PART 35

2.5K 99 19
                                    

 JAZZ ----------->>>

Her ne kadar kendini bir taş kadar hissiz yapmaya çalışsa da Chris'in sözlerinden sonra içinde küçük bir umut oluşmuştu. Ama Baden o gün yüzünü göstermediğinde ertesi sabah kalktığında artık beklemek istemiyordu. Kolu daha iyiydi. Serum çıkarılmıştı. Artık gidebilirdi. Hatta kesinlikle gidecekti. Neyse ki Chris odada değildi. Biraz etrafı kolaçan ettiğinde masa başında katlanmış bir not buldu.

Şüphelendirmemek için Blake'i görmem gerek. Saat 11 gibi yanındayım. Bir kutu dolusu mini kekle birlikte :) C.

Bacaklarını aşağı indirdi. Kıyafetlerini hazır bulmak umuduyla yatağın karşısındaki ince metal dolaba yaklaştı. Bomboştu. Dolabın kapağındaki aynada kendisini inceledi. Üzerindeki tek kıyafet kırışmış bir hastane geceliğiydi. Saçları uzun süre yatmaktan elektriklenmiş ve kirlenmişti. Kıyafet mevzusunu bir kenara bırakarak odanın bitişiğindeki banyoya yöneldi. Büyük bir gayretle koluna zarar vermeden uzun bir duş aldı. Banyodan çıkarken kendini daha rahat hissediyordu. Keşke bir de üzerindeki şu gömlek bozması gecelikten kurtulabilseydi.

Banyonun kapısını açtığında onu hissetmişti. Açık pencerenin önünde beyaz doktor önlüğü ile dikiliyordu. Yatağın üstünde ise daha önce orada olmayan küçük bir çanta vardı.

Kar Scarlet'in gözleri çantaya kayınca yerinden hareket etmeden

"Yeni kıyafetler." dedi.

Scarlet başını hafifçe tamam manasında salladıktan sonra çantayı alıp banyoya geri döndü.

Üzerine tam uyan kotu ve uzun sweati girdi. Siyah ince montu da giydikten sonra saçlarını aynada hafifçe düzeltti.

Çıktığında Kar kapıyı hafifçe aralamış etrafı kolaçan ediyordu.

Scarlet'e hafifçe döndü.

"Gidelim." dedi.

Yeni kıyafetler için minnettardı. O yüzden onunla gitmeyi sessizce kabul etti. Sonuçta amacı hastaneden çıkmaktı.

Kar kapıyı tamamen açıp Scarlet'in eline uzandı. "Koydukları nöbetçi birazdan döner hızlı olmalıyız." Scarlet elini çekti ve başını hayır manasında salladı. Kar bir an duraksadı. Scarlet yüzünde gördüğü o kısa süreli üzüntüyü önemsemedi. Artık önemsemeyecekti.

Koridorları ve merdivenleri sessizce geçerken birkaç kişiye rastladılar ama şu an hastadan çok ziyaretçiye benzediği için fazla zorlanmadan dışarı çıktılar.

Kar park yerinde aracına doğru ilerlerken arkasından gelen ayak seslerinin kesilmesi ile döndü.

Scarlet Kar'ın her zaman kullandığı o duygusuz maskenin arkasında, onun kısa cümleleri ile

"Burada ayrılıyoruz." dedi.

Kar başını hafifçe eğip yanına yaklaştı.

"Seni şirkete götüreceğim. Orada güvende olursun." dedi.

Scarlet başını salladı. " Benden istediğinizi yapmayacağım."

Kar ellerini cebine soktu. " O zaman yapma, ama seni şirkete götürmeme izin ver."

Bakışlarını etrafta gezdirdi. Chris'in gelmesine daha vardı ama orada öylece dikilirken yakalanmak istemiyordu. Ya Blake'in adamları hastanenin etrafını kontrol ediyorlarsa. O an sadece oradan uzaklaşmak için fikrini değiştirdi.

"Seninle geliyorum ama şirkete değil." yanından geçerek önceden Jazz'ın arabası olarak bildiği arabaya yönlendi.

Yolcu koltuğuna bindiğinden hemen sonra Kar da sürücü koltuğuna yerleşti. Ellerini direksiyona koydu.Bakışları karşısında

"Bana bunu yapma." dedi.

Scarlet o an başını Kar'a çevirdi. Bu sözleri öyle söylemişti ki sanki bir an konuşan Jazz gibi gelmişti.

Düşünmeden "Ama sen bana yaptın Jazz." deyiverdi. Kar "Jazz" adını duyduğunda başını aniden çevirdi. Scarlet'in üzgün bakışlarını saklamasına fırsat vermeden yakaladı.

"Ben sadece bana verilen görevi yaptım Scarlet." sözler ağzından çıktıktan sonra gerçek manasını anlamıştı ama artık geçti.

Scarlet duraksadı sonra gittikçe ustalaştığı donuk yüzünü hala durdukları park yerine çevirdi.

"Arabayı çalıştıracak mısın?" dedi.

Kar bekletmeden arabayı hastanenin araba parkından çıkardı.

Sessizce gittikleri beş dakika sonrasında Kar söze girdi.

"Blake Johnson'ı öldürmeye çalıştıktan sonra ne evine gidebilirsin ne sokaklarda rahat dolaşabilirsin." dedi.

"Evimde kalmayı düşünmüyorum zaten . Sadece birkaç birikmişimi alacağım." Scarlet'in az önceki üzüntüsünün yerini düşünceli bir hal almıştı. Hızlı hareket etmesi gerekiyordu. Kar bir noktada haklıydı. Sokaklarda eskisi gibi rahat gezemeyecekti.

"Sonra?"

"Sonrasını sana söyleyeceğimi düşünmüyorsun herhalde." Scarlet şaşkın ifadesi ile Kar'a döndü.

Kar kısa süre bakışlarını yakaladıktan sonra yola döndü. " Şirket senin yerini bulacaktır."

Scarlet somurtarak güldü. "Biri olmazsa diğeri diyorsun.... Ama biliyor musun , umrumda değil." ellerini havaya kaldırdı.

"Umrumda değil...evet umrumda değil ! " sonra içi rahatlamış, üzerinden yük kalkmış gibi gülmeye başladı. Gülücükleri hala yüzündeyken Kar'a döndü.

"Beni burada bırak artık." dedi. Kar genç kıza tek bir bakış attıktan sonra ani bir frenle yolun sağında durdu. Scarlet ne olduğunu anlayamadan Kar elini boynuna uzattı vücudunu da yaklaştırarak dudaklarını öptü. Scarlet şaşkınlığını atıp kendini uzaklaştıramadan Kar başını boynuna indirdi.

"Ama benim umrumda. Umrumdasın Scarlet. Seni korumama izin ver."

Scarlet ellerini Kar'ın göğsüne koyup hafifçe ittirdi. Gözlerinin önüne bardaki sahneyi getirdi. Hayır, bu da bir oyundu. Onu tekrar kullanacaktı. Önlerine çekilen siyah minibüs ile ikisi de başını öne çevirdi. Arabadan çıkan uzun siyah paltolu adamı görünce Kar'ın üzerindeki ellerini aniden çektiğini farketti. Orta yaşlarındaki adam Scarlet'in kapısına yaklaştı ve kapıyı açtı. Kar hemen kendi kapısından çıkıp yanına geldi. Açtığı kapıyı kapattı ve adama dönerek kısık sesle konuşmaya başladı.

Ama adam inadına yüksek sesle cevap veriyordu.

"Hayır, şirkete götürmene gerek yok artık."

Başını eğip camdan içeri baktı. Scarlet bakışlarından ürkmüştü. İki adam kapısının önünde durduğundan arabadan da ayrılamıyordu. Kar'ın kapısından çıkmak için ayağını o tarafa attı. Kapıyı açıp çıktığında arkalarındaki siyah arabayı farketti. Kapıdan çıkması ile siyah arabadan kendisininki gibi kombat kıyafeti giyen bir adam çıkmıştı. Scarlet kendisine bir silah doğrultulmamasına rağmen ani bir hareketinde o silahın çıkacağından emindi. Kar'ın arkası dönük hala o adamla konuştuğunu görüyordu. Adamın cevabı yine onun duyacağı kadar yüksekti.

"Fikrim değişmeyecek. Pazarlık yapıldı." Scarlet'i göstererek " O, onlarla gidiyor. Biz de istediğimizi alıyoruz."

Bu defa Kar arkasını döndü, önce arkadaki araca sonra Scarlet'e düşünceli hatta üzgün sanılabilecek bir ifade ile baktı. Scarlet birkaç adım gitmişti ki kapıdaki kombat kıyafetli adam silahını doğrulttu ve minibüsü işaret etti. O dedikleri kimdi?

Adam arabanın önünden dolaşarak Scarlet'in yanına geldi.

"Scarlet seninle bir araç değişimi yapacağız." arkasındaki minibüsü göstererek " Seni bizden daha iyi eğiteceklerine inanıyorum." Bu defa siyah minibüsten normal giyimli ama silahlı iki adam çıktı. Scarlet kaçamayacağını anlamıştı. Onu başka bir eğitim programına mı dahil ediyorlardı. Kar'a baktı.Ama onun bakışları sert bir şekilde diğer adama dikilmişti. Yavaşça minibüse yaklaştı. Minibüsün açık kapısına geldiğinde içeridekinin kim olduğunu gördü. Adımları yavaş yavaş geri giderken başını korku ve şaşkınlıkla Kar'a çevirdi.

"Beni Johnsonlar'a mı veriyorsun?!"

SCARLET KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin