Seninleyken mutluyum.

158 15 4
                                    

Ona doğru adımladım ve ona sarıldım. Lütfen anla.

O da kollarını bana sarmıştı ona sarılmamla. Hiç bırakmasın istedim. Hiç ama hiç bırakmasın, hep sarılalım istedim.

Belki anlamamıştı ama sorun değildi. Anlamasa bile o burada olduğu sürece ben iyi olurdum.

"Buradayım, hyung."

Ama anlamıştı.

"Buradasın."

Fısıltılı bir şekilde demiştim bunu.

Iyi ki buradasın, Jungkook.

Sonra kollarımı hafifçe gevşettim ve hiç ayrılmak istemesem de ondan ayrıldım.

"Odama geçelim mi?"

Başımı salladım ve onunla beraber odasına çıkmaya başladım.

Sanki boşluğa düşmek benim için Jungkook'un kollarından da ayrılmak demekti artık. Ondan ayrılınca böyle hissetmiştim çünkü.

"Ee ne yapıyoruz?"

Bunu hiç düşünmemiştim. Benim için sadece Jungkook olsaydı yeterdi, hiçbir şey yapmadan otursak dahi sıkılmazdım.

"Bilmem."

"Hyun Ae teyze yok mu?"

"Hafta sonları izinli oluyor o."

Anladım anlamında başımı salladım.

Gözüm gitara takıldı o sırada. Gitar çalabilirdi, bana şarkı söyleyebilirdi. Hem bunu yapacağını söylemişti.

"Gita-"

Sözümü kesen kapı zili olmuştu. Başka biri de mi gelecekti?

Jungkook'a baktım ama o da anlamaz gözlerler bana bakıyordu. Sanırım o da kimseyi beklemiyordu. Aşağı indi. Ben ise odasında kaldım.

Bir süre onu bekledim, aşağıdan konuşma sesleri geliyordu. Sonra ayak sesleri duydum, sanırım bir misafirimiz vardı.

"Selam."

Ya da misafirlerimiz desem daha doğru olurdu çünkü Jungkook yanında Taehyung ve adını bilmediğim başka bir çocukla gelmişti.

"Selam."

Ne yapacağımı bilemedim o an. Sadece Taehyung'u tanıyordum ama sonuçta onunla çok konuşmuşluğumuz yoktu bu yüzden hâlâ onun yanında az da olsa geriliyordum.

Jungkook konuşmaya başladı.

"Hyung, bu Jimin, Taehyung'un arkadaşı, benim de arkadaşım. Jimin, bu da Yoongi hyung."

"Memnun oldum, hyung."

"Ben de memnun oldum, Jimin."

Jungkook'un çevresini tanımaya başlamak güzeldi ama hâlâ insanlar konusunda problemler yaşayan biri olarak hâlâ alışabildiğim söylenemezdi.

"Biz habersiz geldik ama Jungkook okulda haftasonu ailesinin evde olmayacağını söylemişti, biz de onu yalnız bırakmayalım dedik."

O zaman Jiminle de aynı okuldaydık.

"İyi yapmışsınız."

Ne diyebilirdim ki başka?

"Pekala, n'apıyoruz o zaman?"

Bunu söyleyen Taehyung'tu ama benim hiçbir fikrim yoktu. Konuşacak konu bulmakta bile kötüydüm ben her zaman.

Jungkook düşünüyor gibiydi.

"Doğruluk cesaretlik oynayalım mı?"

Bunu Jimin söylemişti. Ben de bu söylediğine çok gerilmiştim çünkü ortamda henüz çok tanımadığım iki insan vardı ve bana soracakları sorulara nasıl cevap verirdim bilmiyordum. Sonuçta ben herkesle her şeyi paylaşabilen biri değildim.

Jungkook'un gözüne baktım, o anlardı ve bunun iyi bir fikir olmadığını söylerdi.

Jungkook da bana baktığında o an beni anladığını anlamıştım.

"Bence film izleyelim."

Bu fikri öne sürdüğünde ben de hemen atladım.

"Çok iyi bir fikir, bence de film izleyelim."

Taehyung ve Jimin bunun üzerinde düşünüyor olduklarında içimden dualar ediyordum.

"Olur."

"O zaman siz filmi seçin, ben de bize bir şeyler getireyim."

Jungkook söylediğinde ben de onunla gitmek istedim çünkü tek başıma iki kişinin yanında durmak bana iyi gelmezdi, saçmalamama neden olabilirdi.

"Ben sana yardım edeyim."

Jungkook başıyla beni onayladığında ayağa kalktım ve beraber aşağı, mutfağa gittik.

O bir şeyler hazırlarken ben de onu izliyordum.

"Yardım edeyim mi?"

"Gerek yok hyung, ben hallederim."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Teşekkür etmem gerekiyordu. Beni büyük bir şeyden kurtarmıştı. Her ne kadar çok basit görünse de benim için değildi.

"Teşekkür ederim, yukarıdaki şey için."

"Önemli değil, hyung. Ben de pek oynamak istemiyordum o oyunu zaten."

Başımı salladım.

"Şey hyung ben üzgünüm. Geleceklerini bilmiyordum. Bilsem sana söylerdim, gerçekten."

Bilmediğini anlamıştım zaten bu yüzden özür dilemesine gerek yoktu. Üstelik burası onun eviydi, istediği kişileri de çağırabilirdi.

"Sorun yok, Kookie. Çağırsaydın da sorun olmazdı. Sen mutluysan, sorun yok."

Gerçekten de öyleydi. O mutluysa benim için sorun değildi.

"Seninleyken mutluyum, hyung."

Ben de, Jungkook.

Ben de.

With You | YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin