Merhaba. Yeni bölüm için biraz ara uzun oldu kusura bakmayın. Fiziksel ve ruhsal olarak yoğun bir dönem geçirdim ama bugün en sonunda yeni bölümü yazabildim. umuyorum bir daha bu kadar uzun süre uzak kalmam. Yazmak şu an hakkaten iyi geldi.
yazma ilhamı insana farklı şekillerde geliyor. Bugün bu şarkı ile geldi.
Amy Winehouse-back to black
iyi okumalar
--------------------------------------------
Makyajının akmasına aldırmadan yüzünü soğuk suyla yıkadı. Az önce yaşadığı soğuk duştan sonra ancak bu kadarını yapabilirdi. İşin garibi gözlerinden yaş gelmiyordu. Sadece yutkunmasını engelleyen, nefes almasını zorlaştıran boğazındaki yumruyu hissedebiliyordu. Birkaç dakika sonra kendisine çekidüzen verip lavabodan soyunma odasına geçtiğinde odada yalnız olmadığını farketti. Ne yazık ki karşısında kendisini süzen kişiyi kapı dışarı edemezdi. Sessizce gözgöze gelmeden yanından geçmeyi denedi.
Yanından geçmesine izin vermeden Blake Scarlet'in yolunu kesti.
"Merak uyandırıcı..." Blake'in anlam veremediği sözlerine karşın Scarlet başını kaldırıp meydan okuyan gözleri ile karşılık verdi.
Eli ile kapıyı göstererek "-Personel dışında girilmez- yazıyor."
Blake onu duymazdan gelerek devam etti.
"... ve baştan çıkarıcı...Baden'a hak vermemek elde değil."
Scarlet Baden'ın adının geçmesi ile bir adım geri attı. Karşı tarafa belli etmemek için hemen ifadesini toplayarak devam etti.
"Neden bahsettiğinizi anlamıyorum ama sorgulayacak vaktim de yok açıkçası. Şimdi izninizle." başını siparişini almış garson edası ile hafifçe eğerek bu defa hızlı adımlarla mutfağa yöneldi. Arkasından takip edip etmediğine bakmadan Travis'i buldu.
Sabırsız bir çocuk edası ile "Ben artık gidebilir miyim?" dedi.
Travis anlayışlı gözlerle baktı. "Tabi. Pek bir işimiz kalmadı. Yarın görüşürüz." dedi.
Scarlet neden ve niye yaptığının farkına varmadan Travis'e sarıldı. Belki o anlayışlı bakışından, belki onu önemsemesinden ya da sadece her zaman herkese gösterdiği sıcak tavrından. Travis ilk şoktan sonra bir abi gibi sarıldı ve sırtına hafifçe vurdu.
"Bunu beklemiyordum işte. Ama sarılmak güzeldir di mi?"
Scarlet yüzünde bir gülümseme ile ayrıldı.
"Teşekkürler." dedi kısaca. Ardından hesaplarını ödemekte olan baba-kızın yanına gitti. Klaus ortalarda görünmüyordu ve etrafa bakınıp onu aramaya ve yanlışlıkla Baden ile gözgöze gelmeye niyeti hiç yoktu.
"Hazır mısınız?" dedi.
Kate masadan kalktı, babası takip etti.
"Hazırız da, sen değişmemişsin."
Scarlet üzerindeki elbiseye baktı. " Sorun olmaz, böyle çıkarım. Giyeceklerimi dolabımdan alayım dışarıda buluşalım, olur mu?"
Önce Kate'e sonra Georga'a baktı. Her ikisi de başları ile onayladı.
Az önce çıktığı soyunma odasına bu defa diğer kapısından girdi. Tanrıya şükür kimse yoktu. Blake Johnson ondan sonra terkedip masasına dönmüş olmalıydı. Dolabına gitti. Kapısını açması ile bir not kağıdı ayaklarına düştü. Notta bir telefon numarası vardı.
"Konuşmamız lazım. Baden"
Scarlet notu cebine attı. Hızlı hareketler ile çantalarını dolaptan alıp tekrar kilitledikten sonra Kate ve babası ile buluşmak üzere restoran kapısınıa yöneldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SCARLET KIRMIZI
Misteri / ThrillerOnyedi yaşındaki Scarlet'in Kırmızı'ya dönüşme hikayesidir.