Uzun bir zaman sonra hiçbir şey yapmadan, hiçbir işe koşturmadan oturduğum birkaç saatin içindeydim şu an ve kendimi olabildiğince huzurlu hissediyordum. Geçen gün Derin'den merkezden gelirken almasını istediğim Tolstoy kitabı elimdeydi ve Leman'ın yatağının üzerinde uzanıp yavaş yavaş çeviriyordum sayfaları. Elif teyzeler topluca bir komşuya oturmaya gitmişlerdi, yarın dönecekleri için oldukça iyi geçirmeye çalışıyordu buradaki son zamanlarını Elif teyze. Bense bir süre daha, en azından Derin veya Hale abla dönene kadar, burada kalma kararı almıştım.
Kapının açıldığını kulaklığıma rağmen duysam da arkamı dönmedim. Leman'ın bir şey alıp çıkacağını düşünmüştüm ancak saniyeler içerisinde kulaklığımın kulağımdan çekilmesiyle kitap okuma keyfimin yarıda kaldığını kabullenmem gerekiyordu sanırım. "İyi misin? Kapattın kendini odaya?" dedi Leman yatakta ona döndüğümde. Kitabımın kaldığım sayfasını kaybetmemek için kenarını katlayarak kapatmıştım. "İyiyim canım, biraz kitap okuyayım demiştim öyle."
"Heh iyi bari. Hadi biraz dışarı çıkalım ya. Barış çağırıyor, hep beraber çıkalım bu sefer." dedi Leman buraya gelme sebebini de açıklamış bulunarak. Bu sırada uzandığım yerden kalkıp oturur pozisyona geçmiştim bile. "Bu kadar mutlu olma sebeplerin arasında Ozan'ın da gelecek olması var mı acaba?"
"Yaniii. O da var tabi ama ben her zaman mutluyum ya, ona özel değil." Bu konuda kesinlikle haklıydı ama eğer ben imalı bir şekilde bu dediğine gülmezsem arkadaşlığın en önemli kurallarından birini çiğnemiş olurdum muhtemelen. "Ya Leman." dedim derin bir nefes alıp itiraz etme cümlesine başlamış olarak. "Ben gelmesem de siz de Ozanla beraber gitseniz olmaz mı?"
Birkaç gün önce kınada Barış'ın bana dans etme teklifiyle ilgili attığı mesajı görmezden gelmiş, üstelik dans müziği bitene kadar da Barışla karşılaşmamak için Derin'le beraber kına alanından uzaklaşmıştım. Düğünde de buna fırsat bırakmadan Hilal'e bakmamla beraber onunla arama ufak bir mesafe koymuş gibi hissediyordum kendimi. Sebepsizdi biliyorum ama bu durum beni inanılmaz gerdiği için şimdi Barışla beraber bir yere gitmek istemiyordum.
"Hayır ama lütfen ya. Hem zaten Ozanlar da yarın gidecek, beraber biraz zaman geçirelim. Derin abi ve Hale abla da gelecek hem." dedi ikna çabasına girerek Leman. Derin hazır Rize'deyken buradaki arkadaşlarıyla sık sık görüşmeyi tercih ediyordu ve bu yüzden bugün yine Hale ablayla merkeze inmişlerdi. Ama onların gelecek olması yalnız kalma faktörümü ortadan kaldırabilirdi. Çünkü biliyordum ki biz bir yere gittiğimizde Ozan ve Leman kendi sohbetlerine dalarken ben Güliz ve Barışla konuşuyor olmak durumunda olacaktım.
"Hadi hadi, geliyorsun sen de. Kalk giyin." dedi Leman itiraz istemediğini belli ederek. Ama son söylediğiyle ben zaten kafamda kabul etmeyi planlamıştım. Bu yüzden ters çıkmak yerine kalkıp hazırlanmayı tercih ettim. Yarım saate evden çıktığımızda Leman ve Ozan'a hiç takılmadan Natasha'nın attığı mesaja odaklandım.
Natasha: Son attığın otel çok iyi
Natasha: Birkaç gün orada kalabiliriz bence
Natasha: Sonrasında başka bir yere gidelim ama
Vera: Bakıyorum çiçeğim.
Vera: Belki İstanbul'a geçeriz ya
Natasha: Olabilir.
Natasha: Ne yapıyorsun?
Vera: Dışarı çıktık Ozan ve diğerleriyle. Bir kafeye gidip oturacağız sanırım.
Natasha: Diğerleri? Kim gibi mesela?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA İZİ
Romance"Çok güzelsin. Yemin ederim çok güzelsin ve ben buna yıllarca ağlayabilir, her görüşümde ilk günki gibi vurulabilirim." * "Sen ki viran olmuş bir şehri yeniden inşa eden adam..." 11.12.2021 🍀