08.06.2021 (Karantinada...)
Ne kadar çok kitap okuduğunuz değil, ne kalitede kitap okuduğunuz önemli!
Ne kadar kaliteli kitap okuduğunuz değil, bu okuduklarınızın ne kadarının aklınızda kaldığı ve sizi bilgili hale getirip getirmediği önemli!
Biraz ironik olacak ama ne kadar bilgili olduğunuz da önemli değil! Bu bilgilerin ne kadarını hayatınıza geçirdiğiniz ve bilge insan olup olmadığınız önemli.
Tabii bunları silsile halinde buraya yazdık; sorunu bildirip, çözümü anlatmamak olmaz.
Öncelikle "insan" olabilmek için okumanın şart olduğunu söyleyelim.
Başlangıç için roman tarzı kitaplar uygun sayılabilir. Ama bu sadece alışkanlık kazanmak için! Daha sonra dünya tarafından kabul görmüş büyük yazarlardan okunabilir.
En nihayetinde ise ilmimizi artıracak ve bizi hakikate ulaştıracak yüce eserler okunmalıdır.
Okumayı ve birlikte yapılması gerekenleri bir bütün olarak değerlendirecek olursak: Dört ayağı olan masa benzetmesiyle anlatabiliriz.
Masamızın yüzeyi "okumak"tır ve yukarıda bahsettik; ayakları ise "anlamak, öğrenmek, hatırlamak ve uygulamak"tır.
Bunlar gerektiği halde yapılmalıdır. Okumaya karar verdiğimiz eseri elbette anlamak zorundayız. Anlamazsak, diğer üç ayağın varlığı da mümkün olmayacaktır.
Anlamayı kolaylaştırmak için "hızlı okuma"yı değerlendirmenizi rica edeceğim.
Öğrenmek ise biraz daha sindirmek olarak anlaşılmalı ve gerektiği hallerde kullanılmalıdır.
Kitabı okurken her şeyi anladığımızı düşünebiliriz fakat bu öğrenmiş olduğumuz anlamına gelmez.
Bunun için çeşitli yöntemler var ve üzerlerinde gerekirse her gün durulmalı!
En basit olanı "tekrar" diyebiliriz. Bir kere anlamadığımız şeyi öğrenemeyeceğimiz konusunda hemfikir olmalıyız! Ve öğrenmediğimiz şeyi de hatırlayamayacağımız...
Tekrar yöntemi bizim hatırlamamıza yardımcı olacaktır. Fakat tekrarı nasıl yapacağız? Bu da başlı başına bir dert haline gelebilir. Çünkü; okuduklarımızın içinden öğrendiğimiz ve çok önemli saydığımız bilgileri; hatırlamak adına deftere kaydederiz fakat kaydettiklerimiz ne aralıkla tekrar edilmeli? Her gün tekrar ederseniz; bir müddet sonra gün içerisinde bırakın kitap okumayı, tekrarlarınızı dahi bitirecek vakit bulamayacaksınız.
Bittabi yüzeyi olmayan "masa" da bir işe yaramayacaktır! Dört ayakla kalakalırsınız! Okumak asla terk edilmemelidir! Bunun için de unutma durumuna göre belirlenmiş yöntemler var; isteyenler bulur ve öğrenir!*
Son ayak uygulamak... Bu da insanlığın son görevi olmuş oluyor. Bu ayağı gerçekleştiremezseniz bilgili ve bilgisini dağıtmak isteyen deli tellallar gibi olursunuz! Dedim ve benden sorumluluk çıktı!
Malcolm X'in dediği gibi; "En iyi nasihat; iyi örnek olmaktır."
Bu masa daima tam ve hazır bir şekilde sizde bulunursa "bilge" insan olursunuz fakat iyi bilge mi, kötü bilge mi?.. Umarız ki iyiliği seçersiniz.
"Tamam iyiliği seçeceğim de şu kadar din, bu kadar insanlık dersi vs. var; nasıl doğru olan iyiye ulaşacağım?"
Diye soracak olursanız da: İnsanın gerçeklerden kaçamayacağını ancak onlara gözlerini kapayabileceğini ve bir müddet sonra da kör olacağını söylememin yanı sıra gözlerinizi hiçbir şeye kapatmamanızı önerebilirim!
Esen ve bilge kalın...
*Yine de bu konuyla alakalı bir kitap önermekten kendimi alamadım; "Kesintisiz Öğrenme - Mümin Sekman"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEMELERİM
Não FicçãoDENEMELERİM ilk kitap neşredilmesine rağmen ücretsiz bir şekilde okunabilmesi için buraya tekrar yüklüyorum. Hem de ikinci baskıdaki halini... O halde sizi arka kapak yazısıyla baş başa bırakıyorum; Motive ediyor insanı. Okurken iyi hissettiriyor. G...