iyi okumalar...
----------------------
Scarlet o kısa sessizlik içinde "Bay Greyson"un akıl sağlığından şüphelenir olmuştu. Hem George neden aklı başında bir insan gibi masa başında oturup bu adamı dinliyordu ki. Elindeki, o küçük kumanda benzeri cihaz da cabası. Düğmesine basıp tekrar ceket cebine atmasının ne anlamı var. Kim sohbet ortasında böyle birşey yapar ki.
Kısa bir sessizlikten sonra Scarlet ;
"Ben...ben hiçbir şey anlamadım. Bahsettiğiniz iş, nasıl bir iş." diye sordu.
Bay Greyson daha rahatlamış, koltuguna geri yaslanmıştı ama George'un gergin durumunda pek değişme olmamıştı.
"Geniş bir görev tanımınız olacak Bayan Evans. Ama zamanla hangi konuda uzmanlaşmanız gerektiğinize karar vereceğiz. "
Scarlet'in daha detaylı bilgi isteyen gözlerine bakınca işin adını koydu.
" Özel asker, özel ajan... diye adlandırabiliriz."
Sanki çok sıradan birşeyden bahsetmiş gibi rahat bir şekilde ve hafif gülümsemesi ile George'a döndü.
"Ama kesinlikle filmlerdeki ajanlar gibi değil. Sonra karşılanamaz taleplerle gelen elemanlar oluyor."
George zorlama bir gülümseme ile karşılık verdi. Buna karşın Scarlet gülse mi ağlasa mı bilemiyordu. Bay Greyson'ın sözlerinden sonra aklı bu ne biçim bir şaka-dan hem de hiç komik değil-e oradan da beni hiç tanımayan bir adam neden bana şaka yapsın ve George neden bu kadar tedirgin ve sessiz duruyor-a kadar farklı çarklar arasında dönüp duruyordu.
Odada kendisinden başka kimsenin konuşmaya niyeti olmadığını görünce Bay Greyson devam etti.
"Bazen böyle bir tepki aldığım oluyor tabi." Gayretli bir şekilde çantasına uzandı. "En iyisi mi ben göstereyim." dedi. Yüzünde gülümseme ile George'a dönerek "En çok bu kısmı seviyorum." dedi ve çantasından çıkardığı cisimleri hızlı bir şekilde sırasıyla Scarlet'in başı doğrultusunda attı. Taş, makas, buruşturulmuş kağıt ve bıçak... Scarlet ani bir refleksle atılan cisimleri her biri farklı olmasına rağmen kendisine ve cisimlere zarar vermeden ellerinde ve parmaklarının arasında toplayabildi.
Scarlet nefes nefese elindeki cisimlere bakıyordu. Küçük bir taş, sivri uclu ince bir makas, beyaz buruşturulmuş bir kağıt ve bir kobra bıçağı. Ve hepsini farkına bile varmadan mükemmel bir çabuklukla yakalamıştı. Bir süre öylece ellerindekilere bakakaldı. Bu arada uzaklardan Simon'un sesini duyuyordu. Scarlet'in son bir haftadır eğitimlerde bunu defalarca yaptığından, bu işe kabiliyeti olduğu için ikinci aşamaya geçmesine karar verildiğinden bahsediyordu. Scarlet elindekilerden başını kaldırıp Simon'a bakamadı bile. Ya yakalayamasaydım! ihtimali ile titredi. Bu titreme bulunduğu transtan çıkmasına yetti. Artık bahsedilen şeylerin şakadan mı gerçek mi olduğunu sorgulamıyordu. Bir an önce bu saçmalığa son verip lanet olası bahçeyi temizlemeliydi. "Ben bu bıçakla yaralanabilirdim!!!" diye patladı.
Simon omuzlarını silkeledi."Sence bu bir ihtimal, bence bir kesinlik.Yakalayacağından emindim."
Scarlet adamın kendinden emin tavrı ile bu defa bir adım geri çekilerek.
"Ama ben böyle bir iş istemiyorum!" dedi. Sesi bu defa daha kısıktı ama vurgusundan birşey kaybetmemişti.
Greyson ellerini bacaklarının arasında birleştirerek öne doğru eğildi. "Sorun da burada işte Bayan Evans. Seçme hakkınız pek yok. Bu arada sizin ve benim artık çıkmamız gerekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SCARLET KIRMIZI
Mystery / ThrillerOnyedi yaşındaki Scarlet'in Kırmızı'ya dönüşme hikayesidir.