1-GİRİŞ

1.9K 178 32
                                    

Multi;Öykü ve Emir

Arkadaşlar öncelikle ilk kitabım olduğu için cümle yanlışlıkları, yazım hataları,noktalama işaretlerinde yanlışlıklar olabilir onlar için şimdiden özür dilerim.İyi okumalar.

"Öykü senden hoşlanıyorum" dedi karşımdaki, adını bilmediğim çocuk.Şuan gözlerim başka bir tarafa odaklıyken en son hatırlayacağım şey çocuğun adıydı doğrusu .Bakışlarımı karşımda çocuğa çevirip "Tamam" dedim.Gözlerinde ki şaşırma ifadesi gülmemi getirse de bastırdım.Bu kaçıncı çocuktur hala okulda 'senden hoşlanıyorum' demeyen kaç kişi kaldı merak ediyorum açıkçası.

Bir süre sonra çocuğun gitmediğini fark ettiğimde çocuğun gözlerinin içine bakarak "Gidebilirsin" dedim.Normalde insanların kalbini kırmak istemem ama yavşayanlara karşı hep sinirim bozuluyordu.Dış görüşüne bakıp tanıyıp etmeden karşılarındaki kızlara "senden hoşlanıyorum""çok aşığım" gibi saçmalıklar söylüyorlar tabi bide bunlara inanan kızlar var değil mi?

Çocuk sonunda vazgeçerek arkasına dönerek ilerlemeye başladığında ben çoktan kalbimin görmek istediği kişiye bakışlarımı çevirmiştim.

"Bu taştı kanka ya" diyen Selin'e bakışlarımı döndürerek hafif gülümsemekle yetindim.Kızlar bana ne kadar bunca zaman çocukları reddetmeme kızsalar da onlara aldırmayı uzun zaman önce bırakmıştım.

"Cidden fena değildi" diyen Ecem'e "Salla piçin teki olduğu belliydi bakışlarıyla soydu resmen" dediğimde üçümüzde gülmeye başladık.

***

Her zamanki gibi farkında olmadan gözlerim onu izliyordu.Kimi mi? Emir'i. Fark ettiğim anda ise birazcık daha izleyip bakış açımı değiştirirdim.Değiştirmesem de fark etmiyor.Şu iki haftada beni bir kez bile fark etmedi, etmeyecekte.Yıllar öncesinde olduğu gibi.

Bu zamana kadar bir çok kişinin beni sevmelerine rağmen bu zamana kadar hiç kimseye şans vermemiştim.Belki bazısı gerçekten seviyordur bazısı hoşlantıdır orasını bilemem ama bu tür ilişkileri her zaman saçma bulmuşumdur. Etrafımdaki sahteden aşk böcekleri gibi dolaşanları görünce kusacak gibi olurum.Tamam insan sevince sevgili olur ama millet öyle değil ki önüne gelenle tanımadan etmeden sevgili oluyorlar.

Peki ya Emir kimdi ?

Ona karşı olan duygularım başta sadece meraktı.Bu zaman kadar bana selam verenlere sadece selam versem bile hemen numaramı isterler yada başka yollarla sohbete devam etmek istiyorlar sonu da 'seni çok seviyorum- sensiz yaşayamamla' biterdi.Peki Emir, onunla ne bir selamlaşmamız nede hiçbir şekilde konuşmamız olmamıştı.

Emir'le 5.sınıfa kadar aynı sınıf olmasa da aynı okulda okumuştuk. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla Antalya 'daki akrabalarının yanına taşındıklarıydı.Taki lise zamanında bizim mahalleye geri dönene kadar.
Gitmiş olsa da sonunda bana geri dönmüştü.Onu izlerken aklıma ilk karşılaşmamız gelmişti.Her zamanki gibi ..

Okulun bahçesinde elimde hayatımda en önem verdiğim şey yani çikolatam ile tam banka oturacağım sıra da birinin çarpmasıyla elimde ki çikolatayı yere düşürmüştüm.Yanımdaki banka oturup ağlamaya başlamıştım.Bir kaç dakika ağladıktan sonra önüme uzatılan çikolata ile bakışlarımı yerden çekip önce çikolataya sonra uzatan kişiye çevirdim. Karşımda benimle aynı yaşlarda gözüken siyah sacları koştuğundan dolayı terlemiş yüzüne yapışan nefes nefese olan bir çocuk vardı.Daha sonra bana çarpan çocuk olduğunu fark etmiştim.Daha önce gördüğümü hatırlamadım bir çocuktu.Ben ona şaşkın şaşkın bakarken o çikolatayı kucağıma atıp geri dönüp koşmaya devam etmişti.

O gün bugündür Emir benim kahramanım olmuştu.Başlarda fark edemesem de günler geçtikçe onu izler, peşinde dolanır bulmuştum kendimi.Ahh! Tabiki de bir sapık değildim.Bir zaman sonra sadece merak ettiğim kişi değil aynı zamanda kahramanım oluvermişti.

4.sınıfı bitirip girdiğimiz yaz tatilinde Emirlerin taşındıklarını öğrendiğimde amcamların yanına tatile gitmekten vazgeçip bütün yazımı evde geçirmiştim.Daha 10 yaşında depresyona girmiştim anlayacağınız.

Küçüklüğümden beri Emir'e olan ilgimi bir türlü bastıramamıştım.Bu zamana kadar da böyle geldim.Bence en iyi aşk platonik aşk.Ayrılmak yok,kavga yok oh ne güzel.Benimde küçüklüğümden beri platonik aşkım Emir di anlayacağınız.Aslında ona karşı hissettiğim aşk değil sadece varlığı mutlu ediyor.Yıllar sonra onu böyle görünce hep aklıma terden saçları alnına yapışmış küçük çocuk geliyor.Kalbim böyle uçacak gibi oluyor onu görünce.Her kızın vazgeçemediği kahramanları vardır.Benim kahramanlarım da babamdan sonra Emir Kaya'ydı.

Peki ya ben kimdim

Öykü Bozar.

17 yaşında lise son öğrencisiyim.Emir ile aynı mahallede oturuyoruz, hatta evlerimiz bile yakın diyebilirim böyle yakın olup da birbirimizi nasıl tanımadığımızı bir türlü anlamıyorum.En azından ben onu tanıyorum.Emir'ler yaklaşık 3 yıl önce geri döndüler.Başta bizim liseye gelmese bile şuan son sınıfta bizim lisede.Bizim liseye başladığından beri çoğu sabah aynı yolda beraber gidiyorduk ta ki Emir ehliyet alana kadar.Şimdilerde okul dışında bazen yoldan arabayla geçerken görüyorum.

Emir gittikten sonra yaz tatili boyunca aklımca onun acısını yaşadıktan sonra 5, 6 ,7 ve 8 .sınıfları öyle böyle geçmişti.Her ne kadar ilk baştaki gibi acı çekmiş olmasam da orta okulum boyunca eksiklik hissetmiştim.Artık okulda her teneffüste, çıkışta, gizli gizli izlediğim biri olmuyordu.Farkına varamadan her şeyim ona bağlı olmuştu o zamanlar. Şuan da eskilerden farklı değil ya neyse.
Bir sene de olsa onunla tekrar aynı okulda olmak heyecan verici benim için. Artık diğer okullardan arkadaş edinmeme gerek kalmadı anlayacağınız.Ah Emir sen nelere kadırsın.
Daha şimdiden okulun ikinci haftasına gelmiştik ama beyefendi okula fazla gelmediği için toplasan bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar anca görebilmiştim. Neyse diye geçirdim içimden dersler başladığında bol bol görüşürüz nasıl olsa.Aynı sınıf olmasak bile aynı okul içinde olmamızdan dolayı bol bol denk geleceğimizi düşünüyorum. Sadece zaman gerekli bana.Bunca yıl nasıl beklediysem, dayandıysam bir süre daha dayanabilirdim.

Ilk bölümden dolayı biraz kısa olmuş olabilir. Sizce nasıl, yorumlarınız neler?

ESKİDEN KALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin