http://www.youtube.com/watch?v=fwK7ggA3-bU
Maroon5- One more night...Adam Levine su söylese bile insana müzik gibi gelir diye düşünüyorum. :) her neyse bölümün temposuna uygun geldi. :) iyi okumalar...
Gece yarısı şirkete gittiğinde uzun süredir görmediği Simon ile karşılaştı. Son görevde direktifler verilirken odada bulunmamıştı ama şimdi toplantı öncesi birebir görüşme için ofisinde görüşmeye çağırmıştı.
Scarlet Simon hakkında tam olarak ne hissettiğinden emin değildi. Tüm duygularını toparladığında sonuç onun takdirini kazanma isteğinde son buluyordu. Bunu kendisi mi böyle hissediyordu yoksa yine onların beynine empoze etmeye çalıştıkları birşey mi emin değildi ama hissettiği tam olarak buydu. Simon'un ofisinin kapısında babacan bir gülümseme ile kendisini karşılaması da üzerine tuz biber oluyordu.
"İçeri gel Kırmızı, görevden önce görüşmek istedim seninle..." kapıdan masasına doğru ilerlerken hemen karşısındaki sandalyeyi gösterdi eliyle " ... beş dakikanı alacağım sadece."
Scarlet gösterdiği sandalyeye geçti. " Patron sensin..." dedi.
Simon yerine otururken dudaklarının kenarındaki gülümsemeyi saklayamadı.
"Açıkçası bu akşam olanlardan sonra seni böyle görmeyi beklemiyordum."
Scarlet koltuğundan irkilerek doğruldu. " Ne olmuş ki bu akşam?"
Simon masasında evraklara bakıyormuş gibi oyalandı. "Bilgi işlemden akşam saatlerinde beyinsel aktivitelerinde sıradışı durumlar olduğu bilgisi geldi...Hmmm. Daha açık bir tabirle beynin fazla yorulmuş ...veee bu genelde büyük bir şokun sonucudur."
Scarlet gardını sağlam tutarak cevap verdi.
"Evet bir şok anı yaşadım ama şu an iyiyim ve buradayım."
Simon, belki geç vakit olmasından kaynaklanan yorgun bir ifade ile
"Görevini etkileyeceğini düşünüyor musun? Eğer öyleyse..."
Scarlet bu defa çevik bir hareketle ayağa kalktı. O zayıf bir kız değildi. Artık değildi.
"Hayır Efendim ! Görevime hazırım hatta dört gözle bekliyorum."
Simon da ayağa kalktı. Tek eli ile masadan destek alarak Scarlet'in yanına geldi.
"Seni kararlı gördüğüme sevindim. Duygularını kontrol altına aldıkça daha kuvvetli olacaksın Kırmızı. Daha kuvvetli oldukça da daha az üzüleceksin."
Scarlet başı ile onayladı. " Evet Efendim."
"Gidebilirsin. Başarılar..."
Scarlet bir asker çevikliği ile odadan ayrıldı. Simon'un gözlerindeki bakış omuzlarını daha dikleştirmesine adımlarını yere daha sert vurmasına sebep olmuştu.
-o-
Scarlet gece yarısı metrosunun son vagonunda tüm yolcuları görebilecek bir yere oturdu. Görevi bir şantajcıyı elindeki bilgilerle parayı değiş tokuş ederken yakalamaktı. Kulağında çalışmayan kulaklıkları yanındaki spor çantası ile gayet sıradan şüphe götürmeye bir kıyafete bürünmüştü. Şantajcının bu metroya bineceği ve son koltuğun altındaki para ile değiştokuşu yağacağı biliniyordu ama ne zaman bineceği, ineceği belli değildi. Scarlet başlangıç durağından binenlerin çoğunun yerleşim yerlerine geldiklerinde indiğini farketti. Arada inenler binenler oluyordu ama resmi gösterilen adam henüz binmemişti. Etrafını çaktırmayan bakışlarla süzüyordu. Şimdilik elinde takım elbiseli, kafasını koltuğun arkasına atmış uyuyan bir adam, birbirlerine yapışmış genç bir çift, önündeki kitabı okumaya çalışan gözlüklü kız ve büyük ihtimalle biletsiz binmiş bir dilenci vardı. Sonunda son duraktan iki durak önce beklenen adam binmişti. Parlak gözlüklerine rağmen boy, kilo ve yaşından Scarlet hedefinin az önce ağa düştüğünü anlamıştı. Otuzlarının başındaki kısa boylu zayıf adam, hızlı adımlarla tahmin edildiği gibi son koltuğa oturdu ve eli ile altını kontrol etti. Çantayı çıkardı ve cebinden çıkardığı küçük kutuyu çantayı aldığı yere koydu. Scarlet adamı dikkatle izledi ama başını kaldırdığında umursamaz tavrına geri döndü. Onu dışarıda yakalaması gerekiyordu. Hareket eden metro ve etrafındakiler durumu fazlasıyla karışık hale getiriyordu. Hem talimat da bu şekilde idi. Metroya bindiğinde saatinde sinyalle bilgi verecek indiğinde de etkisiz hale getirip onlara teslim edecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SCARLET KIRMIZI
Mystery / ThrillerOnyedi yaşındaki Scarlet'in Kırmızı'ya dönüşme hikayesidir.