0.7

106 14 91
                                    

"Bu virüs için aşı bulmamız imkansız!"

Bir hışımla söylediği şeyden sonra anlını kapatan siyah saç tutamlarını eliyle arkaya attı ve köklerini çekiştirdi. Ellerini birkaç dakika önce olduğu gibi tekrar yüzüne kapatıp derin nefesler aldı. Virüs için aşı üretmek imkansızdı. Normal bir virüsün aşısı bile en az 4 senede üretiliyordu.

"S-sakin ol Hyun-hyunjin.. Çok yor-yorul-dun biraz d-dinlen-dinlenmelisin. Sü-sürekli bunlarla u-uğraşırsan e-eğer b-bir çöz-çözüm bulmak d-daha da zor-zorlaşır."

"Yeonjun'la konuşmam gerek." 

Minho ona cevap vermeden büyük akıllı tahtanın olduğu tarafa gitti. Büyük bir denetim masası ve önde hologramlar için oluşturulan metalden bir manyetik alan bulunuyordu. Masanın başına geçip birkaç düğmeye bastı ve manyetik alanın tavanında ışıklar yandı. Önündeki bilim adamı görsellerinden Yeonjun'unkine tıklayarak aramayı başlattı. Manyetik alana adımlarken masanın üstünde bulunan büyük dosyayı kolu ile göğsü arasına sıkıştırdı ve biraz daha ilerledi. Bu sırada akıllı tahtada arama sembolünün arka planında Yeonjun'un dik bakışlı, üzerinde beyaz bir önlükle çekildiği fotoğraf belirmişti. Birkaç saniye daha geçtiğinde aramaya cevap verildi ve Yeonjun bir hologram olarak karşısında belirdi. 

"Merhaba Hyun."

"Merhaba, Jun. Çalışmalar nasıl gidiyor?"

"Başarısız, beş farklı aşı taslağının sonucu negatif."

Hyunjin bir iç çekerek elindeki dosyayı açtı. Bu virüse benzeyen ama ondan kat kat daha az etki gösteren birkaç eski zaman virüsü hakkındaki panzehir formüllerinde göz gezindirdi. Minho da o sırada denetim masasına geçip Hyunjin'in bahsedeceği türlerden oluşan grafikler için birkaç hazırlık yaptı.

"Canlı Atenüe ve İnaktive için daha farklı fikirlerin var mı?"

"İnaktive olan bir tane ürettim, parçalanma ve fraksiyonu seçtim ama işe yaramadı. İnaktive yerine Atenüe'ye odaklanabiliriz sanırım çünkü birkaç dakika boyunca savaşma etkileri görüldü. Ancak yine işe yaramadı."

"Peki Rekombinant?"

Önünde hologram bir DNA modeli çıktığında parmaklarını ileri geri götürerek çift sarmal zincirlerini yakınlaştırdı.

"Antijen için çalışmalar hala sürüyor. Şimdilik Genetik'ten medet umuyorum."

"mRNA veya DNA için farklı fikirlerim var. Ama önce DNA'dan başlamalıyız. Yapıyı sonsuza kadar bozabilecek antijenik protein kodu işe yararsa eğer Rekombinant'a daha fazla önem vereceğim."

"Elbette Hyunjin."

Konuşma akıp giderken neredeyse iki saat geçip gittiğinde farklı çözüm yolları bulmuşlardı. Özellikle yeni aktivatör fikri Hyunjin'in hoşuna gitmişti ve bunun üzerinde çalışacağını da dile getirmişti. Görüşme bittikten birkaç dakika sonra Minho elinde hazır ramenlerle içeri girdi.

"E-eğer b-bir şey-şeyler y-yemezsen se-seninle b-bir daha ç-çalışma-mayacağım."

Keyfi yerine gelmiş olacak ki siyah saçlı onu kolundan tutarak laboratuvardan çıkardı. 

"Haklısın güzelim. Bu fikrin işe yarayacağından eminim ve beynimin çalışması için bir şeyler yemeliyim."

[...]    

"Yeosang arkada!"

"Jisung!"

"Seonghwa! Chan!"

Herkesin bağırışları birbirine karışıyordu. Arkada iki buçuk metre uzunluğunda devasa bir yaratık, onun tam tersi istikamette ise yemini parçalayan yirmi kişilik bir Clètris sürüsü. Cephanenin az kalışı herkesi endişelendiriyordu. Bu yüzden bir kaos ortamı her tarafı sarmış, aynı zamanda da bir insanı kendi aralarında paylaşmaya çalışmalarından kendi payını alamamış olan Clètris'lerin birkaç insanı aralarından çekip almasına engel olunamıyordu. Karanlıktı, meşaleler yandığı sürece onlardan kurtulamazlardı. Ses kalabalığını Chan'ın bağırışı durdurdu:

Clèi |Chanlix [ara verildi] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin