MULTİ; EMRE
EMİR'DEN
Okul merdiveninde çocuklarla otururken dün geceki beşiktaş maçı hakkında konuşuyorduk.Yani en azından Emre'yle Ayaz konuşuyordu. Benim aklımdaysa o kız vardı.Yani sabah olanlar aklımdaydı bu tür şeyleri fazla takmazdım ama bu kız dün çarptığından beri bir türlü aklımdan çıkmıyordu.Okulun ilk haftasında elinde çikolata kutusuna gömülmüş yerken görmüştüm.O haliyle fazla tatlı gözüküyordu.Ayaz ona baktığımı fark ettiğin de okulun popüler kızlarından biri olduğunu söylemişti ondan sonra da dikkat etmemiştim ona ta ki dün çarpana kadar.Bugün kendini çamurlu halde birinin görmemesini istemesi de kendinden çok etraftakilerin ne düşündüklerini önemsediği belli oluyor.Aynı Kübra gibi..Ve bundan nefret ediyordum.
Bide elini uzatıyor adını söylüyor o benimkini bilmiyor olabilir ama ben onunkini biliyorum.Adını sormadığım halde Ayaz iti bastıra bastıra Öykü diyip diyip durmuştu çünkü."Dün gece mesajlaştık Öykü'yle gelmeyeceğim falan demedi" diye bir ses duyunca bakışlarımı yukarıya çevirdim.Yukarıdan inen kızlar yanımızdan aşağıya inip yürümeye devam ettiler.Benimle beraber sesle birlikte Emre'nin de bakışlarını yukarıya çevirdiğini fark ettim.Ben tamamen kızlara dönmüşken Emre yandan çaktırmamaya çalışmasına anlam veremesem de şuan umrumda olan o değildi.Oturduğum yerden kalkıp hızlı adımlarla yanımızdan geçerek koridorda yürümeye başlayan kızların yanına gidip birini kolundan tutup kendime çevirdim.
"Ne oluyor lan!" kolunu tuttuğum sarışın bağırdı.Lan mı? Kızın konuşma biçimine fazla takılmadan aklımdan geçenleri dile getirdim. Ayrıca kızı bu şekilde durdurmuşken nasıl bir şey demesini bekliyorsam.
"Öykü gelmedi mi?"
"Evet de, sana ne bundan" dediğinde şaşkınlığı bakışlarından belli oluyordu.Arkamı dönerek yürümeye başladım.Üstü başı battığı için eve geri mi dönmüştü.Koridorda ilerlerken bu sefer kız kolumdan tutarak "Sen Öykü'yü neden soruyorsun?" demesiyle ters ters baktığım gibi elini kolumdan çekti."Sabah okula geldi" dedim.
"Geldi mi? Nerede o zaman telefonu da kapalı " dediğinde kaşlarımın çatıldığını hissetmiştim.
"Sabah üstü çamurlandı,bodrumda üstünü değiştirecekti.Sonradan orda yoktu eve gitmiştir burda olmadığına göre."
"Öykü'nün orada tek başına olması imkansız."
Açıklama yapmam gerektiğinin farkına varıp "zaten tek değildi ben merdivenlerin başında bekliyordum telefonum çalınca sesten uzaklaşmak için camın o tarafa geçip konuştum.Bir süre bekleyince bende bir şey oldu sandım yukarı çıktım ama kapı kapalıydı bende sınıfa falan gitti sandım kendi sınıfıma gittim."diye cevapladım. Bugün fazla iyi günümdeydim.Hadi ama ben ne zamandır birine açıklama yapıyordum.Bodrumun kapısını kapalı gördüğümde sınıfına gitmiştir diye düşünerek üstünde durmamıştım.Sınıfta olmadığına göre evdedir başka nerede olacak.Ama eve de gidemem demişti.Demek ki rezil olmak düşüncesiyle evin yolunu tutmuş.
"Annesini aradım 'ben gitmedim Öykü gitti mi?' diye sordum annesi gitti dedi.Evde yok okulda yok nerede bu kız?"
Emre" Okulun her yerine bakalım belki başka bir yerdedir" dedi.Emre ve Ayaz bana 'ne oluyor' gibisinden baktıklarında onları es geçerek çıkış kapısına ilerledim. En fazla ne olabilir ki bir kaç saatte nereye girmişse çıkardı.***
Öğretmenler dahil bütün öğrenciler Öykü'yü aramaya başladılar kısa bir zaman içinde.Bir saat falan aramalarına rağmen okulda,arkadaşlarının tavsiyesiyle takıldığı yerlere falan bakıp bulamadılar.Polisler 24 saat geçmeden bir şey yapamayacaklarını söylediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİDEN KALAN
Teen FictionBirbirine uyum sağlamaya çalışan gençlerin aşk dolu hikayesidir. Bir yanda yıllardır kalbi esir alınmış bir prenses ,bir yanda aldatıldığı için aşka olan inancını kaybeden bir prens. "Artık o dönmeyecekti bunu kabullendim. Bu zamana kadar bana olmas...