Medya: Adnan Şenses - Bana Her Şey Seni Hatırlatır
•
21 Ekim 2021
Doruk'tan;Hava yavaştan kararmaya başlamıştı. Elimde tuttuğum kitapla mutfağımın balkonunda oturuyordum. Sırtımı duvara verirsem, biraz da olsa denizi görebiliyordum. Kitap düşüncelerimden kaçmak içindi. Deniz ise düşüncelerimde boğulmak içindi. Galip gelen ise gökyüzünün tarif edilemez rengini üzerinde barındıran mavilikti. Dakikalardır aynı sayfadaydım. Daha yeni toparlamışken bir hafta aradan sonra dün gece attığı mesaj yine allak bullak etmişti beni.
İlk konuştuğumuzda onu anlayamamıştım. Ertesi gün akşama kadar düşündüğümde bir şeyleri anlamaya başlamıştım. Aklınca kalbim daha fazla kırılmasın diye erkenden bu hissiyatı bitirmek istemişti çünkü o benimle olmazdı. Gerçi sadece benimle değil kimseyle olmazdı.
Onun için aile anne baba ve kardeşten oluşmuyordu. Geçirdiğimiz bu dört ayda ailesine ne kadar düşkün olduğunu görmüştüm. Uyumak en sevdiği şey olmasına rağmen Hakan eniştesi çağırdı diye pazar sabahı saat yedi de Kocaeli'ne gitmişti. Bu onun için büyük bir olaydı. Her hafta mutlaka hepsini ziyaret ederdi. Zaten kuzenleriyle arkadaş gibiydi. Dedesi hele ki, Selahattin amca, onun için çok değerliydi. Ben de tanışmıştım dedesiyle, tesadüfen Ataşehir'de bir AVM 'de denk gelmiştik. Sevimli birisiydi ama sertliğini de üç kilometre öteden hissederdiniz. Tam bir babayiğit gibiydi. Torunu hakkında böyle bir durumu bilse ne yapardı emin olamamıştım. Yani kurşuna dizmezdi ama laflarıyla Mete'yi bir ölüden farksız kılardı. Ya da Selahattin amca farksız olurdu çünkü Mete'nin anlattığına göre daha öncelerde iki kere kalp krizi geçirip hastanede kalmışlığı vardı.
"Of! Sikeyim." Sinirle elimdeki kitabı önümdeki sehpaya bırakıp yüzümü ovuşturdum.
Ben onu anlamıştım anlamasına ama o günlerce ne yazmıştı ne de aramıştı. O kadar alışmışım ki onun varlığına resmen yapayalnız hissetmiştim. Her gün olmasada iki günde bir uyumadan önce telefonda konuşurduk ama bu hafta bir kere bile telefonum onun tarafından çalmamıştı.
Bu yüzdendi asıl kırgınlığım. İlk gün yazıp sormamasını anlardım çünkü bana zaman vermiş olurdu ama ondan sonraki altı gün? Şimdi de gelmiş müsaitsen geleyim diyor. Gerizekalı ne zaman birgün öncesinden haber verdin de şimdi haber veriyorsun? Ya gelmene bir saat kala arardın ya da o gün akşam geleceksen sabah arayıp söylerdin. Hem anla diyorsun hem aramızı açıyorsun dangalak.
Sakin lan. Kimse yok karşında.
Haklı değil miyim? Tamam sevgili olmayız ama niye dostluğumuzu bozalım ki. Niye yazmayıp, aramadı bir haftadır. Yumuşamayacağım hemen, hatasını anlasın telafi etsin.
Resmen gelme demeye getirdin. Zaten korkak bir şey öyle de dediğin için hiç cesaret edemez artık.
Kırgınlığımı belli ediyordum orada anlar o gelir.
Korkak olduğunu unutuyorsun.
Korkaklık değil bu. O sadece çok düşünüyor ve kaybetmek istemiyor. Düzenini bozmak istemiyor. Korkak falan değil.
Saçlarımı karıştırıp balkondan çıktım. Bir haftam aynı bu şekilde kendi kendimle kavga ederek geçiyordu. Aslan'a da anlatmamıştım . Anıl bi' sormuştu, beni bıraktıktan sonra ne yaptınız diye. Ben de onu geçiştirmiştim. Kimsenin fikrini almak istemiyordum çünkü kimse Mete'yi benim gibi tanımıyordu. Herkes kendi dünyası gibi zannedecekti onun dünyasını bu yüzden rahat rahat atıp tutacaklardı. Belki Sinan ile konuşabilirdim ama bilemiyorum. En iyisi yemek yiyip, duş almaktı. Zaman öldürürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dalgalara Direndim • |BxB|
RomanceBirinin zorlu sınavı diğerinin hayat merkezi.. Eşcinsel bir kurgudur. • 31.1.22