With You | Yoonkook

Sana karşı koyamıyorum.

"Sanki daha fazlası varmış gibi."

Jimin bu cümleyi kurunca afalladım çünkü ondan böyle bir şey demesini beklemiyordum. Ben de bir şeylerin farklı olduğunu biliyordum ama dışarıdan görüldüğünü düşünmüyordum. Hem Jimin, Jungkook ile aramdaki şeyleri paylaşacağım son insandı çünkü onunla yeni tanışmıştım.

Bazı şeyleri kendime bile söyleyemezken nasıl olur da Jimin'e söyleyebilirdim?

"Bunu seninle konuşmayacağım, Jimin."

Bu cümleyi söyledikten sonra ona arkamı dönüp su ısıtıcısına su koydum. Düğmesine bastım ve beklerken yüzümü Jimin'e dönmedim. Kaşlarım hâlâ çatıktı ve bir şeyler içimi yakıyordu.

Sonra Jimin'in sesini duydum.

"Öyleyse daha fazlası yok?"

Ne yapmaya çalıştığını gerçekten anlamıyordum.

"Jimin-"

"O halde Jungkook ile yakın olmamda sorun yok demektir."

Kaşlarım daha da çatıldı.

Derin bir nefes alıp ona döndüm. O sırada su ısıtıcısının düğmesi atmıştı ama şu an buna odaklanamıyordum.

Ben ona daha fazlası yok dememiştim, nasıl böyle bir sonuç çıkarmıştı ve son cümlesindeki amacı neydi?

"Yakın olmak derken?"

Nasıl bir yakınlıktan bahsediyordu anlamamıştım. En azından düşündüğüm gibi bir şey olmamasını umuyordum, nedenini bilmesem de.

"Yakın olmak işte. Ne anl-"

"Hyung, kahve olmadı mı?"

Jimin cümlesini tamamlayamadan Jungkook gelmişti. Kaşlarımı hemen normale döndürdüm bir şey anlamasın diye ama sinirlerim çok bozulmuştu.

"Ha, evet, şey, hazır oluyor. Ben de tam suyu koyacaktım."

Gülümsemeye çalışmıştım, ne kadar başarılı oldum bilmiyorum ama en azından denemiştim.

Jimin de yukarı çıkmıştı bizi yalnız bırakıp. Son kez bana bakarak tabii.

Ben dönüp suyu bardaklarımıza dökerken aklımda bir sürü şey dolaşıyordu.

Nasıl bir yakınlıktan bahsetmişti? Jungkook'u seviyor muydu? Ya Jungkook da onu seviyorsa?

Düşüncelerime o kadar dalmıştım ki bardağın dolduğunu fark etmeyip suyu dökmeye devam ettiğim için kahve taşmıştı.

"Hyung, dikkat et."

Ve bunu Jungkook'un sesiyle fark edebilmiştim.

"Hey, eline bir şey oldu mu?"

Jungkook bez alıp tezgahı siliyordu.

"Hayır, dalmışım, ben iyiyim."

Jungkook'u paylaşma fikri beni çok ama çok rahatsız etmişti. Hem onu benden daha güzel seven olur muydu ki?

"Jungkook,"

Ona döndüm, bardağın birini ona verdim.

"Jiminle ne kadar yakınsın?"

Bu soruyu beklemiyor olacaktı ki şaşırmıştı.

"O da Taehyung gibi yakın arkadaşım hyung."

Biz de yakın arkadaştık. Ama ne kadar yakınsın? Bizim kadar mı?

Bana olduğun gibi ona da mı böylesin?

Eğer diğer arkadaşlarına da böyleysen kimse sana karşı koyamaz, Jungkook.

"Anladım."

Çünkü ben sana karşı koyamıyorum.

--

Yukarı çıkmıştık. Sohbet ediyorduk ama ben çok konuşmuyordum. Konuşasım gelmiyordu. Sürekli gözlerim Jungkook ve Jimin arasında gidip geliyordu. Arada gözlerimi ellerime indiriyordum, ellerimle oynuyordum, odaklanamıyordum.

Bazen Jungkook bana dönüyordu, sessizliğimi fark ediyordu ama o bana bakınca gülümsüyordum ona.

Neden bu kadar güzeldi?

Içimde bir şeyler alev alıp duruyordu. Jimin ile Jungkook'u asla bir arada, arkadaştan fazlası olarak hayal edemiyordum. Ediyordum ama bu beni sinirlendiriyordu. Düşünmek istemiyordum.

Peki neden bu kadar takılmıştım ki buna? Sorunum neydi benim?

Daha fazlası vardı ama ben bunu görmezden gelmek istiyordum.

Jungkook'u kaybetmek istemiyordum.

Onu kaybedemezdim.

O, bana iyi gelen tek kişiydi.

Hem Jungkook da Jimin'e daha yakın olmak istiyor muydu bunu bilmiyordum. Sorsam da garip olurdu. Ama ya istiyorsa ya da böyle bir şey düşünüyorsa ve bu onu mutlu edecekse?

İşte o zaman onun yanında olmaz mıydım?

Olurdum. Eğer Jungkook mutlu olacaksa her şeye tamam derdim.

Jungkook'a baktım. O, bu dünyada gördüğüm en güzel, en iyi insandı. Bir şeyler farklı olacaksa da onun iyiliği için olsun istedim. O, bunu fazlasıyla hak ediyordu.

Sonra gözlerim Jimin'e döndü. Gözlerimiz buluştuğunda ellerime çevirdim gözlerimi.

O sırada Jungkook elimi tutup ellerime işkence etmemi durdurduğunda ben de onun elini avucumun içine aldım.

Onun yanında olmaktan asla vazgeçmeyecektim. Ne olursa olsun, kimi severse sevsin, kiminle yakın olursa olsun. Ben hep onun yanında olacaktım, biliyordum.

Umarım sen de hep yanımda olursun, Jungkook.