karşınızda en fav bölümlerimden birii
BÜYÜ
Kim Jisoo;
"haein bir şey demiyor ama biliyorum yakında annesi ve ablası ji woo için büyük bir sorun çıkartacaklar" deyip dudağımı ısırdım. Jennie endişemi anlarcasına gülümsedi. "Haklısın ama haein sizi ayırmaz" hastaneden çıkalı 2 gün olmuştu. Daha iyi hissediyordum. Bana saldıran adam tutuklanmıştı. Şu anda da jennieyle evde sohbet ediyorduk.
"Biliyorum, sadece ji woo için endişeleniyorum"
"bu endişeyi ona belli etme jisoo. Daha hastane olayını yeni atlattı. Bu kadar çok yük taşıması beni üzüyor" dedikten sonra kupasındaki kahveden bir yudum aldı. Gözlerimi mutfağın boydan penceresine çevirdim. Ji woo ve sunghoon beraber çiçeklerle ilgileniyorlardı. Jennie de baktığım yere baktı.
"Kim bu çocuk?" diyerek sunghoon'u sordu. Acı bir tebessüm aldı yüzümü. "Yan komşumuz"
"Ji wooyu herkese emanet etmezsin ona güveniyorsun herhalde" kafamı olumlu anlamda salladım. "Sadece ben değil ji woo da ona güveniyor. Çünkü biraz bize benziyor" demek istediklerimi az çok anlarken o da onlara dönmüştü. İkisi de yere bağdaş kurmuş önlerindeki sümbüllerle ilgileniyorlardı. Ellerinde eldiven yoktu. Toprağa çıplak elle dokunmayı seviyorlardı. Sunghoon ji wooya nasıl yapılması gerektiğini anlatıyordu büyük ihtimalle.
"Bugüne kadar sana ji woo ile ilgili hiçbir zaman net bir şey söyleyemediğim için özür dilerim"
"saçmalama jennie" kafasını olumsuz anlamda salladı. "İyi bir doktor değilim. Başka biri ile görüşebilirsiniz" dediklerine inanamadım. Kendini suçlu hissediyor gibiydi. "Ji woo sana alışmışken başka bir doktora neden götüreyim ki. Sana güveniyor. Birkaç ayda çok yol kat etti"
"biliyorum, hepsi sen ve haein sayesinde oldu. Ji woo büyük bir iyileşme gösteriyor. Keşke annesi de görebilseydi" aklıma ji eun'un yüzü gelirken burnum ufaktan sızladı. Çok şey yaşamış o güzel ama yorgun kadın ji woonun bu hallerini görmeyi herkesten daha çok hak ediyordu. Bakışlarım masanın üstündeki kahvemde kaldı. "keşke" diye fısıldadım. Ji woo sadece müzik kutusuna tepki verdi diye gözleri nasıl parlamıştı. Bu hallerini görseydi neler hissederdi kim bilir?
Bakışlarımı tekrar bahçeye çevirdim. Ji woo çiçekle uğraşırken sunghoon onun saçını okşuyor gülümseyerek yüzüne bakıyordu. Sunghoon'u bir tek ji woonun yanında gülümserken görüyordum.
Sunghoon...
17 yaşındaydı lise sona gidiyordu. Onunla yağmurlu bir gecede tanışmıştım. Evinin bahçesinde sırılsıklam yerde oturmuş dizlerini kendine çekmiş bir şekilde bekliyordu. Islanmasına rağmen titremiyordu. Bakışları bir duygu barındırmadan sokağı izliyordu. Yanına hızla gidişimi hatırlıyorum neden beklediğini sorduğumda babasının ayrılmasını beklediğini söylemişti. Sesinde hiçbir duygu barındırmıyordu. Her gece yaşadığı bir olay gibi konuşmuştu. Ki öyleydi de. Birden fazla kez geceyi dışarıda geçirmişti belliydi. Onu eve alıp jaehyun'un kıyafetlerini vermiş ve yemek hazırlamıştım. Yemeği nasıl iştahla yediği hala gözlerimin önündeydi. Soğuk bir çocuktu ama önüne çıkan fırsatları değerlendiriyordu. Ona babası her sarhoş olduğunda bana gelebileceğini söylemiştim.
Fakat o bunu reddetmişti. Yine de arada birbirimizi gördüğümüzde onu zorla eve davet ediyor konuşuyordum. Odası ben ve ji woonun kaldığı odayla karşılıklıydı. Ji woonun onunla ilk tanışması babasının ona ettiği küfürleri duyarak olmuştu. Kötü bir andı bende o an ne yapacağımı şaşırmıştım ama ji woo çoktan duymuştu. Babası sunghoona her türlü hakareti ederken sunghoon, ji woo ve geçmişteki ben gibi tek ses etmemiş sadece dinlemişti. O gece babası çıktıktan sonra onun ağlama seslerini ji wooyla dinlerken ji wooya ondan bahsetmiştim. Sunghoon dışarıya soğuk olsa da içinde harabe barındıran bir çocuktu. Annesi tarafından terk edilmiş arkadaşı olmayan bir çocuk. Gündüz olduğunda ise ji woo ile yaptığımız kekleri ona götürmüş türlü bahanelerle onu eve sürekli çağırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost | Kim Jisoo
Fanfiction"Yaşadığım zor şeyleri sırtımda hep bir kambur olarak görürdüm. Canımı yakan, her geçen gün daha da ağırlaşan, nefesimi kesen, adımlarımı yavaşlatan bir kambur. Hayatıma giren iki kişiyle fark ettim gerçeği. Bir kambur olarak gördüğüm acılarım aslın...