2. Kan Kokan Çiçek Tarlası.

75 6 100
                                    

Np: Love Will Remember,
Selena Gomez.

💐

Yazarın Anlatımıyla


Gaspelya Özel Askeri Yüksek Akademisi, 27 Kasım 2023

Kasımın yağmurlu gecelerinden biriydi. Yağmurun sesleri akademinin camına vuruyor ve koridorları boğan sessizliğin içinde bir ahenk yaratıyordu. Öğrenciler çoktan odalara çekilmişken devasa binadaki tek hareketlilik öğrencilerden biri olan kızın hızlı ama kendini belli etmemek ister gibi yumuşak adımlarıydı.

Dün gece Gaspelya'nın genellikle öğrencilerinin takıldığı ormanında tespit edilen laboratuvar ve bir cinayet söz konusuydu. Yönetimden gelen emir her ne kadar keskin olsa da bir cinayete ve ne olduğu belirsiz kurulan bir laboratuvarın yaptıklarına sessiz kalınmamalıydı.

Koridordan sola döndü ve elinde tuttuğu anahtarla ikinci kapıyı açtı. Kafasındaki sorular onu uyutmuyordu. Odaya kimseye yakalanmadan girmenin rahatlığıyla kendi kendine nefesini bıraktı. Oysaki rahatlamak için henüz çok erkendi. Odanın çalışma masasının bulunduğu ve başka bir kapıya sahip olan tarafa doğru ilerlerken kapının açık olduğunu görmüştü. Tam içeri girmişti ki ağzına kapanan bir elle henüz şokunu atlatamamışken tekmesini karşısındaki adamın bacak arasına geçirdi. Elleri botunun yanındaki çakıyı bulduğunda duyduğu inlemeyle kaşlarını çattı. Yüzüne eğilip karanlıkta çok görülmeyen yüz hatlarını bulmayla çalışırken o da kıza döndü.

"Kafayı yedin herhalde." duyduğu sesle ellerini yüzüne götürüp bıkkınlıkla ofladı. "Asıl sen kendine bak, niye kapatıyorsun ağzımı? Korkudan ne yapacağımı şaşırdım! Hem senin burada ne işin var?"

"Korkmuş halin buysa..." diye mırıldandı çocuk. Kız omzuna dökülen sarı saçlarını arkasına atıp kollarını göğsünde birleştirerek kayıtsız bir şekilde yüzüne bakmaya başladı onun. "İkinci soruya geçelim, lütfen..." dedi geçiştirerek. O sırada histerikçe güldü çocuk. "Bilmem... Belki sen söylemek istersin? Çünkü birisi akademinin sistemine sızıp tüm kameraları etkisiz hale getirmiş. Onun için buradayım."

"Aaa! Ne kadar ayıp ya, böyle şey mi olurmuş, ee kim yapmış peki?" çocuk yine o alaycı gülüşünü sundu. Karanlık bile olsa çocuğun mimiklerini tahmin edebiliyordu. Kendisi de bu sırada aynı yüz ifadesiyle ona bakıyordu.

"Ahu..." diye mırıldandı uzatarak, uyarır bir biçimde. Naif ses tonu Ahu'nun gözlerini devirmesine sebep oldu. Çocuğa bir iki adımda yaklaşıp parmak uçlarının üstüne geldi boyuna ulaşabilmek için. "Yapma ama Akın... Bu odaya girebilmem için sisteme kodları yazan kişinin sen olduğunu bilmiyorum sanki," diye fısıldadıktan sonra sırıttı. Onu taklit eden o halini bir kenara bırakıp geri çekildi ve ekledi. "Eğer yolun sonunda bu işten ben zararlı çıkacaksam tam şu an da çekip gidersen iyi olur ama amacımız aynı, ne saklandığını öğrenmek istediğini biliyorum. Her ne kadar senden nefret etsem de bu işte birlik olmak ikimiz için de daha iyi olur."

"Benden nefret ettiğini dile getirmek için çırpınıyorsun resmen. Bunu söylemeseydin belki seni ispiyonlayabilirdim ama yanında kalıp sana eziyet çektirme fikri daha cazip geliyor," Ahu bir süre çocuğa gözlerini kısarak baktı ve önüne dönerek, "Nasıl Askeri okula kabul edildin anlamıyorum..." diye mırıldandı. Fakat aksine hem duruşu hem de davranışlarıyla onu henüz yeni tanıyan birinin bile asker olduğunu anlayabileceğini düşünüyordu.

KANLI MİMOZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin