𝐂𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 4: 𝐏𝐫𝐨𝐛𝐥𝐞𝐦𝐬 𝐎𝐟 𝐁𝐞𝐢𝐧𝐠 𝐀 𝐒𝐭𝐚𝐫𝐤

744 77 11
                                    

Spider Woman Reality, Earth–3000–A, 2096

"Bayan Parker," dedi Miles Morales deney tüplerinden gözünü saniyelik ayırarak. Kadının ne kadar konsantre bir şekilde çalıştığını biliyordu ancak içindeki meraka da engel olamadı. "Nasıl bir duygu?"

"Hangisi, evlat?"

"Âşık olmak."

"Hangi yönden baktığına bağlı aslında. Peter mı yoksa–"

Miles heyecanla doğruldu. "Stark yönünden."

"Oh, pekala." Dedi eldivenlerini çıkartarak. Dönen sandalyeyi yüz yüze gelecekleri şekilde çevirdi. Bazı kelimeleri doğru seçebilmek için düşündü, dakikalar sonra derin bir nefes alarak gülümsedi. "Ahtapotların üç kalbi var, biri kan dolaşımı diğer ikisi ise solunum içindir. Birkaç yıl önce ona, bunlardan hangisinde olduğumu sordum. Ve o da bana hiçbirinde olduğumu söyledi."

Miles'ın gülümseyen yüzü hafifçe soldu. Peter'ın ne demek istediğini tam olarak anlayamaması normaldi. "Ama o–"

"Çünkü benim o kalplere ihtiyacım yok. Sen oldukça yaşayabilirim. Sen o üç kalpten fazlasısın." Dedi Peter yanağımı öperken. Onların güzel konuşmalarını ve çalışmalarını bölmek istemediği için en başından beri cam duvarların ardından onları izliyordu. "Doğru hatırladığımdan yüzde üç bin kadar eminim."

"Bay S–stark, efendim–" diyerek toparlanmaya çalıştı Miles. Peter ona kısa bir bakış atarak masaya yaslandı. Rahatlığından ödün vermediğini her anda belli ediyordu. "Parker değil bu arada Stark olacaktı. Evleneli seksen dört yıl oldu çünkü de."

Gwen, onun dağılmış siyah saçlarını ve her toparlama çabasına rağmen yorgun bakan mavi gözlerine baktı. Tony Stark'ın minik bir kopyası olduğu her anlamda belli oluyordu. Oturduğu sandalyeden ayaklanarak ona yaklaştı ve dudaklarına güzel bir öpücük verdi. Adamın eli, kadının belindeki yerini alarak onu yanına çekti. Miles ise çoktan gözlerini onlardan dehşetle kaçırmıştı.

"Çocuk var," dedi Gwen gülerek çekilirken.

Onun sarı tutamlarıyla kısaca oynayıp o da geriye çekildi. "Üzgünüm. Çocuklara alışık değilim, değiliz."

Gwen, saate kısa bir an bakarak ne kadar zamandır burada olduklarına baktı. "Harley ve Riri bugün gelmiyor muydu? Nerede kaldılar acaba."

Peter, kendisini tutamadan güldüğünde ona eşlik eden Miles oldu. Kadının kendilerine olan ters bakışlarını görmelerine rağmen duramadılar. "Gülmeyin. Gülme Peter. Gün geçtikçe sana benzediler. Miles'ı kendine benzetemedin sadece."

"Yakında göreceksin o zaman." Dedi gülerek. Çocuğu kolunun altına alarak saçlarını karıştırdı. Gwen, onların yan yana ne kadar güzel göründüklerini düşünmeden edemedi. "O da babasına benzeyecek."

🕸️

Günümüz, Earth–12

Steve'e göre bir insanın normal bir insan olduğunun kanıtı okula gitmek. Her ne kadar Peter da ben de on iki yaşında liseyi bitirmiş ve sonrasında istediğimiz her bölümü okumuş olsak da bunu ona kabul ettirmek mümkün değildi. Ayrıca bu evrende asla var olmamış birini okula göndermek neredeyse imkansızdır.

Eğer Steve, Natasha'nın ikna kabiliyetlerini de kullanarak Tony'i ikna etmemiş olsaydı elbette.

Okulun nasıl bir yer olduğunu neredeyse unutmuştum. MIT, Harvard, Yale ya da Cambridge fark etmezdi benim için ancak en iyi okullarda okuyabilecek kadar şanslıydım. Resmi kayıtlara Tony Stark'ın kızı olarak geçirilmiş olmamın da etkisi olacaktı belki de. Zeka aktarımı yoğunlukla anneden aktarılsa da onun gibi bir dahinin kızının aptal olması beklenmezdi ve başvurular kolaylaşırdı.

Örümcek Kadın GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin