Dolu Kadehi Ters Tut - Yalan
--Sabah uyandığımda güneş yüzüme vurduğu için kafamı huysuzca hareket ettirdiğimde, burnum yumuşak bir şeye çarpmıştı. Burnuma çok hoş bir koku geldi ve gözlerimi zar zor açtığımda Hyunjin'in güzel yüzünü gördüm. Bedenime baktığımda Hyunjin'in üstüne çıktığımı fark etmiştim. Bütün gece böyle uyumuştuk ve ben çok mutluydum. Keşke her sabah böyle uyansam diye geçirdim içimden. Saate baktığımda daha henüz çok erken olduğunu gördüm. Bugün zaten dersimiz yoktu. Ben de kafamı geri Hyunjin'in boyun girintisine sokarak uyumaya devam ettim.
Yüzümde hafif baskılarla uyandığımda Hyunjin'in beni öptüğünü hissettim. Beni rahatsız etmemek için üstünden kaldırmamış, kafasını benim yüzümün hizasına getirerek yüzümün her tarafını öpmeye başlamıştı. Ben de mırıldanarak iyice Hyunjin'e sokuldum. O da gülerek çenemden tutup burnuma bir sürü öpücük bırakmaya başladı. Ben de kıkırdayarak üstünden kalktım ve yana kayarak onun yüzünü kendime çevirdim. Biraz daha ona doğru sokuldum ve bu sefer ben de gözünün altındaki benini öpmeye başladım. O da memnun mırıltılar çıkartarak beni belimden tutup sarıldı. Ben de öpmeyi bırakıp ellerimi boynuna doladım. Zaten yüzlerimizin arasında olan az mesafeyi kapatıp, dudaklarıma doğru yaklaştı. Dudaklarımı öpmeye başladığında vücudumun yandığını hissettim. Onun her hareketinde yanıyordum ben.
Nefes almak için dudaklarımızı ayırdığın da alnımı alnına dayadım. Biraz daha gözlerimiz kapalı öyle duruduğumuz da Hyunjin dudaklarını araladı.
"Günaydın bebeğim"
"Günaydın sevgilim"
"Sen git elini yüzünü yıka ben kahvaltı hazırlayayım. Sonra film izleyelim olur mu? Bugün bütün günümü seninle geçirmek istiyorum."
"Tamam hayatım."
Gülerek kalktım ve tam gidecekken Hyunjin beni durdurdu, enseme bir öpücük kondurdu ve göz kırparak odadan çıktı. Bu adam gerçekten benim kalbimde iyi gelmiyordu. Bir gün onun yüzünden kalpten gideceğim ama bakalım ne zaman. Biraz daha kendime geldikten sonra banyoya doğru ilerledim ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra havluya almak için askılığa uzandım. kirli çamaşır sepetinde bir kadın çamaşırı gördüm ve kaşlarım çatıldı. Hyunjin evinde tek yaşıyordu bu da neyin nesiydi? Aklıma kötü düşünceler getirmek istemiyordum. Mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır.
Banyodan çıktıktan sonra aşağıya kahvaltı hazırlayan sevgilimin yanına ilerledim. Hyunjin beni gördüğünde yanıma geldi ve yüzümü öpmeye başladı."Benim sevgilim bu kıyafetlerin içinde ne kadar da tatlı gözüküyormuş."
Diyip iyice bana sırnaşmaya başladı. Ben de az önceki şeyi sormak için dudaklarımı araladım.
"Hyunjin"
Bu ciddiyetimi anlamış olacak ki öpmeyi bırakıp yüzüme baktı.
"Efendim tatlım."
"Kirli çamaşır sepetinde bir kadın çamaşırı gördüm."
Sorgular bir şekilde yüzüne bakarken, yüzünü bir endişe kaplamıştı. Hayır Hyunjin bunu yapmadım de ve beni yalancı çıkar.
"Ha o mu. Annem 2 gün önce burada kalmıştı da onun çamaşırı, almayı unutmuş."
"Hyunjin."
"Evet bebeğim?"
"O gün siz teyzenlerdeydiniz."
"Tamam işte saat geç olduğu için annemi burada kalmaya ikna ettim."
"Anladım."
Kafamı sallayarak mutfaktaki masasının bir sandalyesini çekip oturdum. Ardından Hyunjin'de yanıma geldi ve o da bir sandalye çekip oturdu. Ben elimle baş parmağımı okşarken o da ellerini ellerimin üstüne koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moral of the Story | Hyunin
FanfictionAh benim sevdasında bencil, ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim, ne güzel darma duman ediyorsun beni.