Müslüm Gürses - Seni Yazdım
--"Saçlarını kurut."
"Sen kurutursan neden olmasın."
"Senin elin kolun yok mu Hyunjin?"
"Ama ben senin kurutmanı istiyorum."
"Ne salak..." Diye mırıldanıp saç kurutma makinesini fişe takıp sevgilimin saçlarını kurutmaya başladım. Ellerim ipek gibi saçlarında tüy kadar hafif hareketlerle hareket ederken Hyunjin iyice mayışmış bana sokuluyordu.
"Kedi gibisin."
"Miyav." Demesiyle dayanamayıp kahkaha atmıştım. Saçlarını kurutmayı bitirmiş makineyi yerine koymuştum ama hâlâ gülmeye devam ediyordum. Benim gülüşümü hayranlıkla seyreden Hyunjin yanıma gelip kollarını belime sarıp alnıma bir öpücük kondurmuştu.
"Hadi giyinelim sonra yemeğe çıkalım. Daha sonra seni sürprizine götüreceğim."
"Tamam hadi giyinelim giyinelim."
İkimizde fazla aşırıya kaçmayacak şekilde giyindikten sonra el ele aşağı inmiştik. Evden çıkıp arabaya binince Hyunjin yemek yiyeceğimiz yere sürdü.
"Ne yemek istersin bebeğim?"
"Hmm... Aslında pizza fena olmazdı."
"Ne sonnim."
İkimizde gülerken sonunda bir pizza dükkanının önünde durduğumuzda arabadan inmiştik. Karnımızı güzelce doyurup mekandan ayrılmıştık. Hyunjin arabayı sürerken ben camdan etrafı izliyordu. Fakat bu yollar tanıdık geliyordu. Biraz daha ilerleyince buranın Hyunjin'le hem ilk tanıştığımız yer hem de sürekli geldiğimiz park olduğunu görmüştüm. Ama burada ne işimiz vardı?
Hyunjin ilk kendisi inmiş,ardından kapımı açıp beni indirmişti. Ona gülümseyip sahaya doğru ilerlerken o da peşimden gelmişti. Sahanın ortasında oradan oraya neşeyle koşan bir köpek görmüştüm. Tanrım bu çok sevimliydi! Hyunjinle beraber yanına yaklaştığımda koşarak bize doğru gelmişti. İlk Hyunjin'in etrafında dönmüştü sonra da benim. Onu kucağıma aldığımda tasmasından ismine bakmıştım. İsmi kkami idi. Hyunjin'in sesini duymamla ona dönmüştüm.
"Onu dün sahiplendim sana sürpriz yapmak istemiştim."
"Hyunjin bu çok şirin! Bayıldım."
Hyunjin de kıkırdayıp kkaminin başını okşamıştı. Onu geri salınca koşmaya devam etmişti. Önüme geri döndüğümde ağzım şokla açılmıştı. Hyunjin diz çökmüş ve elinde kırmızı bir kutu vardı.
"Böyle konuşmalarda pek iyi değilim biliyorsun ama olduğu kadar yapacağım. Acısıyla tatlısıyla bir zaman geçirdik. Artık hayatlarımızı da birleştirmenin zamanı geldi bence? Ne kadar erken ne kadar geç bilmiyorum ama ben seninle evlenmek istiyorum Jeongin. Benimle bir ömür paylaşmak ister misin? Benimle evlenir misin?"
"Hyunjin ben... Üzgünüm ama hayır..."
Gözlerindeki kırgınlığı görebiliyordum.
"Ne?"
"...diyeceğimi falan mı zannettin aptal,tabii ki seninle evlenirim EVET EVET EVET."
Birden sevinçle bağırınca Hyunjin de bana yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdi. Dudaklarımızı ayırdıktan sonra alnını alnıma yaslamıştı.
"Çok korktum bir an kabul etmeyeceksin diye."
Kıkırdayıp saçlarını okşamıştım. Biraz uzaklaşıp elimi tutup yüzüğü taktı. Kendikini de takınca uzun ve kemikli elinde ne kadar hoş durduğuna baktım. İkimizde birbirimize ağzımız yırtılacak kadar gülümserken sarıldık. Şuan hiç olmadığım kadar huzurluydum. Ve umarım bu huzurum sonsuza kadar bozulmazdı. Aklıma gelen şeyi söylemek istiyordum.
"Böyle bir aşkı arasanda bulamazsın,biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum bebeğim. Seni çok seviyorum. İyi ki varsın. İyi ki hayatımdasın."
"Ben de seni seviyorum. İyi ki hayatımdasın."
___________________________________________
BİTTİ SONUNDA
final hic hosuma gitmedi ama belki sonra duzeltirim
neyse dostlar geldik yolun sonuna bana destek verdiginiz icin cok tesekkurler
O zaman gorusuruz kendinize iyi bakin!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moral of the Story | Hyunin
FanfictionAh benim sevdasında bencil, ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim, ne güzel darma duman ediyorsun beni.