"Oğlum!"
Acı bir çığlığın ardından gözlerimi açtım.
Bedirhan Ağa, dizlerinin üzerine çökmüş ağlıyordu. Başımı yerde yatan Murat'a çevirdiğim de vücudunda kan akışına rastlamadım.
Çok şükür ..
Son anda silahın yönünü çevirmiştim.
Elimi saclarımın arasından geçirdim. Adamlarıma doğru döndüm.
" Hadi konağa gidiyoruz."
Hepsi başını salladı. Arkama bile bakmadan konaktan çıktım.
Atıma bindim. Bu sefer yavaş adımlarla konağıma doğru geldim.
Konağın kapısı açıldı. Attan indim. Yeni Kahya olan Oğuz'a verdim.
Avluya doğru yürüdüğümde oğlum ile göz göze geldim. Kaşlarını çatarak bana bakıyordu.
" Reşat, gel yanıma"
Hızlı adımlarla yanıma geldi. Dizlerimi kırarak yere çömeldim.
" Babaya neden öyle bakıyorsun?"
" Nedenini gayet iyi biliyorsun baba. Sözünü tutmadın."
Sıkıntılı iç çektim. Ne dese haklıydı. Hava kararmaya başlıyordu. Geç kalmıştım.
Oğlumu kucağıma aldım. Ayağa kalktım.
" Aslan parçam üzülme. Yarın da gidebiliriz. Hafta sonu daha bitmedi. "
Yüzüme bakıp doğru mu söylüyorum anlamaya çalıştı.
Aldığı cevaptan memnun olmuş gibi bana baktı.
" Tamam baba. Bu sefer sabah erken gidelim. O zaman"
Başımı salladım.
" Gideriz aslanım."
Oğlumun saçından öpüp yere indirdim.
Üzerimi değiştirmem gerekti. Aşırı terlemiştim.
Odama girdim. Gardolaptan giyeceklerimi aldım.
Banyoya girdim. Üzerimi çıkarıp kirli sepetine attım. Ilık su ile duş aldıktan sonra küvetten çıktım. Havlu ile vücudumu kuruladım. Saçımı da kurulayıp üzerimi giyindim. Aynanın karşısına geçtim. Gözüm bir yere takıldı. Siyah gür saçlarımın arasında iki tane beyaz saç vardı.
Bazen görmek ile bakmak farklı olur Musa...
Babamın sesi kulaklarımda çınlayınca yüzümde acı bir tebessüm oluştu. Rahmetli ne kadar da haklıydı. Her gün ayna karşısında elimi,yüzümü yıkamama rağmen kendime hiç dikkatli bakmamıştım.
" Yaşlanıyorsun be koca adam"
Banyodan çıktım. Suyun, kemiklerimi rahatlatmasından dolayı uykum gelmişti.
" 1 saat uyusam yeter." Diyip yatağa uzandım. Üzerime yorganı çektim ve gözlerimi kapattım.
" Parçalayacağım seni Hafza. Kemiklerini kıracağım. Kaçma gel!"
Aşağıdan gelen bağrış sesleriyle gözlerimi açtım. Yataktan kalktım ve aceleyle odamdan çıktım.
Gördüğüm manzara hiç iç açıcı değildi. Merdivenleri hızlı indim.
" Ne oluyor Halise Sultan"
Halise teyzemin gözlerinden yaşlar akıyordu. Elinde tuttuğu oklava ile Esat'ın arkasına saklanan Hafza yı dövmeye kalkacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZALOĞLU
Teen FictionBir Sedat Zaloğlu hikayesi Not: Şiddet ve küfür içerir." Tüm hakları saklıdır. Kurgu farklıdır. Hikayenin çalınması ve aynı konuyla kitap yazılması halinde yasal işlem başlatılacaktır. "2019"