2.3.

428 31 0
                                    

Aylardan Kasım, mevsimlerden sonbahar. Aşırı yağmur sebebiyle şemsiyemi almıştım yanıma ve tam da şu an bunun harika bir fikir olduğunu anlamıştım. Çünkü yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu ve sokağın başında olmama rağmen eve gidene kadar sırılsıklam olabilirdim. Adımlarımı hızla bizim binaya yönelttiğimde bir an önce içeri girip şu ıslaklıktan kurtulmak istiyordum. Normalde yağmuru tabiki severdim ama şu an o kadar yorgunluğun ve trafiğin üstüne bir de bu durum pek de hoş görünmüyordu gözüme.

Çantamdan anahtarlarımı çıkartıp bina kapısını açtıktan sonra şemsiyemi kapattım ve üst kata çıktım hızlıca. Normalde uzun bir aradan sonra eve geldiğim zamanlar zili çalmayı tercih ederdim ancak bu sefer onu beklemek yerine anahtarla açmayı tercih etmiştim. Fakat kilit sesiyle beraber kapı açılır açılmaz "Tarık sen misin?" diye içeriden seslenen Elif teyze oldu. Beni yarın akşam beklediklerinden dolayı muhtemelen gelmiş olmama ihtimal dahi vermemişti. "Hayır, benim." diye seslendim içeriye doğru, beni sesimden tanıyacağını bildiğimden. Bu sırada üzerimdeki ıslak montu da hemen çıkartıp kapıyı kapatmıştım.

Elif teyze mutfak kapısında belirdiğinde beni gördüğüne şaşıran yüz ifadesini saklamamıştı. Tam da bu sırada koridorun sonundaki Ozan'ın kapısı da açıldı. Sanırım sesimi duyduğu için şaşkınlıkla çıkmıştı o da odasından. Beni gördüğünde kafasını gökyüzüne kaldırarak "Allah'ım teşekkür ederim. Hiçbir duamın karşılığını bu kadar çabuk almamıştım." diye dua etmesiyle kaşlarımı çattım. O kendi içinde sevincini yaşarken biz Elif teyzeyle şaşkınca bakıyorduk ona. Hırkamı da çıkarttığımda "Ne bakıyorsunuz ya? Kardeşim geldi diye seviyorum." dedi ikimize dönerek. Ama benimle ilgili bir durum olduğu bariz belliydi. Elif teyze eşelememeyi tercih etti.

"Hayırdır kızım? Uçağın yarın akşam değil miydi?" diye sordu Elif teyze birbirimize selam verip salon koltuklarına oturduğumuzda. Ona hava koşullarından dolayı son turun iptal olduğunu anlatmamla "İsabet olmuş. Bu havada tur mu yapılır hiç? Yorulmuşsundur sen, odana geçip dinlenmelisin bence." dedi Ozan. Tamamen benim iyiliğimi düşünüyormuş gibi yapmasına gülmek istesem de kaş göz işaretleriyle içeride konuşmamız gerektiğini fazlasıyla belli etmişti. "Ozan Allah aşkına bırak kız otursun biraz, ne söyleyeceksen sonra söylersin." diyerek isyan etti Elif teyze. Oğlunun gizli işaretlerini -her ne kadar apaçık yapıyor olsa da- fark etmiş olmalıydı.

O anda Ozan'ın gerçekten ne söyleyeceğini merak ettiğim için ve biraz da yatağıma uzanmak istediğim için "Bence de ben bir odaya geçeyim. Biraz dinlenirim. Hatta Ozan da gelsin benimle. Masaj falan yaptırırım belki." dedim sonuna doğru biraz dalga geçerek. Ozan bu dediğime göz devirse de Elif teyze sadece ikimizin arasındaki iletişime gülmekle yetindi. Çantamı alıp odama yöneldiğimde benim hemen arkamdan Ozan da içeri girip kapıyı kapatmıştı bile. Komodinin üzerine çantamı ve az önce çıkarttığımı şalımı bırakırken "Anlat bakalım, ne oldu?" diye sordum kendimi yatağa bırakarak. Ama Ozan ona bile izin vermedi. Kendi yatağımda -tamam Alaz'ın yatağı olabilirdi ama o buraya dönene kadar bunun hesabını yapmamıza gerek yoktu sanırım- dahi rahat vermeyecekti anlaşılan.

"Vera ben galiba evleniyorum." dedi yatakta yanıma oturup biraz kaymam için kolumu ittiğinde. Ona tepki olarak ben de onu itmek istedim ama söylediği cümleyi idrak etmem duraksamama sebep olmuştu. Evlenmek? Ozan mı?

"Ne?" dedim sesimin yüksek çıkmasını engelleyemeden. Şaşkınlık gözlerim açılırken oturduğum yatakta hızla doğrulmuş ve biraz tedirgin biraz da gülümseyen bir tavırla bana bakan Ozan'a dönmüştüm. "Ne demek evleniyorum ya? Ne zaman? Kiminle?"

"İstersen annemi de çağıralım, hatta sen yorulma ben babamı da arar duymasını sağlarım." dedi Ozan sesimin yüksek çıkmasına laf ederek. Ama şu an bunu umursayamazdım. Biraz sakin olmaya çalışarak "N'oluyor ya? Anlatsana şunu doğru düzgün." dedim yatakta bağdaş kurarak. Cidden karşımda Leman'la evleneceklerini mi anlatacaktı, merak ediyorum. Sonuçta onlar tanışalı tam altı ay bile olmamıştı. Bu kadar çabuk evlilik yoluna girerler miydi ki?

YARA İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin