Multimedya: Melis & Aslı
Telefonuma gelen bir mesajla irkilerek uyandım. Gözlerimi açmadan yatağımın yanındaki şifonyerde bulunan telefonu elimle yokladım tekrar gelen mesaj sesiyle yerini bulabilmiştim artık. Birkaç saniye sonra gözlerimi açabilmiştim mesaj Aslı'dandı tabii ya saat çoktan sabah 11.30 olmuştu bile. Ona bir gün önce kahvaltı sözü vermiştim. Hemen yatağımdan kalkıp lavaboya gittim ve çok uyumaktan şişmiş gözlerime bakıp yüzümü yıkadım. Ardından kıyafetlerime göz atıp buz mavisi yüksek bel bir jean ve üzerine salaş beyaz bir tişört geçirip beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Tabi bu arada bi elimde telefonla Aslıya 'geliyorum' diye mesaj atıyordum tam evden çıkacakken arkamdan
"Melis"
diye bağıran annemin sesini duymuştum. Tıpkı suçlu bir çocuk gibi sırıtarak doğruca arkama baktım.
"Anne Aslıya kahvaltı sözü vermiştim" derken yine o sırıtış belirdi yüzümde.
"Sakın geç kalma akşama misafirlerimiz var" dedi annem. Kim olduğunu sormak istemiştim ama geç kaldığımı farkederek sadece "tamam" diyerek evden çıktım.
Siyah Range Rover'ıma binip gaza bastım 10 dakika içinde kafeye gelmiştim bile. Aslı 'sonunda' dermişcesine yüzüme baktı ve ardından gülümseyip "hoşgeldin bayan uykucu hiç itiraz istemiyorum bugün benimsin" dedi.Sandalyeye kurulurken "annem akşama misafir geleceğini söyledi ama o zamana kadar seninim canım" diye gülümseyerek cevapladım.
"Kimmiş bakalım bu kadar önemli olan misafir ?"
"Bilmiyorum ki anneme soramadan çıktım evden yetişmek için, akşama öğreniriz" dedim omuz silkerek
Yarın üniversitenin ilk günü olacaktı çocukluk arkadaşım Aslı ve ben hep aynı okullarda okuduk şimdi ise aynı üniversiteye gideceğiz. Aslı siyah saçlı dolgun ve düz dudakları,koyu kahve gözleriyle gayet çekici ve güzel bir kızdı benim ise kumral saçlarım ve masmavi gözlerim vardı her ne kadar arkadaşlarım çok güzel olduğumu söyleseler de o kadar da abartılacak bir güzelliğimin olmadığını düşünüyorum.
Aslıyla boğaz manzarası eşliğinde kahvaltı yaparken gözüm iki masa arkadaki yunan heykelini andıran beyaz tenli mavi gözlü keskin yüz hatları olan kumral bir yakışıklıya takıldı. Bir kaç saniye gözgöze kaldıktan sonra kendime gelip kafamı tabağıma çevirdim genelde böyle şeyleri sevmezdim başkalarını rahatsız etmeyi ya da onlara dikkatlice bakmayı... Aslı ise hemen arkasını dönüp o çocuğa bakmıştı. Galiba bakışmamız birkaç saniyeden daha uzun sürmüştü ki onun da dikkatini çekti. Ayağımla onu masanın altından dürterek bana dönmesini sağladım kıpkırmızı olduğumu hissediyordum ve işte bundan nefret ediyordum. Aslı alaycı bir tavırla kaşlarını kaldırarak "ooo Melis hanımdan hiç beklenmedik hareketler bunlar ne oldu sana bakmazdın hani öyle kimseye kolay kolay" diyerek göz kırptı. Bense
"Sadece gözüm takılmış olmalı farkında değildim" dedim alçak bir sesle.
Ve yine o alaycı bakışlar arasında gözlerimi devirdim.---
Kahvaltıdan sonra alışveriş yapıp biraz gezmiştik saati göstererek arabayı Aslının evine sürdüm
"Tatlım her şey için çok teşekkür ederim yarın okulda görüşürüz" diyerek onu evinin önünde bıraktım. O da bugünden zevk aldığı anlaşılır bir ifadeyle
"Asıl ben teşekkür ederim canım benim hadi görüşürüz" diyerek arabadan indi. 5 dakika içinde eve varmıştım saat 6 buçuğa geliyordu. Mutfağa girince annemin özenle hazırladığı yemeklere bakıp gelecek olan misafirin önemli olduğunu anlamıştım. Tam 4 çeşit yemek yapmıştı beni görünce
"Melis hemen üzerine güzel bir şeyler giy ve bana yardım et bahçeye sofrayı kuralım" dedi"Anne kim geliyor bu kadar özel Allah aşkına misafir işte" dedim omuzlarımı silkerek
"Babanın yeni ortağı gelecek canım" derken beni odama yollamak üzere belimden hafifçe itmişti.
Gidip üzerimi değiştirdim ve yazlık, gayet şık dizlerimin bir kaç parmak üzerinde olan siyah elbisemi giymiştim ardından sofraya yardım etmek için mutfağa gidip işe koyuldum.
---
Bahçeye kurduğumuz sofrada beklerken bir araba kapısı kapandı gelmiş olmalılardı son olarak sofraya sürahiyi getirmek için mutfağa gittim. Bahçeye tekrar geldiğimde orta boylu şık sevecen bir bayan yanında en az onun kadar sevecen olan kocasını ve bir de onu gördüm... Öylece kalakalmıştım suratındaki donuk ifadeyi tanımıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZOR KIZ
Teen FictionHayatı çok güzeldi.. Ta ki 17. yaş gününe kadar.. Ama kardeşinin intiharına sebep olan kişiye aşık olamazdı değil mi?..