12- Piknik

2.6K 119 13
                                    

Multimedya: Baran

Arkadaşlar sınavlarım dolayısıyla uzun zamandır bölüm yazamamıştım öncelikle özür diliyorum. Şimdi bunu telafi edecek yeni bölümümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz iyi okumalar yorumlarınızı bekliyorum :)

Kapıyı açtığımda karşımda duran kumral, lacivert gözlü, yapılı, yüz hatları oldukça keskin ve neredeyse bir altın oran olan yüzüyle bana bakan meteor bütün dikkatimi dağıtıp o büyüleyici ama bir o kadar soğuk sesiyle konuşmaya başladı:

"Yeni şoförüne bir hoşgeldin yok mu?"

'Yeni şoförüm mü' diye haykırdım. Ama kendi sesimi duyamamıştım o konuştuktan sonra.. Sanırım yine iç sesimdi. Gözlerimin büyüdüğünü hissediyordum. Hala şaşkındım ve işte yeni aklıma gelen o kirazlı pijamalarımla çocuğun karşısındaydım. Beni baştan aşağı süzmeye başladığında farketmiştim bunu. Bense hala onun o büyüleyici ama bir o kadar da sinir bozucu suratına bakıyordum.

Kendime gelip dudaklarımı konuşmak istercesine oynattım ancak ben daha lafa girmeden içeri girdi. O anda bir şok daha geçirdim ama bu sefer çabuk kendime gelmiştim:

"Hey hey nereye" diye arkasından çığırdım. Benim sesimi duyan Kerem koşarak salona geldi ve doğruca şoförümün üzerine yürümeye başladı.
Ne zaman ona 'şoförüm' demeye başlamıştım ki.. daha onu tanımıyordum bile.

Olayın daha da büyümemesi için Kereme durmasını söyledim. Oysa bir bana bir de şoföre bakıyordu. Ve tek eksiğimiz olan Aslı da merdivenlerden cırtlak sesiyle :

"Napıyosunuz ya sabah sabah bi uyutmadınız amınakoyim" diye homurdandı. Sonra salonun ortasında duran yabancıyı görünce 'bu kim' dercesine bana bakıyordu. Herşey o kadar üst üste gelmişti ki ben artık dayanamıyordum. Bir çığlık atıp dikkatleri üzerime çektim aynı zamanda da bu çığlık beni bir nebze olsun rahatlatmıştı. Herneyse sonra konuşmaya başladım:
"Yeter bi oturun şuraya anlatıcam her şeyi" dedikten sonra şoföre dönüp:
"Ve o da anlatıcak" dedim.

Yeni şoförümden onaylarcasına aldığım kafa sallamayla birlikte hepberaber koltuklara oturduk ve babamın bana söylediklerini tek tek anlattım. Yani arka bahçedeki kameralardan bana tuttuğu şoföre kadar her şeyi anlatmıştım hatta bu evde kalacağını ve babamlar gelene kadar benim güvenliğim olacağını da...

Şimdi ise hep beraber şoföre bakıyorduk. Onun bu özgüveninin nereden geldiğini merak ediyordum. Bir çalışan nasıl 'Yeni şoförüne bir hoşgeldin yok mu' diyebilir ki !! Ayrıca ben daha bi şey demeden içeri dalmıştı bile ve ben olanları anlatırken hiç birimizi takmadan sürekli telefonuyla oynamıştı. Bizim ona baktığımızı farkedip kafasını yavaşça kaldırıp soğuk kanlı bir şekilde bizi süzdü. Son model telefonunu cebine atıp dudaklarını diliyle ıslattı ve konuşmaya başladı:

"Melisin de anlattığı gibi ben artık maalesef onun şoförüyüm"

' Maalesef mi!!! Bu çocuk delirmiş olmalı'
Evet iç sesim tamamen haklıydı. Gözlerimi büyütmüş, dehşetler içinde ona bakıyordum ve ağzımdan fırlayan kelimelere hakim olamadan:

"Bu ne cüret" diye atladım.

"Adım Baran" diye ekledi. Sanki böyle tepki vermemi bekliyormuşcasına sırıtıp yine diliyle dudaklarını ıslattı ve yeniden o soğuk tavrını takınıp konuşmaya başladı:

"Aslında gerçek bir şoför değilim. Olmak da istemiyorum zaten. Ben babanın şirket ortaklarından birinin oğluyum. Sadece bir kaç trilyoncuk harcama yaptım diye babam kendi paramı kazanmam için bana iş bulmamı söyledi"

ZOR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin