28.08.2021 20.35
Her ne kadar atalarımız; "Akıl yaşta değil, baştadır." dese de ne yazık ki bizler ısrarla yaştadır diyoruz.
Örneğin; bir iş adamını düşününce en azından otuz yaşın üzerinde birini canlandırırız kafamızda. Profesör deyince hiç yoktan elli yaşında ve saçlarına aklar düşmüş biri gelir aklımıza.
Yaş sorunumuz, eğitim sistemimize de sirayet etmiş durumda! Üniversite okuyacak ve hatta daha fazla zekâ gücüne sahip bir "çocuğu" aklı tutmasına rağmen sırf yaşı tutmadığı için bekletiyoruz.
Beklerken birçoğu soluyordur da o güzelim zihinlerin. Çünkü bizde âdet böyledir. Yaşın kadar konuşabilirsin çoğu zaman!
Hızla; muhteşem zekâsından ötürü sınıf atlayan örnekler de olmayınca, rekabet ortamı oluşamamakta.
Hâlbuki o an için uyuyan bir beyin; uyanmış beyine sahip birinin hızlı ilerleyişini görünce, hızla uyanabilir. Ama biz uyuyan beyni öldürüyor ve uyanık beyni uyutuyoruz.
Bu arada hızla gelişen çocukları denetleyip, ilerlemesine yardımcı olacak beyinler de lazım lakin birçok eğitmenimiz kendini denetlemekten âciz!
Genel bir çözülme olmadan, genel bir düzelme yaşamalıyız. Bununla birlikte genel bir üzülmedense, genel bir sevinme hali yaşarız.
Bu yazıyı yereştiri* ve hatta eleştiri olarak bile algılamanızı istemem! Bu yazı geliştiri amacıyla yazılmıştır. Umarım mükemmel ülkemi ve güzel milletimi; değiştirir ve geliştirir.
*Bu kelime benim icat ettiğim bir kelimedir. Yermek ve eleştirmek kelimelerini birleştirerek oluşturdum. Manası; kötü yanlarını eleştirmek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEMELERİM
Non-FictionDENEMELERİM ilk kitap neşredilmesine rağmen ücretsiz bir şekilde okunabilmesi için buraya tekrar yüklüyorum. Hem de ikinci baskıdaki halini... O halde sizi arka kapak yazısıyla baş başa bırakıyorum; Motive ediyor insanı. Okurken iyi hissettiriyor. G...
