MULTİ; EMİR'İN ÜSTÜNDEKİLER
"Öykü "diye kısık sesle seslendim.Birkaç kez daha adını seslendiğim de sesimi duymuş olacak ki gözlerini açtı birden.
Başını sala sola çevirip hastanede olduğunu hatırlamış oldu.Vücudunu geri çekmeye çalıştı ama omzunda olan ellerimle engel oldum.
"S-senin ne işin var burada" kekeleyerek söylemişti. Omzundaki ellerimi küçük elleriyle ittirmeye çalışınca ellerimi biraz sıktım.Yeter artık beni dinlemesi gerekiyor.
"Bırak" diye bağırmasına rağmen sesi fazla çıkmamıştı bile sıkıca tutmaya devam ettim.Titreyecek kadar benden korkması sinirimi bozuyordu.
"Acıyor "demesiyle biran da ellerimi geri çektim.Sesi sanki ona zarar verecekmişim gibi çıkmıştı.Elleriyle yorganı çekerek yüzünün büyük bir kısmını kapattı.Sadece gözleri açık kaldı onlarda korkuyla bakıyordu.Sıçarım böyle işin içine.Bir kaç adım geriye gittim.
"Senin ne işin var burada,niye geldin?" benden uzaklaşınca titremesi hafiflemişti.
"Konuşmamız lazım Öykü" diyerek aramızdaki mesafeyi kapatmak amacıyla bir adım ileri attığımda "uzak dur benden" bu sefer sesi açık ve net çıktı.Olduğum yerde dururken konuşmaya başlayacağım sırada kapının açılma sesiyle kapıya doğru döndüm.Gelenin bugünkü olduğunu görünce bakışlarımı Öykü'ye çevirdim.Bana korkarak bakan bakışları ona bakarken bakışlarında güven vardı.
"Ne oluyor ?" diyerek Öykü'nün yanına ilerlemeye başlayınca kolunu tutup "Konuşuyoruz senlik bir şey yok. "
Önce Öykü'ye sonra tekrar bana bakıp elimdeki kolunu çekip Öykü'nün yatakta bıraktığı boş yere oturdu.Öykü'ye sarılınca Öykü'de kollarını piçin beline sardı.Sevgilisiydi işte.Demek ki yazdıklarında ki çocuğu üç yıl önce yeni hayatına başlarken unutmada başarılı olmuş.
Öykü'den
Eray'ın kulağıma "ne iş?" demesiyle başımı hafif göğsünden kaldırıp bakmaya başladım şuan ağzımı açacak durumda değildim çünkü.Bakışlarımdan anlamış olacak ki Emir'e dönüp "Gitsen iyi olur konuşmak istemiyor" demesiyle içim rahatladı.Eray'la orta okuldan beri yakın arkadaşız.Ecem ilk okuldan Eray orta okulda bizim okula geldi.O gün bugündür üçümüz yakın arkadaşız.Bide lisede katılan Selocan'ım var.
"Nereden biliyorsun gitmemi istediğini?" demesiyle kafamı Eray'ın sırtından kaldırıp bakışlarımı bir anlık ona çevirip "gitsin" dememle gözlerinde gördüğüm bakışlarla bakışlarımı kaçırıp kafamı tekrar Eray'ın göğsüne çevirdim.Kapı sesi geldiğinde Eray'dan ayrılıp kapıya bakınca çıktığını gördüm.
"Ne alaka Emir'le?" demesine aldırmadan yatağıma uzanıp sırtımı dönüp "uyuyacağım" diyip gözlerimi kapattım."Sonra konuşacağız hanım efendi" diyip yataktan kalktığını hissettim.Bir kaç saniye sonrada kapı sesiyle yüz üstü döndüm yatakta.Canımı sıkmıştı Emir'in o içimi titreten bakışları.Onu affetmek istiyordum ama en azında bir süre geçmesi lazım o günün etkisinden kurtulmam için.
İnsan onun yüzüne gözlerine bakarken karşı koyamaz ki.Şimdi onunla tahmin etmediğim bir zamanda tahmin etmediğim bir şekilde hemde kötü bir karşılaşma sonucu karşılaşmak beni,vücudumu,kalbimi zorladığını hissediyordum.
***
Olanları düşünürken uyuya kalmıştım ve yine sabah olmuştu.Gece iki kez kabuslarla uyandım.Bu sabah taburcu oluyordum. Annemler tekrar kapalı kaldığım için psikoloğumla olan randevumu erkene almışlardı.Başta pek gitmek istememiştim ama daha önceden bir çok kez psikologa gittiğim için annemlere karşı gelmeden kabul ettim.Bir an önce hastaneden çıkmak istiyordum çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKİDEN KALAN
Teen FictionBirbirine uyum sağlamaya çalışan gençlerin aşk dolu hikayesidir. Bir yanda yıllardır kalbi esir alınmış bir prenses ,bir yanda aldatıldığı için aşka olan inancını kaybeden bir prens. "Artık o dönmeyecekti bunu kabullendim. Bu zamana kadar bana olmas...