ZOR KIZ

3-Kahvaltı

Multimedya: Deniz

10 dakika önce Ege'den

Üniversiteye girdiğimde 20 metre ileride Denizi gördüm. Ona doğru gidip kahvaltı yapmamız gerektiğini söyleyecektim çünkü baya acıkmıştım. Yanına gittim. Selamlaşmamızı tamamladıktan sonra söze girip
"Günaydın" dedim

"Sana da günaydın ne yapıyoruz bro"

"Hayvan gibi acıktım gel şurda bi' şeyler yiyelim"

"Ben de çok açım zaten gidelim"dedi ve kafeteryaya doğru yürümeye başladık.
Kapıdan içeri girer girmez köşede tek başına oturan Melisi gördüm Denize benimle gelmesi için onu kolundan dürtüp Melisin yanına gittim ve
"Bana bir kahve sözün vardı" dedim.

Melis'den

Kafamı kaldırdığımda Egeyi ve onun arkasında ayakta duran çocuğu gördüm açık kahve gözleri vardı uzun boylu ve yakışıklıydı. Tekrar Egeye dönüp şaşkın bir şekilde gülümsedim ve
"Sana da günaydın" diye yanıtladım
Bu arada arkadaşı da karşımdaki sandayleye oturdu.
"Dur tanıştırayım bu benim kardeşim Deniz"

"Kardeşin mi var"

"Arkadaşım ama biz kardeş kadar yakınız onunla" derken Deniz elini uzattı ben de karşılık verdim.

"E o zaman ben kahveleri alıp geliyorum" diyerek masadan kalktım. Arkamı dönüp tam gidecekken Ege arkamdan
"Bu sefer dökmeden getir"dedi
Arkamı dönüp adeta ateş eden bir bakış fırlattım ardından kahveleri almaya gittim.
O arada Aslı da kafeteryaya girmişti beni görüp yanıma geldi. 3 tane kahve aldıktan sonra o kan kırmızısına boyadığı dudaklarını açıp 'ne yapıyosun' demeden edemedi. E tabi ben de olanları anlattım.
"Şimdi ben tam oraya gittiğimde beni telefonumdan arayacaksın tamam mı"

"Neden ya"

"Sen dediğimi yap"

"İyi tamam ama sonra sorucam sana hesabını" dedi ve arkamı dönüp gittim.
Tam da dediğim gibi masaya kahveleri koyduğum anda telefonum çaldı.
"Alo... ne?.. tamam hemen geliyorum" diyip Egeye döndüm
"Kusura bakma işim çıktı sen kahveni iç" diyip cevap vermesine izin vermeden arkamı dönüp arabamın yanında bekleyen Aslını yanına gittim. Kapının kilidini açtım Aslı bana ters ters bakıp
"Neler olduğunu anlatıcak mısın" dedi.
Cevap vermeden arabaya bindim. O da bindikten sonra kahvaltı etmeye başka bir yere gittik. Yol boyunca ikimiz de konuşmadık.

---
Gün neredeyse bitmişti. Eve geldiğimde saat çoktan 11 buçuk olmuştu. Hemen saçımı her zamanki gibi ev topuzu yapıp geceliklerimi giydim. Günlüğümü alarak yatağa girdim. Ona 'psikiyatrist' adını vermiştim.

"Selam psiko :D

Bugün Ege yanıma geldi üzerinde slim fit beyaz bir gömlek ve çok dar olmayan güzel bir jean giymişti saçlarını dağınık bir şekilde bırakmış olmasına rağmen çok karizmatik duruyordu. Bu kadar karizmatik olmasına rağmen bi odunluk yapıp dünkü beceriksizliğimi yüzüme vurdu. Onu da nasıl becerdim hala anlamıyorum ya. İşin kötüsü ondan hoşlanmaktan korkuyorum. Çünkü Aslıdan gördüğüm kadarıyla bütün ilişkileri en fazla 2 hafta sürüyor. Sonra hemen bir başkasıyla aynı hayaller vs.. işte ben böyle bir şey istemiyorum anlıyo musun? Ben ne kendimi ne de karşıdaki insanı yıpratmak istemiyorum. Olacaksa ciddi bir ilişki olsun istiyorum ki ona da hazır değilim. Ayrıca ciddi bir ilişki olup olmayacağını da kestiremiyorum. Bu yüzden ondan uzak durmaya çalışıyorum. Sakın bana kızma tamam mı? Doğru kişiyi bulmak o kadar kolay değil. Her neyse onu bu kadar düşünmemeliydim bile. Seni Seviyorum iyi geceler Psiko :)

DUYURU

Arkadaşlar ilk bölümleri özellikle kısa yazıyorum. Artık daha uzun yazacağım. Desteğiniz için teşekkürler :)