!" Yüzümü biraz daha ona yaklaştırıp konuştuğumda tepki olarak bileğimi biraz daha sıkı tutmasını almıştım. O yüzden boşta kalan elimi göğsüne koyarak onu itemeye başladım. Ya onu bu şekilde iterek merdivenlerden yuvarlayacaktım, ya da iğreneceği bir şey yapacaktım. Asıl amacım onu kapıdan uzaklaştırmaktı. Çünkü Lia ya da Nova çıkabilirdi ve onları görmesini istemiyordum. Sonunda onu kapıdan epeyce uzaklaştırdığımda duvar ile elimin arasında kalmıştı.

"Bileğimi bırakacak mısın?" Bileğimi tuttuğu elimi havaya kaldırarak sorduğumda çarpıkça gülümsedi ama bırakmadı.

"Senin bıraktırmanı istiyorum ve nasıl yapacağını merak ediyorum."

"Cidden mi?" Kafasını sallayarak cevap vermesi bende ona kafa atma isteği uyandırıyordu. Onu merdivenlerden itmek çok güzel bir yol gibi görünüyordu ama ona ceza olmayabilirdi, o yüzden en iğreneceğini şeyi yapacaktım. Aslında tek bir haraketle bile kurtulabilirdim, sonuçta eğitimim vardı ama dediğim gibi ona ceza vermek istiyordum.

"Peki öyleyse." Onu duvarda tuttuğum elimi göğsünden yavaşça boynuna doğru çıkarttım. Aramızda boy farkı pek yoktu o yüzden dümdüz yaklaşmam ve boynundan tutmam yeterliydi. Onu kendime çekerek dudaklarımı onunkilerin üzerine kapattım. Bu haraketi çok hızlı yaptığımdan dolayı öylece kalmıştı. Ama benim amacım buse kondurmak olmadığından,- bunun onda çok etkili olacağını düşünmüyordum.- dudaklarımı araladım ve onu öpmeye başladım. Başta karşılık vermemişti ancak dudaklarım aralanır aralanmaz gözlerini kapatıp karşılık verdiğinde içimden gülmeye başladım. Ben hiçbir duygu hissetmiyordum ancak o bileğimi bırakmış elini belime koyarak beni kendine çekmişti. Normalde bana göre öpmek sevgi göstergesiydi. Ama ona göre farklı bir anlamı vardı, o yüzden cezası buydu işte. Kirli olduğunu söylediği dudaklarımdan keyif alıyor gibiydi bu sebeple daha fazla uzatmadan kendimi ondan ayırdım ve bir adım uzaklaştım. Gözlerini açıp bana baktığında dudaklarımı elimin tersi ile silerek gülümsedim.

"Keyfini böldüğüm için üzgünüm ama kirli dudaklarım daha da kirlensin istemedim."  Şok olmuş gibi yüzüme bakıyordu. Sanırım şiddete başvuracağımı düşündüğünden bunu yapacağımı kestirememişti. Belkide onu gerçekten öptüğümü bile düşünmüş olabilirdi çünkü öyle bakıyordu. Gülmek istiyordum.

"Adaletli oynamıyorsun Luna"

"Hiçbir zaman adaletli oynamadım Min Yoongi." Bana doğru yaklaşıp dudaklarımın üzerine doğru eğildi.

"Jimin'i arabada bekliyorum. Onu aşağı gönder." Söylediğime tepki vermemişti. Söyledilerinden sonra merdivenlere yönelip indiğinde arkamı dönüp kapıya doğru yürüdüm ve şifreyi girerek içeriye girdim. Jimin'e karşı çok korumacıydı. Aslında aşık olmasını tercih ederdim, böylelikle rahatlamış olurdum. Ama ne yazık ki hetero olduğuna emindim.

Mutfağa doğru ilerleyip içeri girdiğimde hepsi bana dönmüştü. Yemekleri bitmiş ve masa toplanmıştı.

"Önemli birisi değildi ancak Jimin şimdi gitsen iyi olur." Söylediğim şey ile Nova birden oturduğu yerden zıpladı.

"Ama anne, daha kalsın istiyorum." Anne kelimesi ile tepkimi bozmadan ona baktım. Şaşırmış gibi tepki vermemeye özen gösteriyordum çünkü Jimin dikkatlice bana bakıyordu.

"Başka zaman yine gelir Nova'cığım. Şimdi gitmeli." Lia benim yerime annesi gibi konuştuğunda içimden bir rahatlama geçti ama Jimin hala bana bakıyordu.

"Tekrar geleceğim Güzelim, annen haber verir bana bende gelirim." Bakışlarını benden çekip Lia'ya doğru konuşmuştu ama bir gariplik seziyordum.

"Tamam oppa, bekleyeceğim." Nova masadan kalkıp ona sarıldı ve ayrıldıklarında Jimin'e kapıya kadar eşlik ettim.

Kapıdan çıktığında benide dışarı çekip kapıyı kapattı.

"Onun seninle bir bağı olduğunu düşünüyorum ama sen bana gerçeği söyleyene kadar öyle değilmiş gibi davranacağım. Ve merak etme ağzı sıkı biriyimdir." Söyledikleri önemsizmiş gibi ona bakarak konuşmaya başladım.

"Yoongi geldi ve burayı nasıl buldu bilmiyorum o yüzden ağzının sıkı olduğunu düşünmüyorum." Ona bir adım yaklaşarak devam ettim.

"Aşağı indiğinde onun bir daha buraya gelmeyeceğine ve içeride ne olduğunu öğrenmeyeceğine emin olacaksın. Yoksa yeni şarkınızda partını başkasının söylediğini ortaya çıkartırım." Gülümsedim ve son noktayı koydum. "Ve inan daha ortaya çıkartacağım bir sürü pisliğiniz olduğuna eminim."

________________

Şey ufak bir merak sadece... NEDEN YORUM YAPMIYORSUNUZ? 🥺

Tough | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin