PART 10

4.7K 90 3
                                    

Kate dönüş yolunda Scarlet'i Tourange'a bıraktı.

Scarlet arabanın kapısını kapattıktan sonra açık ön cama eğilerek " Poşetleri almıyorum."

Kate başını eğerek hafiften elini salladı."Odana bırakırım. Saat 20:00 gibi geliriz babamla."

Scarlet arabadan hafifçe uzaklaşarak el salladı. "Sağol, görüşürüz o zaman."

Klubün ikinci katındaki restorana çıkarken Klaus'u aradı.

"Scaryyy..." Klaus telefonu neşeli bir karşılama ile cevapladı.

"Selam Klaus n'aber?"

"İyidir. İşte misin?"

"Evet ,yeni geldim. Kate bıraktı."

"Çıkışta biraz erken geleceğim. Sonra da beraber çıkarız olur mu?"

"Onu demek için aradım ben de. Bu akşam baban ile Kate akşam yemeğine gelecekler buraya. Dönüşte onlarla gidebilirim." Scarlet'in sesi Klaus'un vereceği tepkiden endişeli olarak çıkmıştı.

Klaus bunu farketti. "Problem değil. Her koşulda bu akşam orada olmam gerekiyor. Çıkışta dediğin gibi onlarla gidersin. İşim bittiğinde ben de ortadan kaybolurum."

Aldığı karşılık ile rahatlayan Scarlet daha neşeli bir sesle "O zaman görüşürüz." dedi.

Restoran katı Cuma akşamı için tam teşekküllü olarak bekliyordu. Her masa için ön servisler hazırlanmıştı. Cuma akşamı restoran için önemli idi. Daimi müşterileri yemek ve içmek için çoğunlukla bu akşamı tercih ediyorlardı. Scarlet iki gündür bu akşamı kazasız atlatabilmek için sabırsızlıkla bekliyordu.

Travis boş masaların birinde önünde fatura yığını karşısında Scarlet'e kendisini restoranın muhasebecisi olarak tanıttığı William ile oturuyor hararetli bir tartışma sürdürüyordu.

Scarlet restoran alanına girmeden merdivenlerin hemen solundaki çalışanların soyunma odalarının olduğu tarafa yöneldi. Travis'in kendisine ilk gün verdiği siyah kumaş pantalon ve beyaz gömlekten oluşan üniformasını giydi. Saçlarını arkasında topuz yaptıktan sonra mutfakla soyunma odası arasındaki bağlantıdan mutfağa geçti.

İki gün içinde pek kalabalık olmayan restoran çalışanları ile tanışma hatta bazısı ile kaynaşma fırsatı bulmuştu.

Mutfakta şef aşçı dışında iki tane yardımcısı ve iki bulaşıkçı bulunuyordu. Mutfak çoğu endüstriyel mutfak gibi fazlası ile karartıcı bir havaya sahipti. Yardımcı aşçı Clara'yı salatalarda kullanılacak yeşillikleri son defa kontrol ederken buldu. Clara otuşbeş yaşında ama yaşını hiç göstermeyen minyon tipli bir latindi. Kalın telli siyah saçları her daim sıkı bir topuz halinde ve mutfak bonesinin içinde duruyordu. Güler yüzlü ve sıcak kanlıydı. Scarlet'in farkedince yüz wattlık gülümsemelerinden biri ile karşıladı onu. Eli ile yanına gelmesini işaret etti. İkili Clara'nın kızı ile ilgili anlattıklarına gülerken mutfağa hızlı hareketler ile Travis girdi.

Scarlet'i farketmeden direkt baş aşçının yanına yöneldi.

"Leonardo, az önce Johnsonlar aradı. 10 kişilik rezervasyonları var. Adamların ne kadar yediklerini biliyorsun. Stoklarda bir ihtiyaç yok değil mi? "

Leonardo otuzlarında kendinden emin hatta biraz kibirli tavırlara sahip İtalyan kökenli bir aşçıydı. Hazırladığı tabaklar hem lezzette hem görüntüde kusursuz olduğu için Travis de dahil olmak üzere çoğu kişi arada sırada yaptığı kaprislerine göz yumuyordu.

İtalyancaya vuran diliyle elindeki neredeyse satır büyüklüğündeki bıçağını havada savurarak

"Yine talan edecekler tüm mutfağı. O adamlar kibar yemek nedir bilmiyorlar Piyer!..." Travis'in sorusuna cevap beklediğini görünce elindeki bıçağını masaya koyarak bu defa daha sakin bir şekilde "Ama stoklarda bir problem olacağını sanmıyorum." Travis cevabından memnun kaldığını belirten bir tavırla omzuna elini vurarak uzaklaşırken gözünün ucuyla mutfağın öte tarafında sarkan tavaların arasından Scarlet'i gördü.

"O Scarlet erkencisin. Ama iyi oldu gelmen. Birkaç şey görüşmem gerekiyor seninle."

Scarlet'in üstündekilere şöyle bir göz gezdirdikten sonra " Onları değiştirmen gerekecek güzelim. Çünkü bu gece başka birşey giyeceksin."

-o-

Travis'in başka birşey dediği beyaz kemerli siyah dizüstü bir elbiseydi. Scarlet en son ne zaman elbise giydiğini hatırlamıyordu. Annesi hayattayken giyerdi. Hatta annesi saçlarını tek dal örer bir omuzundan aşağı sarkıtırdı. Aynadan kendine baktığında ve gerçeğe geri döndüğünde kaybettiklerinin soğukluğuyla sırtında bir ürperti hissetti. Saçının topuzunu ve hafif makyajını kontrol ettikten sonra servis alanında kendini bekleyen Travis'in yanına gitti.

-o-

Scarlet bu defa konukları tek başına karşılayordu. Travis biraz uzakta barda yardıma ihtiyacı olması daha doğrusu işleri batırması durumunda hazır bekliyordu . İlk birkaç konuktan sonra Scarlet omuzlarındaki gerginliğin azaldığını hissetti. Salon nerede ise yarı yarıya dolduğunda Travis'in bardaki sandalyesine baktı ama yerinde yoktu. Birkaç masa ötede müşterilerinden biri ile ayak üstü sohbete dalmıştı. Demek ki artık endişelenmiyor diye düşündü Scarlet ve yüzündeki sıcak gülümsemesi ile merdivenlerde beliren konukları masalarına geçirmek için ilerledi.

Misafirlerinin kimler olduğunu görünce yüzündeki gülümsemesi daha da büyüdü. George hafif bir tebessüm ile Kate ise basamakları hızlı hızlı geçerek Scarlet'e doğru geliyordu.

"Aman Tanrım. Bir elbise bir insanı bu kadar değiştirebilir mi?" Kate üzerinde koyu yeşil buluzu ve beyaz kumaş pantalonu ile şaşkın bir ifade ile Scarlet'e baktıktan sonra omzuna atıldı.

George "Scarlet gerçekten bu elbise ile çok hoş görünüyorsun." diye iltifat etti.

Scarlet Kate'in kucaklamasından kurtulduktan sonra yüzünde daha olgun bir ifade ile George'u karşıladı.

George kızının koluna girerek " Scarlet'in başka müşterileri de var Kate. Müsaade edelim işini yapsın."dedi.

Scarlet bir adım önlerinden ilerledi. Misafirlerine cam kenarındaki iki kişilik masanın başına kadar eşlik edip onlara doğru dönerek " Burası uygun mu Bayan Radcliff" dedi. Kate kendinden beklenmedik bir kibarlıkla "Ooo. Fazlasıya. Teşekkür ederiz." diyerek masasına oturdu. Scarlet barın kenarında sipariş almayı bekleyen garsona işaret ederek konuklarına döndü.

"Arkadaş birazdan siparişlerinizi alacak. Başka bir ihtiyacınız olursa lütfen çekinmeyin." Hafifçe başını döndü. Gelen yeni misafirleri görünce kibar tavrını bir kenara bırakarak kısık bir sesle " Hadi ben kayboldum." dedi ve yeni misafirlerini karşılamaya gitti.

Ama ne misafir ! Yedi takım elbiseli erkek ve üç fazlası ile şık bayan. Hepsi de girişte bayanların paltolarını vestiyer görevlisine vermesi için bekliyordu. Yanlarına yaklaştığında Travis'in de hemen arkasına belirdiğini farketti. Travis manidar bir bakış attı. Scarlet bakışın manasını da gelenlerin kim olduğunu da biliyordu. Johnsonlar...

Gurubun arkasından fazlası ile tanıdık bir yüz diğerlerinden öne çıktı. Her ikisi de kısa süre şaşkınlıktan sonra yüz ifadelerini saklayarak birbirini selamladı. Blake Travis'e döndüğünde "Yeni eleman almışsın Travis." Gözleri alaycı bir ifade ile Scarlet'i süzdü.

Travis Blake'in bakışlarından rahatsız olmuştu. "Scarlet Bay Johnson'a localarına kadar eşlik eder misin?"

Scarlet sesini unutmuş gibiydi. Kırık bir sesle " Tabi." dedi ve Blake'e kısa süre baktıktan sonra nedense kendinden daha emin bir tavırla "Beni takip edin lütfen." dedi.

SCARLET KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin