Duman - Kırmış Kalbini
--Sınıfta sıramda otururken derin derin düşünüyordum. Hyunjin hala gelmemişti. Doğrusu meraklanmıştım. Gece de çok geç gelmişti eve acaba neler çeviriyordu. Ama ona güveniyordum kötü bir şey yapmıyordur. Ona sevgim gibi de güvenim de sonsuzdu tabii ki. Biraz daha zaman geçtiğinde sınıfın kapısından Hyunjin girmişti. Yüzümdeki gülümsemeyle selamlamak için ağzımı açmıştım ki durdum. Çünkü Hyunjin'in yakası birazcık açık,saçı dağılmış,ceketi omzunun aşağısındaydı ve... Yanağında ruj izi vardı? Aklıma gelen şeyleri silip hemen Hyunjin'in yanına gittim.
"Hyunjin?"
"Ne var Jeongin?"
Bu tavrı hiç hoşuma gitmemişti. Zaten aklım karışıktı o böyle yapınca daha da karışıyordu.
"Bu halin ne?"
"Ne varmış halim de?"
"Üstün başın dağınık"
"Sadece sabah biraz geç uyandım apar topar geldim o yüzden böyleyim."
"Yanağında ruj izi var."
"Annem.. annem sabah çıkmadan öptü işte Jeongin bilmiyor musun sanki."
"Peki."
"Ne bu tavırlar,ne oluyor sana?"
"Ne diyorsun Hyunjin? Asıl senin bu tavırların ne?"
"Normal davranıyorum işte Jeongin. İyice saçmaladın,bir daha şöyle saçma sapan sorular sorma."
"Anladım."
Daha fazla olayı büyütmek istemedim. Onunla kavga edip aramızı bozulmasını istemiyordum. Zaten o da üstelememiş göz devirip gitmişti. Neden böyle davranmıştı anlamamıştım. Açıkçası kalbimi kırmıştı, ben onun üzülmesine bile dayanamazken. Herhalde sabah babası falan ile tartışmıştır diye düşünüp sırama geri oturdum ve dersin başlamasını bekledim. Yani ben öyle düşünüyordum.
Öğle yemeğine çıkarken Chan hyunglar yanıma gelmişti ve beraber dışarı çıkmıştık. Gözüm Hyunjin'i aramıştı ama görememiştim. Normalde her gün beraber yemek yerdik. Ama son birkaç gündür ayrı yiyorduk. Yemeklerimizi alıp dışardaki masalar da yerken, ben henüz yemeye başlamamış Hyunjin'i beklemiştim. Yemediğimi fark eden Felix hyung beni dürtmüştü.
"Yesene oğlum yemeğini soğuyacak"
"Hyunjin henüz gelmedi"
"Gelir birazdan başla sen yemeye"
"Peki." diyip yemeye başlamak zorunda kalmıştım. Birkaç lokma aldıktan sonra etrafıma baktım ve gördüğüm görüntüyle adeta donmuştum. Bu abartılacak bir şey miydi bilmiyordum ama gözlerim dolmuştu. Hyunjin, okulun oldukça popüler olan kızı Suyeong'u kolunun altına almış gülerek birbirlerine bir şey anlatıyorlardı ve neredeyse birbirlerine yapışacaklardı. Yanlarında da Hyunjin'in yakın arkadaşları Changbin,Seungmin ve Jisung hyung vardı. Neden böyle bir şey yapıyordu anlamıyordum. Arkadaşları ise memnuniyetsiz bir şekilde oturuyorlardı. Chan hyung bunu fark etmiş olacak ki bana endişeyle bakmıştı.
"Jeongin iyi misin nereye bakıyorsun?"
Chan hyung da baktığım yere bakınca ne olduğunu anlayıp yanıma gelmişti.
"Jeongin bana bak."
Yavaşça dolu gözlerimle Chan hyunga döndüm.
"Efendim hyung."
"O sadece Hyunjin'in bir arkadaşı endişe etme tamam mı?"
"Ama niye bu kadar yakınlar hyung?"
Chan hyungdan cevap beklemeden Hyunjin'in yanına gitmiştim.
"Hyunjin ne oluyor burada?"
Hyunjin beni fark ettiğinde kolunu kızın omzundan çekip bana döndü.
"Hiçbir şey Jeongin arkadaşlarımla oturuyorum görmüyor musun?"
"Sence de bu yakınlık fazla değil mi?"
Dedim kızı işaret ederek. Hyunjin bunu anlayıp genzinden güldü ve alaycı bir şekilde bana cevap verdi.
"Hayırdır Jeongin zoruna mı gitti? Kıskandın mı?"
"Hyunjin fazla oluyorsun."
"Ben sadece arkadaşlarımla oturuyorum ve sen gelip benim burada keyfimi kaçırıyorsun."
"Ben mi?"
"Salak mısın taklit mi yapıyorsun? Tabii ki sen."
"Kalbimi kırıyorsun."
"Abartıyorsun."
Demiş ve arkasına yaslanıp bana bakmaya devam etmişti. Sanki..sanki gitmemi istiyor gibiydi. Ben de zaten daha fazla dayanamayıp oradan ayrılmıştım. En son oradan ayrılırken Chan hyungun Hyunjin'e "orospu çocuğu" dediğini ve birkaç bir şey daha dediğini duymuştum ama benim kulaklarım sanki dünyadan soyutlanmıştı. En son kendimi tuvalete atınca çöküp ağlamaya başlamıştım. Neden bana böyle davranıyordu, ona ne yaptım diye kendimi yiyip bitirdim. Kendimden o kadar çok nefret ediyordum ki kendimi boğazlayasım geldi. Hyunjin beni istememişti resmen. Evet zoruma gitmişti. Canımdan çok sevdiğim adamın bana böyle davranması zoruma gidiyordu. Daha sonra kapı açılma sesi duydum Chan hyunglar gelmiştir diye kafamı kaldırmadım ama sonra tanıdık bir ses duyunca kafamı hemen oraya çevirdim. Ama bunlar Chan hyunglar değildi. Gelenleri görünce gözlerim büyümüştü. İşte şimdi korktuğum başıma gelmişti.
___________________________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moral of the Story | Hyunin
FanfictionAh benim sevdasında bencil, ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim, ne güzel darma duman ediyorsun beni.