25.08.2021
İnsanın kendi dünyasındaki hükümranlığı...
Kişisel otorite: Kişinin; toplum tarafından kendisine yerleştirilen yargılara, darbe yapmasıdır.
Gelenek (geriye götüren) ve göreneklerin (kör eden!); kişinin otoritesi altında ezilmesi ve işine yarayacak şekilde kullanmasıdır.
Kişisel otorite sahibi, yakın zamanda kendi içerisinde kurmuş olduğu liderliği; dışarı da çıkaracaktır.
Onu belirli kalıplara sokmak isteyen toplumunu, kendi kalıplarına sürükleyecek ve kendi doğruları doğrultusunda; tıpkı kendisini yönettiği gibi toplumu da yöneterek istediğini yapacak ve yaptıracaktır.
Başkalarını yönetememenin en büyük sebebi; kendini yönetememektir!
Kendisini yönetemeyen insan, başkasını da(!) köreltir.
Kişisel otorite kavramını kazanmanın ilk adımı, farkındalıktır! Hemen hemen herkes çevresini değiştirmek ister. Ve çevresinden yakınıp durur; ki bu da çevresinin değişmesini istemesinden kaynaklanır.
Fakat neredeyse hiç kimse şunun farkında değildir: Kendini değiştiremeyen, hiç kimseyi değiştiremez!
"Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor fakat kimse kendini değiştirmeyi akıl etmiyor." diyor, Tolstoy.
Değişim içeriden, en içeriden başlar. Bizim kendi içimizden... Kendini yönetemeyen insanı da(!) mutlaka "kişisel otorite sahibi biri" yönetecektir.
Buradaki yönetsel ve liderî güçlerin oranını, kişisel otorite tayin eder! Yani, kendini yönettiğin ölçüde, başkalarını da yönetebilirsin.
Kendini yönetemeden, başkalarını yönetmeye çalışırsan da komik düşersin.
Hepimizin önünde iki seçenek var; yönetmek veya yönetilmek. Doğru seçeneği, doğru usullerle seçin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEMELERİM
Non-FictionDENEMELERİM ilk kitap neşredilmesine rağmen ücretsiz bir şekilde okunabilmesi için buraya tekrar yüklüyorum. Hem de ikinci baskıdaki halini... O halde sizi arka kapak yazısıyla baş başa bırakıyorum; Motive ediyor insanı. Okurken iyi hissettiriyor. G...
