"Cennet ve cehennem birer insan olsaydı," diyerek durdu.
İçimden 'bu insanlar biz olmazdık' diye geçirdim. Çünkü o cehennem olamayacak kadar merhametli, ben cennet olamayacak kadar acımasızdım.
Burnunu burnuma sürterek gülümsediğinde "Cehennem cen...
Bölüme geçmeden önce yıldıza tıklayıp, satır aralarına yorum bırakmayı unutmayınız. Ne kadar oy, yorum o kadar erken bölüm.
Emeğimin karşılığını vermek ve duyurulardan haberdar olmak için beni profilimden takip ederseniz çok sevinirim. Profilimden instagram hesaplarına ulaşarak alıntıları, gelecek bölümün vaktini öğrenebilirsiniz.
Keyifli Okumalar Dilerim❤️
Pascal Döngü'ün ağlarına birer örümcek bırakın 🕷 🕸
BÖLÜM YİRMİ ALTI "MEYUSTAN DOĞAN KAVUŞMA- PART I"
Sezen Aksu- Ben Sende Tutuklu Kaldım Rei- Ah Canım Sevgilim Müslüm Gürsel- Gel Bahtımın Kar Beyazı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
&&&
PASCAL RA (20.07.21- Fransa, Paris)
Vuslat.
Birbirini talan eden bedenlerimizin yorgunluğa sığındığı anlara geçiş yaptığımızda yüreğim en güzel vuslatı yaşıyordu.
O gittiğinden bu yana işlevi olmayan kalbim hâlâ seviştiğimiz dakikaların izini, heyecanını, güzelliğini taşıyarak hızlıca atıyordu.
Ona kavuşmuştum. Onun ruhuna, kalbine, sıcaklığına ve de aşkını, şehvetine kavuşmuştum.
Döngü, Kül'üne kavuşmuştu.
Birbirimizi talan eden bedenlerimiz saatlerce aynı kalpte arzuyla dans etmiş, beni yakıp kavurmuştu.
Hâlâ arzunun ve onunla saatlerce sevişmemizin etkisi altındaydım.
Bu kadın, kollarımın arasında uyuyakalan bu kadın aklımı başımdan almıştı, alıyordu. Beni deli ediyordu.
Öylesine deli ediyordu ki onunla beni bir tımarhaneye kapatıp ona kavuşmuşken o tımarhanenin içinde beraber delirip saatlerce sevişelim, darlığının, ağzının, göğüslerinin en çokta kalbinin içinde olayın istiyordum.
Siktir, doymamıştım.
Kollarımın arasında uyuyan ateşten kadına hiç doymamıştım. Bunun bedenimle bir ilgisi yoktu, ruhum çok açtı. İçimi yeniden doldurmuştu ve hiçliğin izlerini silmek için fazla sabırsızdı, aç gözlüydüm.
Üzerimize vuran yakıcı güneş bile birbirimizi ısıtan bedenlerimizden yakıcı değildi.
Çoktan öğlen olmuştu ve ateşten kadınım uykuya dalalı neredeyse yirmi dakika oluyordu. Ne kadar süre sevişmiştik bilmiyorum ama bir günü tamamlamadığımızı kavrayabiliyordum.
