11.11 11.03.2022
Topluluk önünde konuşamayan; topluluk önünde konuşanı taşlayan, zavallı yaratıklar!
Tek meziyetleri; topluluk önünde konuşan yüksek özgüvenli insanları, kikir kikir gülerek (içleri ağlarken) yermektir.
Bu zavallılar; eleştirdikleri kişiyi, farkında olmadan geliştirirler. Gerek eleştirmeyi karşılamaları gerek de kafaya takmama sanatını, dolaylı olarak öğretirler.
Bunlar tıpkı yemekte çıkan kıl gibidirler. Tiksindirirler fakat asla güçsüzleştiremezler.
Bu lağım farelerinin asla yükseklerde işi yoktur. Kömürlerin elmasa dönmesini çekemezler. Arada sırada ebedi yuvalarından çıkarlar ve insanları tiksindirirler.
Lağım farelerinden kurtulmak için iki çare mevcuttur; ya ezile ezile ebedi yuvalarına tekrar sokulmalılar ya da görmezden gelinmelidirler!
Onları ezmeniz halinde üzerinize sıçrayabilirler (ki bu onlar için kısa bir yükseliştir.) veya pis kanlarıyla sizi lekeleyebilirler.
Elbette kimi zaman ezmekten başka çare kalmaz. Ama yine de görmezden gelmek daha evladır.
Çünkü; bir mühlet sonra bu tiksinç mahluklar layık oldukları yere geri dönecek ve gözden kaybolacaklardır.
Onların söylemlerini gelişmek için kullanın. O pislikle gelecekteki pisliklere karşı direnç oluşturun. Pisliği pislikle, kendi içinizde temizleyin!
Onları umursamanız, onların seviyesine inmeniz demektir ki bu da onları amaçlarına ulaştırır: Sizi aşağı çekmek!
Kömürken; sizi kendilerine yakın hissetmişlerdi. Elmas olmuş olmanız, onları çıldırtmaya kâfi!
Kubur fareleri, layık olduğu çukur ve borularda; biz ise kendimizi daha da parlatıp, daha da ışıldatma yolunda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEMELERİM
Non-FictionDENEMELERİM ilk kitap neşredilmesine rağmen ücretsiz bir şekilde okunabilmesi için buraya tekrar yüklüyorum. Hem de ikinci baskıdaki halini... O halde sizi arka kapak yazısıyla baş başa bırakıyorum; Motive ediyor insanı. Okurken iyi hissettiriyor. G...
