02.

856 459 719
                                    

Kitap güzel gidiyor mu ?

Kitabımızın bu bölümünde sizce neler olacak ?

Kulübe ilk gelişimizde heycan gibi bi o kadar da heycan denilen kavramdan bi nevi uzak bi duygu karmaşası içerisindeydim, saçma bir his vardı içimde, bu hissi tanımlaya bilecek kelime cümle yoktu.

Açıkçası başlarda güzel ilerliyordu ta ki herşeyin birbirine girdiği anlarda bilincimin yarı açık ve yarı kapalı olması dışında net hatırlaya bildiğim bir an yoktu.

Herşeyin bir keşmekeş içinde olması işin sonunun nereye varacağı ise meçhul olması ile karmaşaları beraberinde getirdiğini az çok biliyor olabilmek harika hissetiriyor. Her yaptığım işin sonu hüsran ile sonuç alması ne kadar harika oluna bilirse o kadar harika benim için.

Karşılaştığım durum içler acısıydı. Hayat bugünde bana güzel olmayan cilvekar yanlarını göstermekten hiç çekinmemişti. Karşı cinsin bizleri birer obje olarak görmesi ve bu durum ile mücadele etmek, yüzleşmek zor iken kadın olmak ve görmek zorunda olmadığımız ve ne yazık ki her defasında karşılaştığımız durumlar ile mücadele etmek ne kadar adil bizler için değil mi ? Halbuki bizler hayata ve yaşama tutunabilmek için mücadele etmek bunun bizim hakkımız olan güzellikleri ile karşılaşmak istemiştik. İstenilen istekler bizler için çok muydu ya da bu sefil olan dünya için büyük bir istekti bizlerin istekleri. İstenmeyen bir şeye zorlanmak kimi ne denli hak sahibi yapardı, kimi ne denli bilir kişi yapardı. Bedenlerimiz bir obje değil ki ,benim kararlarım, benim hayatım adı altın da yaşamayı istemek zor mu!

Tam hayatım düzene girdi herşey tıkırında gidiyor düşüncesi ile aldığım her huzur dolu nefes yarım kalıyordu boğazımda, saçma sapan bir sona gidişat yol alıyor farkında dâhi  olmadan.

Dibime kadar girmiş olan kişinin sarkıntılığı ,cinsel yönelimde bulunma isteği ile bana dokuna bileceğini kendisinde bunları hak ve düşünce içerisinde bulunması ne kadar doğruydu! Yaptığı göstermiş ve sergilemiş olduğu durum içerisinde iken bilincinin yerinde olan taraf o iken, bilinci yarı baygın olan kişi arasında ki kavramı anlamak algılamak zor değildi.

Hani şey olur ya uyanıp şu içme ya da tuvalet ihtiyacı ile sıcacık yatağın konforundan ayrılıp gitmemek gibiydi herşey. Yarı uyanık yarı uykulu öyle bişeydi. Bir takım sesler ve net olmayan buğulu görüntüler ile herşey kaybedilmiş çıkmaz sokak gibiydi.

Aramızda sadece nefeslerimizin birbirine karışacak kadar yakın olması , yakınlık kavramının daha üstü olan yakınlığı eşliğinde karaktersizin, bir sıfat içine dahi girmeye yaşam hedefi bulamayan pisliğin o gereksiz organını hissettiğim o an ki duygu tanımları birbirini takip ettiği gibi bir çoğu da birbirinden uzaklaşmak için saniyeleri önemsemeksizin kaybolmuştu. Kusmak bir çözüm olur muydu acaba ? Bir ağız dolusu kusma hissiyatı ile kafamı sol tarafa  çevirmem bedenim de hakimiyet kuran kişinin beden ağırlığı çekilmişti üzerimden. Başımı anlık çevirmem ile yerde bir bedenin yığılmış olduğu anı karşılaşmak kusma hissiyatını daha da bastırıyordu.

Kim olduğunu seçemediğim yüz siması yüksek çalan müziğin ardına gizlenmiş yabancı bir ses ile aşina oluyordu kulaklarıma. Anlayamıyordum sanki bedenim burda iken ruhen ortamı terk etmişim. Hani bazen olmak istediğiniz ortamın içinde olupta sonradan gelen pişmanlık ile hiç olmamak isteği gibi bi durum içindeydi. Bedenim kendini taşımak ile taşımamak arasında gidip geliyordu. Savsaklamış adımlarım doğru yeri seçemiyordu.

Bastırılmış müziğin arasına gizlenmiş sesin sahibi daha da net gelmeye başlıyordu uzaklardan gelemeye son vermiş gibi. Sesi duya bildiğim kadar algılayamıyordum o an sanki sesler birbirine girmiş gibiydi.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin