•11•

224 20 3
                                    

Medya: Yüzyüzeyken Konuşuruz - Uykusu ve Dengesiz

22 Ağustos 2021
Doruk'tan;

Günlerden yine Fenerbahçe'ydi. Bu sefer ne Sinan vardı ne de Aslan. Sadece Mete vardı. Maç biteli bir saat olmuştu. Yüzler yine gülüyordu. Eksiklerine rağmen üç puanla kapatmıştı haftayı Fenerbahçe.

Vakit gece yarısını geçmişti. Sormaya çekiniyordum ama burada kalsın da istiyordum. Karşımda maç sonrası yorumcuları izleyip, yaptığım tatlıyı yiyordu. Ne de güzel yakışmıştı o koltuğa öyle.

Kumandayı yanına bırakıp televizyona bakarak sövüyordu. Çeşitli küfürleri yine kulaklarımı dolduruyordu. Normal de küfürü bende kullanıyordum ama Mete Bey dozunu kaçırıyordu. Kendimi tutamayıp seslice kıkırdadığımda varlığımı hatırlamış gibi hızla bana döndü. Gülen suratımı görmesiyle suratındaki öfkeli hal gidip gülümseyen bir hal geldi. Tek gözünü kırpıp kafasını hayırdır anlamında salladı. Bak işte bu da ikinci zehirli ok.

Daha sırada kaç zehirli ok var. Hayır, yani ona göre gardımızı alalım.

Çok sevdiğim bir dizi karakterin çok sevdiğim bir sözü vardır: 'Aklın yok ama fikrin var.' Bu yüzden sus.

Peh! Dinime küfreden müslüman olsa.

Çalan telefon sesiyle kendi içimdeki münakaşayı kestim. Ön cebinden telefonu çıkarıp kulağına götüren Mete'yi izledim.

"Efendim yavrum." Artık alışmıştım buna. Sinan'a öyle bir sesleniyordu ki manitası olsa ancak böyle konuşurdu.

"Doruk'lardayım anne." Amine teyze ile konuşuyordu demek.

"Selam söyle." dememle kafasını sallayıp, "Selamı var. Bilmiyorum anne konuşmadık daha ama öyle olur herhalde." Az bi' zaman sessiz kalıp karşı tarafı dinledi.

"Tamam sultanım, yazarım sana. Öpüyorum seni, iyi geceler." Ailesiyle ilişkisi cidden imrenilecek türdendi. Bunu kaybetmek istememesi mantıklıydı. Gerçi konuyuda bilmiyordum ya neyse.

Telefonu yan tarafa koyup elindeki tabağı da yanındaki sehpaya koydu ve geriye yaslandı. Hafifçe bana dönüp bir ayağını koltuğa çıkarıp dizinin altına koydu. Sol elini sırt yaslanma yerine koyup, "Selamı var sana." dedi. Gri L koltuğun bir ucunda o bir ucunda ben oturuyordum.

"Aleyküm selam." Parmaklarıyla ritim tutarken dudaklarını araladı fakat sonra geri kapattı. Birkaç dakika böyle sessiz sedasız sadece onun parmaklarından gelen sesle oturduk.

"Ne söyleyecektin?" dediğimde eğdiği kafasını kaldırıp gözlerime baktı.

"Çok oluyorum, biliyorum ama otobüs falan bu saatte zor bulurum. E-10 vardır ama çift alıyor o da. Burada kalsam olur mu?" dediğinde gülümseyerek kafamı salladım.

"Çok falan olmuyorsun saçmalama." dediğimde suratı itiraz edecek vaziyetini aldı.

"Nasıl olmuyorum oğlum. Memleketten geldiğimizden beri evden çok buradaydım. Annem bile diyor ki faturalarına ortak ol bari. Her şeyi geçtim banyoda diş fırçam var."

"Fena mı işte ben de tek kalmamış oluyorum. Bana hava hoş."

"Hayır, diş fırçasını gören herkes manitan var zannediyor. Kısmetin kapanıyor." Son cümleyi adeta ağzının içinde mırıldanmıştı.

"Zannetsinler ne olacak?" dediğimde tekrardan eğdiği kafasını kaldırıp gözlerime baktı.

"Ne bileyim yani manitan yokken manitanın var zannedilmesi senin manita yapmanı engeller."

Dalgalara Direndim • |BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin