İHTİYAÇ

58 31 24
                                    

18.03.2022

Toplumumuzdaki en büyük sorun nedir?

Neden kalkınamıyoruz?

Dürüst olun ama!..

Öyle işaret parmağınızla göstermeyin kimseyi. Unutmayın ki işaret parmağınızla başkasını işaret ederken; bitişik üç parmağınız da sizi gösteriyor!*

Ya da şu aydın kisvesine bürünmüş, kara cahillerin; koskoca milleti aşağılamalarına dayandırmayın kalkınamamamızı.

Aydın nedir?.. Aydınlatan kimse. Kimi? Elbette milletini. Peki milletine hakaret eden biri, ne yapıyordur?..

Sorumuzun cevabına gelecek olursak: Toplumumuzdaki en büyük sorun; sevgi...

Belki farkında değiliz: kendimizi, ailemizi, mensubu olduğumuz toplumu, kültürü, yöneticileri ve daha nicesini sevmediğimizin!

Sevgi; tüm güzel duyguların kraliçe anasıdır!

Sevgi; çokça paylaşan ve paylaşırken kendinden eksiltmeyen, aksine çoğalan bir bilgedir.

Sevgi, yalnızca nefretten ve arkadaşlarından nefret eder. Onlarla asla bir araya gelmez. Eğer nefret ve arkadaşlarıyla ilişkiniz varsa, sevginin sizinle de işi yoktur.

"Ama..."
Diyorsanız: Yanılıyor; menfaati ve çıkarcılığı sevgi zannediyorsunuz.

Yüce Peygamber (s.a.v) "Kolaylaştırın zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin!" dememiş miydi?*

"Ama..."
Diyorsanız; siz de yanılıyorsunuz. Evet; İslam âlemine büyük zararlar verenler olmuş. Peki, onlardan nefret etmek, bize ne kazandıracak?

Şu an zarar vermeye çabalayanlar ve hatta gafillikleriyle hizmet ettikleri sandıkları İslam'a zarar verenler de var. Onlardan da mı nefret etmeyeceğiz? Diyeceksiniz ve ben de size aynı "soru-yanıt"ı vereceğim.

Nefret mesafeleri açacak ve iki tarafa da ayrılık düşecek! Düşünce, dini görüş ve daha nicesi...

"Peki, ne yapalım kardeşim?" demek üzere olduğunuzu anlıyor ve hemen yanıtlıyorum. Elbette alenen dinimize, vatanımıza nefret kusanları sevin demiyorum. Zira bu ahmaklık olur!

Onlardan daha çok gelişin, hakikati kavramaları için çaba gösterin ve halen yalanda ısrarcılarsa; fikirlerinizle fikirlerini yıkın!

Ama çokça ısrarcı olanlar müstesna nefret etmeyin! Çünkü; nefret, en çok da sahibini yıpratır!

Tabi bu noktada hakikatten uzak olanın, kendimiz olabileceğini de düşünmek elzemdir.

Gafillere ise yalnızca üzülün! Onlara şefkatle anlatmaya çabalayın.

Açıkça belirtmek gerekirse; nefret edilen kişi öldürülse de fikirleri yaşamaya devam edecektir. Hatta bu durumda gafil taraftarları, onun fikirlerine daha çok sarılacaklardır.

Ezcümle; öncelikle içinizdeki nefreti yıkın. Hakikati bulun. Hakikat karşıtı fikirleri, fikirlerinizle yıkın.

*"Garip değil mi? Birini işaret ederek suçlarken; işaret parmağınız onu, diğer üç parmağınız ise sizi gösterir." Sigmund Freud

*(B69 Buhari, İlim 11) hadislerleislamiyet.gov.tr

DENEMELERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin