Dengeyi sağlayabildik.

99 9 0
                                    

"Jungkook, hazırlandın mı?"

"Evet, hyung, geliyorum."

Jungkook'u yurdunun önünde bekliyordum. Seul'e bir hafta önce gelmiştik. Biraz buraya alışmak ve bir düzen oturtmak için birazcık erken gelmenin daha iyi olacağını düşünmüştük.

Her ne kadar ayrılmak bir miktar zor olsa da bunu yapabilmiştik. Eğer yanımda Jungkook olmasaydı ve geldiğim yerde Seokjin hyung olmasaydı sanırım asla alışamazdım çünkü bilmediğim yerler, bilmediğim insanlar beni tedirgin ediyordu. Neyseki böyle bir durum söz konusu değildi.

"Geldim!"

"Hoş geldin, sevgilim."

"Hadi geç kalacağız, daha ilk dersten böyle bir şey yapmak saçma olur çocuklar."

Seokjin hyung haklıydı. Hem biz ilk dersimize gireceğimiz için heyecanlıydık bu yüzden geç kalmayı istemiyorduk. Seokjin hyung gerçekten çok iyiydi çünkü geldiğimizden beri sürekli bizim yanımızdaydı, bize bilmediğimiz yerleri gösteriyordu, bize rehberlik ediyordu. Sayesinde daha rahat alışabilmiştik.

Ayrıca çok anlayışlı biriydi. Onun yanında kalacağım için mutlu olduğunu, yalnız yaşamanın sıkıcı olduğunu dile getirmiş ve beni rahatlatmıştı çünkü ben biraz mahcup hissediyordum ona karşı.

Bize gösterdiği anlayış ile ona Jungkook ile sevgili olduğumuzu da söylemiştim. O da çok belli olduğunu, söylemesem bile anladığını söylemişti.

Sahi o kadar mı belli ediyorduk?

Şaşırdığımı görünce birbirinize nasıl baktığınızı gördüm demişti. Ben de sadece gülümsemiş ve biraz da utanmıştım ama en çok da sevinmiştim çünkü bizi yargılamamıştı. Homofobik olmaması beni mutlu etmişti çünkü bence olması gereken de buydu.

Yolda yürürken birer kahve almıştık kendimize. Şimdi biraz çevreme bakınca her şeyin ne kadar değiştiğini görmek çok tuhafıma gidiyordu.

İlk halimi hatırlıyorsunuz değil mi?

Düşüncelerimi, davranışlarımı...

"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir." Diye boşuna dememişlerdi. Gerçekten de değişim kaçınılmazdı. Bunu görmek de başlı başına bir farkındalıktı.

Üstelik bu değişimin iyi yönde olduğunu görmek çok mutluluk vericiydi. Ilerlediğimi görüyordum ama bunun için kendimden çok çevremdeki insanlara, özellikle de Jungkook'a teşekkür etmeliydim.

Beni olduğum yerde saymaktan kurtarmış, ileri doğru adımlamamda bana cesaret ve güç vermişti.

Bence herkesin hayatında böyle insanlar olmalıydı. Çevremizde bizi geriye düşüren değil ilerlememizde bize yardımcı olan insanlar bulundurmalıydık. Kimsenin bizi düşürmesine izin vermemeliydik bu yüzden seçimlerimiz çok önemliydi.

Bazen yanlış seçimler de yapabilirdik ama önemli olan sonra bunu fark etmek ve bir sonraki adımı daha bilinçli atmaktı. Belki de bu hayattaki en doğru seçimim, Jungkook'tu.

Tabii ki bu ilişki tek taraflı değildi. Eğer birinden bir şeyler alıyorsak sadece alan kişi olmamalıydık. Biz de karşımızdakine bir şeyler verebilmeliydik. Ilişki böyle bir şey demekti bence. Sadece alan ya da sadece veren olsaydık o zaman ikimizden biri çoktan tükenirdik. Bence buna dikkat etmek de çok önemliydi.

Zaman zaman alma verme durumu değişebilirdi çünkü herkes aynı zamanda aynı durumda olmazdı. İşte bu dengeyi de o iki kişi sağlayabilirdi ve sanırım biz Jungkook ile bu dengeyi sağlayabilmiştik. Bazen dengeler şaşsa da sorun değildi, herkes bazen dengesini kaybedebilirdi.

With You | YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin