BU-NALIM

44 26 3
                                    

26.05.2021

Bir olayın az ya da çok kötü olduğunu belirleyemeyiz. Bu kıyaslamayı yapıp, sonuca ulaşmak için öncelikle normal insanı belirlemeliyiz. Fakat bu mümkün değildir!

Çünkü; "Herkesin normal insanı kendisidir."

Bu nedenle bir vaka; kimisinin dünyasını yıkarken, bir başkasının umurunda bile olmaz.

Biraz daha somutlaştıralım: Sadık zannedilen dosttan yenilen büyük (varsayılan) darbe, bazılarımızı darmadağın eder! Fakat bazılarımız için sadece gülüp geçilecek bir mevzudur. Pekâlâ, bu nasıl olabiliyor?

Eğer biz arkadaşımıza çok büyük anlamlar yükler ve ona verdiğimiz tavizlerde sınır tanımazsak; kuvvet muhtemel ihanete maruz kalırız.

Fakat insanlarla değer dengesini gözetmeyi biliyorsak, kendimizden eminsek, gerçek anlamlarımızı varoluşumuza yüklemiş ve kendimizi ona hizmete adamışsak; çevremizden gelecek ihanet bizi pek de yaralamaz ya da diğer kesime nispeten!..

Çünkü; ilk kesim kuvvet muhtemel bir daha asla kimseye güvenmemeyi seçecek ve böylelikle musmutsuz bir hayat onları bekleyecek.

Fakat diğer kesim ("bu-nalım"cılar); yaşadıklarını, yalnız bir bunalım olarak görüp, acı üstüne acı yaşamaktansa; "bu" da benim yeni "nalım" diyerek; ayağına takıp, artık yere daha sağlam basmakta.

Yani ihaneti tüm insanlığa yüklememekte ve ihanetten dersler çıkarıp artık daha sağlam ilişkilerin yolunu gözetmekte.

Zorlukta pes etmemekte! Etraftaki tüm olumsuzluklara, olumlu bir anlam yükleyebilmekte!..

"Bunalım"larımızı "bu-nalım"lara dönüştürebilmemiz dileklerimle...

DENEMELERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin